🌿İslami Aşk Romanı 🌿
Çökmüş hayatının emareleriyle nefes almaya çalışan fakat aldığı nefesi ona haram kılan bir kadın yüzünden çocukluğu mahvolan bir adam. Duygularının kaybolduğunu düşündüğü karanlık kuyudan onu çekip kurtaran bir kadın. Adam ilk...
Çoookkk uzun zaman oldu. Yazmayı özlediğimi söylemek istiyorum. Kısa bir açıklama yapıp bölüme geçelim.
Arkadaşlar hesabım uzun bir zamandır çalındı mı artık bilmiyorum ama şifresini bilmeme rağmen hesabıma giremedim. Sessizliğim bu yüzden maalesef 🙏
Arkadaşlar... bu bölümde kapılara gelmeye doyamayacağız :)
Keyifli Okumalar...
🕊️
"FİGAR-49. AYRILIK" Sunar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🕊️
Aklım Demir'de,
Kalbim Demir'de tutsak kalmıştı.
Herşeyim onundu, yüreğim her gün onun için çırpınıyordu. Onu düşünmekten yaptığım hiç bir işe konsantre olamamakla beraber her gün annemin azarını işitiyordum.
Babamın Mustafa dedelere gitmesinden ve uzun bir süre dönmemesinden sonra saat gece üç sularında kapı sesi duymuş ve babamın geldiğini anlamıştım. Annemin terlik seslerinden kapının önünde konuştuklarını anlamıştım, fısıldama seslerinden aralarında ne konuştuklarını duyumsayamıyordum.
Kafamı çevirip yatağın üzerine baktım. Tuğçe üzerinde ona verdiğim hırka ile uyuyakalmıştı. Mışıl mışıl uyuyordu fakat ben uyuyamıyordum. Aklım o kadar ondaydı ki kafamı rahatlatıp derin bir uykuya kucak açamıyordum.
Elim telefonuma gitse de uyuyor olabileceğinden rahatsız etmek istemedim. Ama içimden bir ses çok huzursuz olduğunu hatta o evin ona dar geldiğini söylüyordu. İnşallah Kerem'in evine gitmiştir diye geçirdim içimden.
...
Sabah kalkıp annemin yaptığı menemen kokusunu aldığımda ayaklarım beni mutfağa sürüklemişti. Tuğçe'nin de iştahla menemene baktığıni fark etmiş ve ters bakışlarımı ona yöneltmiştim.
Bakışlarımdan haberdar olup sırıtmıştı. Al işte! Menemenin üzerinde gözüme kestirdiğim sucuğu almış ve mideye indirmişti. Yüz ifademe bakarak kıkırdamış ve elini ağzına koymuştu.
Tam o sırada gelen bildirim sesiyle heyecanla masanın üzerindeki telefonuma uzandım. Yüreğim şimdiden pır pır olmuştu.
"Berfin çay doldur." Annem ters bakışlarını bana atarken Tuğçe bu durum karşısında sırtını kendine çekerek oturuşunu düzeltmişti. Kalkıp demliği aldığımda Tuğçe ve annem boş bardaklarını önüme koydular. Çayları doldururken anneme kaçamak bakışlarımı fırlatıyordum. Yavaş yavaş anneme Demir ile aramızdaki ilişkiyi göstermeye çalışıyordum. Bir şeyleri saklamak ya da utanmak istemiyordum.
