40 "Yürek"

4.8K 286 60
                                    

Selamün Aleyküm herkese 🤍

Şaka maka 40 bölüme kadar geldik. Finale daha var ama yine de bu kadar ilerlemek üzüyor beni... 🥺

Oy ve yorum yapalım tahinli kurabiye sevenler. Sevmeyenler de tadını denesin artık. Aaaa! 😄😄

Neyse. Öhöm.

Keyifli Okumalar...

"FİGAR-40.Bölüm" Sunar...

🕊️

Heyecanla ellerini birbirine sürten Eda içindeki sevinci derin bir nefes alarak bastırmaya çalıştı. Az önce yaşananlar varlığı yanaklarını al al yaparken elinde duran sigara paketini umursamazca çöp poşetine fırlattı. Yaşananlar hem onu şaşırtıyor hem de daha önce hissetmediği duyguları armağan ediyordu. Alp'in bir kızla bankta oturduğunu gördüğümde ilk başta sevgilisi sanmışken şimdi ise kuzeni olduğunu öğrenmiş olmanın sevincini taşıyordum. Sigarasını ondan alırken amacım, daha önce Berfin'in bana dediği gibi fazla içmesindendi. Acı çektiğini söylemişti ve hemen sigarasına sarılmıştı. Bu ilk kez onu çok üzmüş ve bunu yapmasına dayanamadığımı hissetmiştim.

Aceleci adımlar ile soğuk hava da yürürken o heyecanla etrafıma kaçamak bakışlar atıyordum. Sanki az önce utanılacak bir şey yapmışım ve birinin bunu görme ihtimalinden korkuyormuş gibiydim.

Berfin'in kaldığı binaya ulaştığımda elimdeki poşeti sıkarak kapıya vurdum. Duygularımın yarattığı silsileden dolayı afallamıştım ve toparlamam gerektiğini bilsem de bir şey yapamıyordum.

Açılan kapının ardından Berfin'in annesi göründüğünde beni gördüğüne oldukça şaşırmıştı. "Eda, hoş geldin kızım. Buyur gel."

"Hoş buldum." Diyerek içeri girerken bana sıraladığı cümleleri yarım yamalak duyabiliyordum. Montumu çıkartıp askıya asarken duygularımı içime bastırmaya çalışarak arkamı döndüm.

"He Eda?"  Beklentiyle bakan gözlere döndüğümde bir iki saniye kalakaldım. "Ha?"

O benim halime kaşlarını çatarak bakarken elini kolumda hissettim. "İyi misin Eda?" İnsanları da şüphelendirmiş olmalıyım ki bana endişeyle bakıyordu. Kafamı iki yana sallarken tebessüm ettim içini rahatlatmak istercesine. "İyiyim... şey, Berfin nerede?" Aceleci tavrıma kafa karışıklığıyla bakarken "odasında" der demez merdivenlerden yukarı çıktım. Elimdeki poşetin nerde olduğunu ya da şuan arkamdaki insanın bana nasıl baktığı hakkında hiç bir fikrim yoktu. Açıkçası şu bir saat hiç bir şey umurumda değildi. 

Odanın kapısını tıklamaya bile gerek görmeden pat diye içeri girdiğimde yatağın üzerinde kulağında kulaklıkla bilgisayara kilitlenen gözlerde duraksadım. Berfin beni görür görmez kaşlarını çatarak şaşkınlıkla bakarken yataktan doğruldu. Bu sırada kulaklığı kulağından kopup yatağa düştü. "Eda, senin burada ne iş-"

"Bana bir şeyler oluyor."

Odadaki sessizlik az önceki cümlemin etkisini belli edercesine şaşkınlık bırakmıştı. Berfin allak bullak olmuş ve dehşet ifadesiyle yüzümü incelerken ne ara yataktan kalktığını ve yanıma geldiğini bilmiyordum. Kollarını boynuma sararken sesi tereddüt içerisindeydi.

"Ne olduğunu anlat Eda. Bir yerine bir şey mi oldu? Biri bir şey mi yaptı?" Derin bir nefes verip gözlerimi sıkıca yumdum. Ve kalbimden düşeni dudaklarımdan çıkardım. "Ben çok kötüyüm. Bana bir şeyler oluyor Berfin. Kalbimin ağzımdan çıkacakmış gibi çırpınışlarını hissediyor musun? Bu benim kalbim resmen." dedim acıyla yutkunarak.

FİGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin