3

5.6K 312 64
                                    

Bella odadan çıktığında her yerde Peter'i arıyordu, salak çocuk!

"Baba!!"

"Dışarı çıktı!"

Harika! Dışarı da örümcek çocuğu arayacaktı şimdi.

Sinirle binadan çıktı ve gözleri ile etrafı aramaya başladı. Bunun böyle olmayacağını anlayıp binaya geri dönerek Jarvis'ten yardım istemeye karar verdi.

"Jarvis!"

"Buyrun Bayan Stark."

"Bana hemen Peter'in konumunu belirleyebilir misin?"

"Bakıyorum efendim...Bayan Stark, Bay Parker şu an bir parkta arkadaşı ile beraber."

"Bir arkadaş ile mi beraber?"

"Evet efendim."

"Hangi park olduğunu sanırım iyi biliyorum, peki teşekkürler Jarvis."

"Rica ederim efendim."

Bella binadan çıkıp önceden sürekli Peter ile beraber gittiği parka gitti.

-

Parka geldiğinde etrafa baktı ama etrafta çok fazla insan vardı. Pazartesi günü burası neden kalabalıktı ki?

Gözlerini kısıp tek bir yöne baktı. Peter oradaydı yanındaki kız kimdi? Bahsettiği Mj, yani sevgilisi miydi? Bu onun içinde kıskançlık alevlerini harlasa da sakin kalarak, emin adımlarla onlara doğru yürüdü.

"Akşam konuşuruz o zaman?"

"Evet...Akşam konuşuruz."

"Selam gençler."

Bella yanlarına vardığında bir elini Peter'in omzuna, diğer bir elini de Mj'nin omzuna koydu. Mj ona garip garip bakarken o da karşılık verdi.

"Merhaba."

Bella Peter'den gözlerini çekip Mj denilen kıza çevirdi gözlerini.

"Merhaba Mj, sen...Peter'in sevgilisisin değil mi?"

"Şey..."

Mj utanmış ve kızarmıştı. Bu Bella'yı daha çok sinirlendirdi. Peter ise o sırada ecel terlerini döküyordu.

"Evet Bella, bu sana bahsettiğim sevgilim. Mj. Mj bu da...Çok eski bir dostum Bella."

"Oh öyle mi? Memnun oldum."

Mj ona elini uzattığında Bella yine Peter'den gözlerini çekip Mj'e çevirdi. Kızın eline baktı ve sonra tekrar kızın suratına bakıp tek kaşını kaldırdı.

"Ah Mj, yenilmezler üssüne gelmeye ne dersin? Peter sana bahsetmiştir sanırım Spider-Man olduğunu."

"Evet söylemişti."

Bella tam ağzını açıp bir şey diyecekken Peter, eliyle ağzını kapatıp Mj'e döndü.

"Sonra görüşürüz o zaman?"

"Evet...Görüşürüz."

Peter Bella'yı parkın çıkışına doğru sürüklemeye başladı.

Bella Peter'den kurtulup ona döndü.

"Bahsettiğin sevgilin o muydu?"

"Bella! Nereden buldun sen beni?"

"Neyseki babam zeki ve bir yapay zekası var."

"Siktir! Jarvis."

"Seni öldüreceğim Peter Parker, hani sevgili yapmak yoktu?"

"Aşık olmak benim elimde olan bir şey değil Bella, hem bu saçma şey daha ne kadar uzayacaktı ki?"

"Tabii evet, haklısın. Saçma."

-

Kuleye geri döndüklerinde bütün yenilmezler beraber oturuyordu.

Tony, Bella'yı görünce kolundan tutup kucağına oturtup saçlarını karıştırdı.

"Hey!"

"Ne? Eski günleri canlandırmıyor muyduk?"

Bella, babasının dediği şeye gözlerini devirip kucağından kalkıp yanındaki boş yere attın kendini.

"Sana harika bir haberim var."

"Aa öyle mi? Kesinlikle duymak için sabırsızlanıyorum(!)"

"Peter ile aynı okulda gideceksin."

"Oh demek okula gideceğim? Hem de örümcek çocukla! Waow şu an benden daha mutlusu olamazdı- Dur bir dakika sen okul dedin değil mi?"

"Evet...Hayır Bella! Aklımdan geçen şeyi yapmayacaksın. Okulunu bitireceksin."

"Ama ben de sizden olmak istiyorum...Bu (Peter'i göstererek) benden daha küçük yaşta yenilmezlere katıldı. Ama ben bu yaşımda yenilmezlere katılamıyorum. Öyle mi?"

"Öyle."

"Hah! İstemiyorum okul."

"Ah hadi ama, bana çekmemiş miydin sen? Derslerinin iyi olması lazım."

"Kötü demedim zaten."

"O zaman sorun ne?"

"Öğrencilikten kahramanlığa terfi etmek istiyorum sadece."

"Olmaz küçük hanım, okumadan yenilmez olamazsın."

Gözlerini devirip kendi odasına doğru gitti.

-

Bella, kim bilir kaç saattir telefonu ile oynuyordu artık gözleri ağrımış uyku gelmişti.

Odanın tıklatıldığını duyduğunda 'gel' diye seslendi. İçeri giren Steve'di.

"Siktir!"

"Hey, diline dikkat et!"

Bella onu takmayıp yataktan büyük hızla kalkıp ona sarıldı. Birbirlerine sımsıkı sarıldıktan sonra onu ne kadar özlediğini fark etti.

"Ah Steve, seni çok özledim. Nerelerdeydin?"

"Ah küçük işlerim vardı. Biraz geciktim ha?"

"Belki biraz."

Bella ve Steve özlem giderirken içeri Tony girmişti.

"İhtiyar kızımı mı dolduruyorsun sen bana karşı?"

"Ne alakası var Tony? Sadece özlem gideriyoruz."

Bella gözlerini devirip konuştu.

"Sen ona takılma her zaman ki kıskançlık halleri."

"Oh öyle mi? Kıskanıyorum yani?"

"Ne? İnkar etmeyeceksin değil mi baba?"

"Hayır belki biraz kıskanıyor olabilirim. Hem sen neden yatmadın? Saatin kaç olduğunun farkında mısın? Daha ilk günden okula geç kalacaksın Stark."

"Gitmek-"

Bella, Tony'nin o korkutucu bakışlarını gördükten sonra susup ikinci bir baba olarak gördüğü Steve'e sarılıp iyi geceler diledi. Steve odadan çıktıktan sonra babasına da sarılıp iyi geceler diledi.

Mood düşük olduğu zaman ortaya böyle iğrenç şeyler çıkabiliyor :(  aslında daha yazacaktım ama dedim ki diğer bölüme kalsın :)

13.11.2019
22.30
659 kelime

𝐑𝐞𝐭𝐮𝐫𝐧 𝐇𝐨𝐦𝐞 ↺ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin