B34

6.5K 551 438
                                    

"Hadi ama Lisa! Yoksa en yakın arkadaşını sevmiyor musun?" Lisa yüzünü buruşturdu. "Bana bağırdığın zamanlar bu hallerine kıyasla daha çekilesi."

Chan şirkete girdiği gibi kendini Lisa'nın yanına atmış ve ondan Felix'in ideal çıkma teklifini öğrenmesini rica etmeye başlamıştı. Son on dakikadır konuştukları bu konu artık Lisa'nın canını sıkmaya başlamıştı. İstediği gibi etsindi işte, ne gerek vardı sormaya?

"Lisa, bu cidden önemli." Lisa dosyaları masaya bırakıp en sonunda kafasını kaldırdı ve ona baktı. "Önemli olan kısmı tam olarak neresi, söyler misin Chan?" Chan elini ensesine attı. "Unutamayacağı ve çok hoşuna gidecek bir şey yapmak istiyorum ama ne yapacağımı tam olarak bilmiyorum." Lisa gözlerini devirdi ve gözlüğünü düzeltti. "İçinden geldiği gibi davrandığın sürece o çocuk her şekilde beğenecektir." Lisa doğruları söylerken bu pek Chan'ın umrunda değildi. En sonunda başka bir yolu seçmeye karar verdi.

"Ne istiyorsun?" Lisa kaşlarını kaldırdı. "Rüşvet mi teklif ediyorsun?" Chan omuz silkti. "Ne anlamak istersen onu." Şu an Chan'ın zayıf bir dönemde olduğunun farkındaydı. Çok rahat bir şekilde ele geçirebilir ve yönetilebilirdi ama Lisa böyle bir şeye kalkışmazdı.

"Tanrım, Chan… Felix'i ikimiz de tanıyoruz. Belli zaten senden hoşlandığı, berbat bir şey yapmadığın sürece -ki senin saçma mükemmeliyetçi kişiliğin buna izin vermez.- her şekilde hoşuna gidecektir." Chan iç çekti. "Sadece hayalinde bir şey varsa onu gerçekleştirmek istiyorum. Lütfen?" Lisa en sonunda pes etti ve sesli bir şekilde nefesini verdi. "Bana borçlusun." Chan'ın yüzünde bir gülümseme oluştu. "Biraz sonra herkes gelecek patronlarını salak salak gülerken görürlerse görüntün lekenelebilir." Chan'ın yüz hatları normal haline döndü. "Söylediğinde direkt bana anlat." Yanından uzaklaşırken konuştu Chan.

"Ömrümü tükettin." Lisa kendi kendine söylenirken Felix asansörden çıkmıştı. "Günaydın Lisa!" Tüm neşesiyle konuştuğunda Lisa gülümsedi. "Günaydın Felix." Felix yanına gelip çantasını karıştırırken Lisa biraz eğlenme kararı aldı. "Dün nasıldı?" Felix anlamadığı için dosyalara çıkarıp ona verdi. "Normaldi?" Lisa anlamadığını anlayarak açıklama gereği duydu. "Dün Chan ile yalnız kaldın ya ofiste, sıkılmadın mı?" Felix'in yanakları ısınırken bir süre sustu. Lisa normal bir soru sormuştu, bu kadar abartmamın anlamı yoktu. "İşimiz bu olduğundan sıkılmak biraz yanlış olur." Lisa bir çiftin nasıl bu kadar benzediğini düşündü.

"Saçını beğendim ama neden pembeyi bıraktın ki?" Lisa gözlerini Felix'in sarı saçlarında gezdirirken sormuştu. "Bilmiyorum sarıya dönmek istedim bir anlık." Felix çantasını kapattı. "Chan biraz mola verdi, gel o süreçte biraz konuşalım." Lisa yanındaki sandalyeyi ona döndürürken söylemişti. Felix etrafa bakındı. "Merak etme en son kızacağı kişi sensin bu şirkette." Felix bir süre sonra ikna oldu ve çantasını masaya koyup oturdu.

Ofladığında Felix ona baktı. "Ne oldu?" Lisa'nın oyuncu kişiliği daha da yüzeye çıkmaya başladı. "Konuştuğum biri var ve ona nasıl çıkma teklifi edeceğimi bilmiyorum." Üzgün gözler Felix'i bulduğunda Felix yutkundu. Bu işlerde o da pek iyi değildi. "Nasıl biri?" Lisa işaret parmağını dudağına koyup bir süre düşündü, olmayan birini yaratmalıydı. "Çok nazik, çok dürüst ve çok sevimli. Ya bilmiyorum Felix, işte sana benzer biri." Felix duraksadı. "Bilmiyorum genelde karşındakinin kişiliğine göre yapman daha hoş olur. Elbette içinden gelen de önemli."

Lisa memnuniyetle gülümsedi ve ardından hemen sildi. "İşte pek başaramıyorum. Sen ne isterdin mesela?" Derin bir nefes aldı Felix. Aklına direkt Chan gelmişti. Onun yapacağı her şeye vardı. "Bilmem eğer o kişiyi çok seviyorsam nerede, ne yapacağı, neler söyleyeceği önemli değil. Tamam tuvalette edilmesi saçma olurdu ama mantığını anladın değil mi?" Lisa yüzünü buruşturdu tuvalet olayı ile, iğrenç gelmişti. "Biraz daha spesifikleştirip direkt ne gibi şeylerin kalbini eriteceğim söylesen de ben de öyle gitsem, lütfen?" Evet, Chan'a söylemek bir gidişti.

boss | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin