𝐑𝐞𝐭𝐮𝐫𝐧 𝐇𝐨𝐦𝐞 ↺

34

Bella hızlıca arkasını döndüğünde çarptığı bedene baktı. Aptal Barnes.

"Ne diye beni takip ediyorsun?"

Bucky muzipçe sırıtıp flörtöz bir şekilde Bella'ya yaklaştı.

"Ah size aşığım Bayan Stark."

"Kes yavşaklığı Barnes, görevdeyiz. Seni tekrar uçurumdan aşağı sallandırırım bak."

"Aman be, alt tarafı gergin havayı dağıtmak istedim. Sam'in yanına gidiyordum, Bruce bana onun bir üst katta Peter ile olduğunu söyledi."

"Evet ben de Peter'in yanına gidiyordum."

"Ah ne büyük tesadüf."

Bella bunun ile göz devirip yoluna devam ederken Bucky de onunla ilerlerken arkada duydukları gürültü ile hemen arkalarını döndüklerinde Frank'i gördüler. Gerçek adı Trey, kod adı: yer cücesi.

"Bucky geri çekil!"

Trey silahı onlara doğrultup tetiğe bastığında büyük bir güç ile ikisi de arkaya uçtu.

"Sana geri çekildim değil mi?"

"Kes sesini burada ben de görevimi yapıyorum, senden önce ben vardım hey gidi hey--"

"Ya bırak şimdi nostalji yapmayı!"

İkisi de hızlıca yerden kalktıktan sonra Bucky, belinden tabancasını çıkarıp adama sıkmaya başladıktan sonra Trey, duvarın arkasına saklanmıştı.

Bella buna göz devirirken hız gücünü kullanıp adamın yanına geldiğinde elindeki silahı çevik bir hareket ile alıp uzağa fırlatırken telekinezi gücü ile Trey'i yer cücesi, her neyse! Onu Bucky'nin yanına fırlattı.

Bucky onu metal kolu ile boğazından tutup havaya kaldırdı, o sırada Bella da gelmişti.

"Öt hemen yer cücesi. Yoksa o boynunu iki saniye içinde kırarım."

Bella'nın gözleri kırmızıya bürünürken Trey, yutkunmaya çalıştı.

"B-ben b-bir şey b-bilmiyorum."

"Hadi ya, silahlar nerede?"

"Trey bana bak, senin ailen olduğunu biliyorum. Eğer söylemezsen onları bir daha göremeyeceksin."

Adam boğazını tutup nefes almaya çalışıyordu fakat bu imkansızdı. Metal kol tarafından boğazı sertçe kavranmış durumdaydı.

"Bucky bırak."

"Ama neden?"

"Ne demek neden? Adamı öldüreceksin!"

Bucky oflayarak adamı sertçe yere bıraktı.

"Be-ben patron de-değilim."

"Sikimde bile değil patron olup olmaman."

"Adresi bilmiyorum! Özel bir yerde saklıyorlar silahları, eğer yakalanırsak ötmeyelim diye."

"Zekice. Matthew biliyor mu?"

"Ah Smith, tabii ki bilir. O ölse bile yerini söylemez. Neden biliyor musun? Çünkü onun kaybedecek hiçbir şeyi yok, tehdit falan da edemezsin."

Bucky çene kemiğini sıkarken Bella normale dönmüş gözlerle Trey'e bakıyordu sadece.

Silah patlama sesi duyduklarında kafalarını geriye çevirdiler. Önlerine döndüklerinde Trey gitmişti.

"Hay sikeyim, kaçırdık."

"Sorun değil, benim işim onunla değil. Diğeri ile."

İkiside sesin geldiği tarafa koşmaya başladı. Bella bu topuklarla koşamayacağını anladığında çıkarıp kenara fırlattı.