S2 E11

453 45 26
                                    

37,4K okunma için gerçekten çok teşekkür ederim...<3 önceki bölüm çok sevilmedi sanırsam🤷🏻‍♀️ ama sorun değil yani banane şsnwuskwpmc 37K okunmaya ulaşmış olması bile bana çok yeterli geliyor. Şimdi o istediğim bölümü yazacağım. Olayı şimdi yazmaya karar verdim. Olay örgüsü boka giderken zaman da boka gidiyor harika!

Bella yatak odasında otururken bunalmış ve sıkılmıştı. Ayaklarını sürterek kapıya ilerlerken o sırada Natasha da tam kapıyı çalmak üzereydi.

"Hey, iyi misin? Seni kontrole geliyordum."

"Evet iyiyim, sadece şey...Onu o kafesten ne zaman çıkaracaksınız?"

Natasha tabletten bir şeyler yaparken Bella'nın sorusu ile ona döndü. "Onu tanımıyoruz, ayrıca orası bir kafes değil. Kötü insanların tutulduğu yer. Az kalsın seni öldürüyordu."

Natasha adımlarını hareket ettirmeye başladığında Bella da peşine takıldı.

"Sen deli misin? Onu bir kafeste tutuyorsunuz resmen. Ve o benim hayatımı kurtardı. Ayrıca onu tabii ki tanıyorum."

Natasha adımlarını durduğunda Bella hızını ayarlamayıp Natasha'ya çarpmıştı. "Onu tanımıyorsun. Ayrıca o bir kafes değil dedim sana." Bella sinirlenirken yukarı bakıp dudağını ısırdı. "Elbette tanıyorum, ona bir hayvanmış gibi muamale yapmayı da kes. O benim arkadaşım. O şu an yalnız ve korkuyor."

"Tamam arkadaşın hakkında neler biliyorsun?"

"Onun adı...Eddie. Eddie Brock. Gazeteci. Bundan birkaç yıl önce nişanlısını kaybetti. Bugün de dünya için dostu kendini feda etti."

"Ceset falan görmedik."

"Çünkü kötü adam ile birlikte kendini ateşlere attı. Öldüler...İkiside."

Bella'nın gözünden bir damla yaş akarken Natasha soğukkanlılığını korumaya çalışıyordu. "Onu serbest bırak."

Bella yalvaran gözlerle bakarken Natasha düz ve ciddi ifadesini korumaya devam ediyordu.

"Hayır."

"Natasha, o sadece bir insan. Onu saldıktan sonra ne düşünüyorsun bilmiyorum. Bizi öldürmesini mi? Burayı yerle bir etmesini mi? Dünyayı yok edeceğini falan mı? O ne benim gibi ne de senin gibi bir canavar. Onu rahat bırak."

Natasha cevaplamayıp oradan ayrılırken Bella kolunu cimcikleyip kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. "Biraz daha cimciklersen kolun moraracak seni aptal." Arkasını döndüğünde sesin sahibine baktı. "Bu seni neden ilgilendiriyor?"

"Bilirsin önceden yapıyor olsaydın, umrumda olmazdı ama şimdi iş arkadaşıyız. Dostluğumuz bilmem kaç yıl öncesine dayanıyor. Eh seni birazcık düşünüyorum diyelim." Loki gülümserken Bella kolunu bırakmıştı. "Aferin kızıma, şimdi sana bir teklifim var-"

"Reddediyorum."

"Ne? Ama daha söylemedim bile."

"Ne olduğu ile ilgilenmiyorum çünkü. Eğer önceden sorsaydın bi' düşünebilirdim."

"Dalga geçiyorsun öyle değil mi?"

Bella düz ifadesini korurken kafasını hafif sağına yatırdı. "Hayır."

Bella hızlı adımlar atarak giderken Loki onu kolundan tutup geri çekmişti. "Hadi ama eğer bana yardım edersen bende senin arkadaşına yardım ederim. Natasha olmadan onu kurtaramazsın."

"Şifreyi eminim çözebilirim."

"Keşke o kadar basit olsa."

"O da ne demek?" Bella'nın kafası karışıp kaşlarını çatarken Loki ensesini kaşıyordu. "Natasha onu en güçlü kötü adamların olduğu hücreye koydu." Bella tek kaşını kaldırıp ona bakarken Loki iki elini kaldırıp 'ben yapmadım' diyerek kendini savunuyordu.

𝐑𝐞𝐭𝐮𝐫𝐧 𝐇𝐨𝐦𝐞 ↺ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin