B8

7.6K 788 749
                                    

Felix merakla gözlerini asansör kapısında gezdiriyordu. Bugün Chan'ın özel misafiri geliyordu ve Felix'in aklında tek dönen şey onun kim olduğuydu.

O, sadece meraklı bir insandı. Çevresindeki insanların neler yaptığını çok gözlemlemezdi ama gizli bir işe döndüğünde merak duygusu ortaya çıkardı. Chan, herhangi bir kişi ismi veya bağlantısından bahsetmemişti ve Felix bu yüzden meraktan yerinden duramıyordu.

Önündeki dosyaları itti ve arkasına yaslanıp çevrede gözlerini gezdirdi. 3 haftaya yakın bir sürede hayatı değişmişti. Artık eskisi kadar arkadaşları ile iletişim kurmuyor veya hobileri ile ilgilenmiyordu. Bu stajyerlik işine hem kendini çok kaptırmış hem de iş istemsizce çok zaman istemişti. Felix normalde böyle bir işte ve böyle bir ortamda faaliyet gösterdiği için mutlu olurdu ama sinir bozucu patronu her şeyi engelliyordu.

Asansör sesi ile hızlıca kafasını çevirdi. Kapıların açılması ile asansörün içinden çıkan kahkaha sesi kulaklarına ulaştı. Şaşkınlıkla gözleri büyümüştü çünkü bu sesin sahibi Chan'dı.

Yüzündeki içten bir gülümseme ile asansörden çıkmıştı. Arkasından ise uzun, ince bir beden süzülmüştü. Uzun sarı saçlarını salık bırakmıştı. Düzgün kaşları, kırmızı tonları ile süslediği gözleri, sevimli burnu ve dolgun dudakları ile çok hoş biri gibi görünüyordu. Boynundaki altın kolyesi, sol göğsünün üzerinde altın işlemesi bulunduran siyah takım elbisesi, bileklikleri ve yüzükleri ile şıklığını bariz bir şekilde ortaya koyuyordu. Barbie'nin erkek hali gibi diye düşündü Felix, onun kadar mükemmel ve dikkat çekici.

Felix, şaşırmıştı. En son Chan makyaj yaptığı için bir erkeği işten çıkarmıştı, şimdi neden yanında böyle biri vardı?

Sarışın adam etrafa güzel gülücüklerini saçarken Lisa'yı görmesi ile gülümsemesi büyüyüp hemen ona sarıldı. Chan, duraksayıp ona döndü. "Kızı rahat bırak Hyunjin." Chan herhangi bir saygı eki kullanmamıştı Lisa'ya bile kullanırken. O an anladı ki Chan için özel biriydi Hyunjin denen adam, Lisa ile tanışacak kadar özel.

Hyunjin, gözlerini devirerek ayrıldı ve odasına ilerlemeye başladılar. Felix, onlardan gözünü çekip önündeki dosyalara baktı. Chan'ın sevgilisiydi galiba. Aslında şaşırtıcı geliyordu Felix'e çünkü ona göre o adam dünyadaki en düz adamdı.

Dudaklarını dişleyip dosyaları incelerken camdan gördüğü adamlara kaçamak bakışlar atıyordu. Sesleri anlayamıyordu ama bariz bir şekilde Chan'ın yüzündeki gülümsemeyi görebiliyordu. Duraksadı. Felix, Chan'ın asistanıydı ve ona her gün olan planlarını anlatmak zorundaydı. Yüzünde oluşan sırıtmayla hızlıca defterini aldı ve ayağa kalktı. Masasındaki aynasına bir bakış attı ve gülümsedi. İlgi kaynağı olmayı seviyordu ve ondan bunun çalınması hoş değildi.

En azından kimsenin olmasa da Chan'ın ilgisini istiyordu.

Odasından çıkıp yan odaya ilerledi. Kapıyı tıklattığında bir süre ses gelmedi ardından farklı bir "Girebilirsiniz." sesi geldi. O kadar bariz anlaşılıyordu ki kimin dediği.

İçeriye girdiğinde Chan'ın kalçasını masaya yasladığını ve Hyunjin'in önünde durduğunu fark etti. Gülümsemesi sahteleşirken kapıyı kapattı ve notlarını karıştırdı.

"Bugünlük planların hepsini iptal et." dedi Chan aniden. Felix duraksadı. "Elbette Bay Bang." diye mırıldanmaktan başka bir seçenek gelmemişti aklına.

Hyunjin kafasını çevirdi ve gördüğü sarışın ile gülümsedi. "Bu kim?" diye sordu gözleri parlarken. Sesi bile hoştu bu adamın ve iyice Felix'in sinirlerini bozmuştu. "Lee Felix, yeni asistanım." Chan yine aynı haline dönmüştü. Donuk bakışlarını Felix'te gezdiriyordu. Felix zorunda hissettiği için saygıyla eğildi. "Merhaba efendim." Felix, kendine şaşırıyordu. Normalde asla bir insan o istemediği sürece ona yaptıramazdı ama içinde hissettiği zorunluluk onu bu hale getirmişti.

"Hwang Hyunjin ama bana Hyunjin diyebilirsin şunun aksine," Chan'ı göstermişti. "ben o kadar takık değilim." Felix, gülümsemekle yetindi. Fazla samimiydi ve bu gereksiz yere itici gelmişti ona. Bir süre daha gözlerini Felix üzerinde gezdirdi Hyunjin. Chan'a geri döndü. "Jeongin'den sonra şirkete bir on yıl daha birisini almazsın sanıyordum." Kıkırtıyla söylediği cümle Chan'ın gözlerini devirmesini sağlamıştı. "Şirketim yeniliklere açık biliyorsun değil mi?" diye sormuştu sırıtmayla. Hyunjin, güldü. Felix ise konuyu anlamadığı için yerinde huysuzca kıpırdanıyordu.

Hyunjin'in parmakları Chan'ın kravatında gezindiğinde Felix donduğunu hissetti. Cidden gözünün önünde mi yapacaklardı? "Seni ihtiyar artık şirket yerine sen yeni şeyler yapmalısın." dedi ve kravatını bırakıp Chan'ın koltuğuna ilerledi. Oturup bacak bacak üstüne attı. Chan, iç çekti. "Moda umrunda olan tek sensin, işim daha önemli. Hem takım elbise işte ne istiyorsun?" Hyunjin omuz silkmiş ve onları izleyen Felix'e dönmüştü. "Tek ben değilim o da umursuyor. Baksana ona ne güzel giyinmiş ve kendine bakım yapmış, e senin yanında çalışıyorsa iyi de iş yapıyordur." Chan'ın gözleri sonunda Felix'e odaklandı. Bir süre onu inceledikten sonra olumlu mırıltılar çıkarmıştı.

Bir süre sessiz kalmıştı ortam. Garip bir hava vardı. "Akşama kaliteli bir restoranda iki kişilik yer ayırtır mısın?" Chan'in gözleri Felix'in üzerindeydi. Felix, kibarlıkla şaşırdı. Bakışları bir süre birbirilerinde oyalandı ve ardından gelen el çırpma sesi ile ikisi de ses kaynağına kafasını çevirdi. Hyunjin elini çarpıp etrafında dönüyordu. "Sonunda bugünleri de gördüm! Yılların ardından Bang Chan beni yemeğe götürüyor, ne romantik!" dedi heyecanla. Chan, Hyunjin'e ters bir bakış attı. Hyunjin ise sadece kıkırtı ile cevap vermişti.

Felix, damarlarında gezen siniri anlamlandıramıyordu. Karşısında bir çift vardı ve onları tebrik etmesi gerekirken ne kadar birbiri ile yakışmadığını düşünüyordu. Kendine lanetler savurdu. O, böyle biri değildi. Ne oluyorsa ona şu an hiç iyi gelmiyordu ona. Bu hissi odaya girdiğinden beri kenara atmaya çalışsa da karşısında duran ikili sürekli bir şekilde körüklüyordu. Artık odadan çıkması gerektiğine karar verdi.

"Özel bir yer isteğiniz var mı?" Felix'in sesi samimiyetten uzaktı. Chan omuz silkti. "Herhangi bir yer." diye karşılık verdi. Felix kafa sallayıp odadan çıktı. Hyunjin, çocuğun gidişini izledikten sonra Chan'a dönmüştü. "Tatlı çocukmuş." Chan omuz silkti. Hyunjin, masasını karıştırmaya başladığında cam duvardan yan odaya yerleşen çocuğu gördü. İnsanların tepkilerinden çıkarım yapmada iyiydi ve Hyunjin'den rahatsız olduğunu çok net anlamıştı.

Bunu bile bile bunları yaptığından ise Felix'in haberi yoktu.

•••••••

bunla yazdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bunla yazdım

boss | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin