"Bella." Steve onu iki yanından tutup sağa çevirdiğinde fısıldadı. "Neden kendisine sormuyorsun?"
Yavaş adımlarla gelen Tony, ikisinin karşısında durup onlara bakmıştı.
"Bir sorun mu va-"
"Babacım! Bugün mükemmel, karizmatik ve çok şık görünüyorsun." Bella babasına baktıktan sonra elini alnına vurup devam etti, Steve ise göz devirmekle meşguldü. "Ah üzgünüm benim hatam, sen her zaman öyle-"
"Hayır Bella, sana Iron Man zırhını vermeyeceğim."
"Ah hadi ama!"
"Üzgünüm ufaklık, bunun için fazla ufaksın."
"Peter küçük yaşta yenilmez oldu, ben bu yaşa geldim. Ne yenilmez olabiliyorum ne de laboratuvarına girebiliyorum!"
Tony kafasını iki yana sallayıp giderken Bella bağırdı.
"Bak babacım ben zekiyim, hani genlerimi senden aldım falan."
Tony durup arkasına dönerek kızına bakmaya başladı.
"O laboratuvara giremeyeceğimi mi sanıyorsun?"
"Merak etme, güvenlik üst düzeyde ve Jarvis'i unutma."
"Jarvis benim zekamın epey bir altında baba. İstesem onu çok kolay bir şekilde hackleyip içeri girebilirim baba-cım."
Tony gülümseyerek kızının önüne gelip saçlarını karıştırdı.
"O zamam sana kolay gelsin zeki kızım."
Tony tekrar kapıya doğru dönüp binadan çıktığında Bella gözlerini yumup çantasının kulpunu sıkı sıkıya tutarken dudaklarını birbirine kenetlemişti.
(Şunu hayal ettirmek istedim:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evet devam edebiliriz)
Steve, Bella'nın yanına gelip elini omzuna atarak sıktı.
"Neden sadece sormayı denemiyorsun ki?"
Bella gözlerini açıp Steve'e baktığında ciddi misin? bakışlarını atıyordu.
Steve omuz silkip odasına çıkarken bağırdı.
"Sadece sormayı dene Bel, sormayı."
"Sen de evlilik teklifini nasıl yapacağını düşün! Yoksa evde kalırsın."
Steve hızlı adımlarla geri dönerken Bella'nın çoktan gittiğini fark etti. Biliyordu ki Pietro'dan daha hızlıydı..
-
"SENİ APTAL ÖRÜMCEK AZ KALSIN ORADA ÖLECEKTİM."
Tony durmadan bağıran kızına bakıp göz devirdi. Asla susmak bilmiyordu.
