B35

6.5K 551 310
                                    

Felix ve Chan, mutlu bir sabaha gözlerini aralamıştı.

İkisi de özenle hazırlanmış ve en hızlı şekilde şirkete ulaşmak için çabalamışlardı. Her ne kadar sevgili olduklarının ilk günü çift bir şey yapmak istese de ikisi de birbirine söylememiş ve işe gitmek zorunda kalmışlardı.

Chan için hava hoştu. Şirketin sahibi olduğundan kaynaklı istediği zaman Felix'i görebilir veya yanına gidebilirdi.

Şirkete ilk gelen Felix olmuştu. Yüzünde diğer günlere nazaran daha büyük bir gülümseme vardı. Lisa bunu fark ettiğinde yüzünde gururlu bir anne edasıyla gülümseme oluşmuştu. İki taraf için de mutluydu, özellikle Chan için.

Onu tanıdığından beri ilk kez duygularını saklama gereği duymadan biri hakkında bahsetmişti. İlk kez biri için her şeyi göz ardı etmişti. İlk kez biriyle beraber olabilmek için çabalamış ve kalbinde bir yer edinmek için her şeyi yapmıştı. Hepsi de olumlu sonuçlanmıştı. Sonunda Lisa'nın saatlerce verdiği hayat dersleri işe yaramıştı.

Felix şarkı mırıldanırken mutfağa girdi. Sevgilisinin kahvesini hazırlamak için makinenin önüne geçti. Belki gerekli değildi ama yine de yapmak istiyordu.

Bu sefer şirkete gülümseyerek Chan girmişti. Erken saatlerde kimsenin olmamasına güvenerek duygularını daha çok ön planda tutmayı tercih ediyordu çünkü onu görebilecek en fazla Lisa'ydı. Lisa da her olayı bildiğinden sorun etmemeye başlamıştı. Ayrıca oluşturduğu kişilikten sıyrılıp dostuyla konuşmak ona arada iyi geliyordu.

"Günaydın!" dedi Lisa. "Günaydın Lisa." demişti Chan yanına giderken. Gözleri gelmiş olabileceği umuduyla etrafta geziniyordu. Lisa meraklı arkadaşına karşılık kıkırdadı. "Geldi, mutfakta." Chan'ın gözleri sonunda Lisa'yı buldu. "Kusura bakma." Lisa omuz silkti. "Kafanın onunla dolu olduğunu biliyorum ve bu çok doğal bir şey." Chan iç çekti. Lisa haklıydı. Projeleri tasarlarken bile sürekli aklındaydı ve saçma bir şekilde bu sadece işini daha da güzelleştiriyordu. Aslında saçma falan değildi. Chan çok iyi biliyordu ki Felix'in içinde olduğu her şey güzeldi.

"Tebrikler bu arada." Tek kaşını kaldırdı Chan. Dün Lisa'nın hiçbir mesajına veya aramasına cevap vermemişti. Nasıl anladığını çözmeye çalışırken "İkinizin yüzünde de birbirinden parlak gülümse var." demişti Lisa. Arkadaşının ifadelerini artık ezberlemişti bu yüzden ne düşündüğünü çok rahat bir şekilde yorumlayabiliyordu. "Kabul etti." Chan'ın yeniden kendine hatırlatmak amaçlı söylediği şey sonunda Lisa "Aptal aşıklar." diyebilmişti.

"O zaman ben gideyim." Lisa arkasına yaslandı. "Git sevgilinin yanına hadi benimle daha çok uğraşma." Chan onayı da aldıktan sonra mutfağa ilerledi. Lisa da işinin başına döndü.

Mutfakta kahve hazırlayan Felix'i gördüğünde yüzündeki gülümseme daha da genişledi. Kahve makinesine odaklanmasını fırsat bilerek yanına ilerlemiş ve arkasından beline ellerini sarıp çenesini omzuna koymuştu. Felix irkilmişti ama ardından burnuna dolan koku ile gülümsemişti. "Günaydın Bay Bang." diye mırıldanmıştı Felix önündeki kahve makinesine bakarak. "Günaydın hayatım." Felix derin bir nefes alıp ellerini Chan'ın elinin üzerine koydu. "Şirkette olduğumuzu hatırlatmama gerek var mı efendim?" Chan gözlerini devirdi. "Peki bu benim ne kadar umrumda?" Felix, Chan'ın kimseyi umursamamasını hoş bulmuştu ama yine de iş sınırlarında profesyonelliklerini korumalılardı.

"Umrunuzda olmalı." Felix biraz daha öne gidip ona döndüğünde Chan aralarında oluşan boşluktan dolayı homurdanmış ve belinden çekip kafasını boynuna yaslamıştı. "Bay Bang birisi görecek." Chan umursamadan Felix'in boynunda soluklanırken başka bir boyutta gibi hissediyordu. Felix'in kokusundan daha çok sevdiği bir şey yoktu. Felix dışında tabii.

boss | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin