12

2.8K 167 48
                                    

"Aman tanrım!"

Bella gördüğü manzara karşısında nefesi kesilmişti. Steve yatakta yarı çıplak yatıyorken üstünde de yeni duş aldığı belli olan babası Steve'in kucağında oturuyordu. Sorun şu ki ikiside yarı çıplaktı ve babası Steve'in kucağındaydı!

Ah durun bir dakika bu Bella için asla bir sorun değildi, hatta bu manzaraya karşı yarım ağız gülümsedi.

"Pardon, ben sanırım tam sevişme- Yani işiniz var sizin ben sizi tutmayayım."

Bella tam gidecekken Tony Steve'in üstünden kalkıp kızını içeri çektikten sonra kapıyı kapatıp kilitledi.

"Sandığın gibi bir şey yok Bella!"

Bella dudaklarını birbirine bastırmış kahkaha atmamak için zor tutuyordu kendini. Steve'e döndüğünde Steve'in yanakları domates gibi kızarmıştı.

"Ama Steve'in yanakları öyle söylemiyor."

Tony derin bir iç çekti.

"Bak...Steve odun keserken beline odun geldi tamam mı? Ben de pansuman yapmak istedim."

"Bugün buraya neden geldiniz?"

"Çünkü...Canım istedi."

Bella tek kaşını kaldırıp babasına baktı.

"Baba, herkesi kandırabilirsin ama beni asla."

Tony buna karşın gözlerini devirdi.

"Senin için çok endişelendim."

"Telefon ile arayabilirdin?"

"Dağ evinde telefon?"

"Hey Bella! Orada durumlar nasıl?"

"Mükemmel Nat, hem de çok!"

"Gelmemize gerek yok değil mi?"

"Ah hayır biz geliyoruz."

"Sen bizi nereden buldun?"

"Babamın zırhı sağolsun, siz iyisiniz değil mi?"

"Neden bunu bize sorup duruyorsun?"

"Durun bir dakika, siz binada ne olduğunu bilmiyorsunuz değil mi? Ah sikeyim!"

"Öhm!"

"Pardon Steve."

"Ne oldu binada?"

"Kendiniz görmeye ne dersiniz?"

-

Tony binayı gördüğü an köpürmeye başladı. Daha burasının neden bu hâle geldiğini bile bilmiyordu, öğrendiğinde her şey daha beter olacaktı.

"BURANIN HALİ NE? SAVAŞ MI OLDU BURADA!? BEN ŞİMDİ BURAYI NASIL TEKRAR ESKİ HALİNE ÇEVİRECEĞİM? HA?"

"Baba sakin ol."

"Ama-ama şuraya bak..."

"Bucky biz gittikten sonra gelmiş ve tatsız olaylar yaşanmış sanırım."

"Ne? Bucky mi dedin sen? Tanrım...Çıldıracağım."

Bütün yenilmezler o gece binayı tekrar eski haline getirdi. Jarvis'i de düzeltmişti Tony.

Tony şu an Bella ile beraber yatağında birbirlerine dönük uzanıyorlardı.

"Çok korktum..."

"Bir şeyim yok."

"Çok umursamazsın!"

"Sadece uyu tamam mı? Yorgunum."

Bella'nın bunu duyması ile kahkaha atması bir oldu.

"Ah...Üzgünüm. İçimde kalmıştı orada. Kalmasın değil mi?"

"Tabii tabii."

-

Sabah uyandığında babası yanında yoktu, laboratuvar da olmalıydı. Yataktan kalkıp odanın kendine özel lavabosuna girip elini yüzünü yıkayıp odadan çıktı.

Mutfağa indiğinde Steve'in kahvaltı hazırladığını gördü.

"Hey Stevie!"

Steve Bella'ya dönüp gülümsedi.

"Günaydın tatlı uykucu, nasılsın bakalım?"

"Şey...Sanırım iyi."

"Sanırım?"

"Bilmiyorum kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyorum."

"Dün çok harap etmişsin kendini, otur da bir şeyler ye."

"N'apayım binayı öyle görünce ve sizi bulamayınca...Endişelendim işte."

Steve Bella'ya gülümseyip sarıldı.

"Benden öyle kolay kurtulabileceğini mi sandın?"

"Ah hayır."

İkisi gülerken Tony gelmişti.

"Ben sizi sürekli bu halde bulmak zorunda mıyım?"

"Baba sana kaç kere beni Steve'den kıskanma diyeceğim!"

Tony gözlerini devirirken Steve de gülüyordu.

"Ben Peter'i evlatlık almayı düşünüyorum. Ne diyorsun?"

"Yani...Sen ve Steve'in çocuğu mu olacak?"

"Bella! Ben Pepper ile evliyim, hatta yakında tekrar evleneceğim farkındaysan."

"Hayır. Farkında değilim. Olmakta istemiyorum."

"Bugün okula gitmiyorsun."

Bella duyduğu şeyle babasına döndü. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu
Babası ona az önce okula gitmeyeceğini mi söylemişti?

"Sen. Az. Önce. Ne. Dedin?"

"Okula gitmeyeceğini."

"Baba sen iyisin değil mi? Hulk seni bir yere fırlatmadı değil mi?"

Tony derin bir nefes aldığında Bella gidip kollarını babasının boynuna sıkıca sardı.

"Bella. Beni öldürmek mi amacın!?"

Bella geri çekilip küçük bir özür mırıldandı.

"Gitmeyeceksin, çünkü bana lazımsın."

"Ne için?"

"Düğün yerini ayarlamak için tabii ki! Düğünümü senin organize etmeni istiyorum."

Bella ağzı açık, gözleri fal taşı gibi olmuş bir şekilde Tony'e bakıyordu.

"Tanrım bana işkence mi etmek istiyorsun? Okula gitmeyi yeğlerim."

"Ama düğün ne olacak?"

"Üzgünüm baba, okulumu sırf bu sebeplerden dolayı asamam."

Deyip tam odasına gidecekken Tony bileğinden kavrayıp geri çekti.

"Ah hayır birtanem, yapacaksın. Yoksa...Steve'i bir daha göremezsin!"

Steve buna gülerken Bella gözlerini devirip sinir krizi geçiriyordu.

"Bu yaptığın canice! Beni Stevie babamla nasıl tehdit etmeye cüret edersin sen? Steve sen de gülüp durma! Hiç komik değil. Sen eğleniyorsun ama ben eğlenemiyorum! Aman tanrım hâlâ gülebiliyorsun...Hayır baba ben sizin o sikik düğününüzü organize etmeyeceğim!"

Tony kolları önünde birleştirmiş tek kaşını kaldırmış kızına bakıyordu.

"Emin misin?"

Tony Stark, isterse her şeyi yapacak bir adamdı. Bella bunu bildiği için mecbur bu savaştan mağlup gelmişti. Ama şimdilik. O düğünü onların başına yıkacaktı.

Geçiş bölümleri falan çok uzun tutmak istemiyorum. Sanki daha iyi başlamıştım ama şu an kitap BOK yoluna gidiyor :(

İlham perilerimi kaybettim ve bulamıyorum.

27.11.2019
16.50
703 kelime

𝐑𝐞𝐭𝐮𝐫𝐧 𝐇𝐨𝐦𝐞 ↺ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin