S2 E7

749 52 8
                                    

"BİRİSİYLE TANIŞMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM!

AMA ETRAFIMDAKİ HERKES ŞARKIMIZA AŞIK OLUYOR.

BEN, BEN, OH BEN, EVET

NEFRET EDİYORUM

ÇEKİMİ YAPAMIYORUM ÇÜNKÜ-"

"Yeter artık, o iğrenç sesine daha fazla dayanamayacağım."

"Ama daha bitmediiii."

"Umrumda değil."

Bella yatakta daha çok gerinip her yeri kaplamaya çalışırken Wade, laptoptan bir şeyler ile ilgileniyordu.

Aniden büyük bir ses patlaması ile Wade, laptopu masanın üzerine koyup pencereye yaklaştı. Büyük bir yangın vardı. Ve her yerde insanların çığlık sesleri.

"Pekâlâ küçük Stark, kalk bakalım senin yardımlarına ihtiyaçları var."

"Eminim ben olmadan da halledebilirler."

"Sana kalk dedim!"

Wade maskesini yüzüne geçirirken Bella, homurdanıp duruyordu.

"Homurdanmayı bırak! Ne kadar kötü kalplisin?"

"Neden her bir şey olduğunda sürekli bundan ben sorumluyum. 'Hey Bel, Natasha birkaç sivilin ölmesine sebep olmuş ve aileleri seni suçlayıp duruyor' 'Oh Tony, buradasın demek katil. Wanda çocuğumu öldürdü ama sorun değil çünkü ben seni suçluyorum' neden Wade?"

"Sakın Wanda'nın yanında o konuyu açma. Onlar konuyu çoktan kapattı."

"Ama ben kapatmadım! Kapatmayacağım."

"Her şeyi siktir edip hayatına kaldığın yerden devam edemez misin sen?"

"Babam öldü. Peter öldü. İkinci baba yerine koyduğum insan öldü. HERKES ÖLDÜ! HİÇBİRİNİ KURTARAMADIM. YAPAMADIM. ANLIYOR MUSUN?"

"Bel tabii ki seni-"

"Hayır! Sen beni anlayamazsın. Kimse beni anlayamaz. Hiç kimse!"

"Şu an sarhoşsun."

"Değilim! Kızgınım ben. Sarhoş değilim."

"Pekâlâ. Ne yapmamızı istiyorsun? Emin ol Bella. Onları geri getirmenin bir yolu olsaydı ve bunun için kendimizi feda ediyor olsaydık bunu ilk ben yapardım senin için. Ama üzgünüm. Şu an elimden hiçbir şey gelmiyor! Sana teklif sundum. Benim hayatımı babanınki ile takas edebilirdin. Yapmadın Bella. Yapmadın. Şimdi burada bağırıp duruyor olman kimsenin işine yaramıyor."

"Sen de gideceksin..."

"Ne?"

Bella daha fazla göz yaşlarını tutamazken geri geri gitmeye başladı.

"Sen de gideceksin...SEN DE BENİ BIRAKIP GİDECEKSİN."

"İyice saçmalamaya başladın."

"Ha ben mi saçmalı-"

Çalan telefon sesi ile Wade, masaya ilerleyerek telefonu eline alıp kimin aradığına bakmadan cevaplayıp kulağına götürdü.

"Alo?"

"Bella seninle mi?"

"Evet. Biz de şimdi patlamanın-"

"Patlama falan yok. Birkaç hırsızın işi. Geldiğimiz de çoktan ağlarla kaplıydı. Bunu Bella'ya söyleme ümitlenmesini veya herhangi bir çılgınlık yapmasını istemiyorum."

"Olur."

Arama kapandığında Wade telefonu tekrar masaya koyup yatağa sırt üstü attı kendini.

"Hey, gitmiyor muyuz?"

𝐑𝐞𝐭𝐮𝐫𝐧 𝐇𝐨𝐦𝐞 ↺ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin