B41

5K 474 249
                                    

Felix önündeki ders notlarına bakarken yanında sürekli bir şekilde birbiriyle uğraşan çifti görmezden gelmeye çalışıyordu.

"Kampüsün ortasındayız beyler." dedi en son sinirle. Minho, Jisung'un üzerinden ellerini çekerken Jisung gözlerini devirmişti. "Sevgilin ile zaman geçiremiyorsun diye bize laf atma. Ayrıca Chan ile herkesin ortasında ben öpüştüm zaten." Minho'nun kaşları çatılırken Jisung omzuna vurdu. "Aptallaşıyorsun iyice." Minho bir şey demeden omuz silkti ve yanağını öptü. Sevimli bir çiftlerdi ve bu Felix'i daha da karamsar bir havaya sokuyordu.

Chan ile telefon konuşmaları dışında son iki haftadır sadece pazar günleri onu görüyordu ve bu Felix için gerçekten uzun bir süreydi. Ne zaman bu kadar bağlanmış ve onsuzluk çile gibi gelmeye başlamıştı bilmiyordu ama bunun zehirli bir şeye dönüşmesinden korkuyordu. Zaman geçirememeleri fazla doğaldı. Felix üniversitede okurken Chan büyük bir şirket yönetiyordu. İstemsizce ilişkileri yanındaki vıcık çift gibi olamıyordu.

Minho, Chan'a kıyasla daha rahattı. Dans stüdyosuna ve birkaç öğretmene sahipti. Bundan kaynaklı Jisung'u görmek çok zor değildi.

"Şu iki hafta içerisinde sana doğru düzgün vakit ayırmadı ve sen hâlâ bana onu savunuyorsun." Minho sinirle konuşurken Felix önündeki defterin kapağını sertçe kapatıp ona döndü. "Adam uluslararası bir şirkete sahip farkında mısın hyung? Yapacağım tek şey bencillik olur." Felix, Minho'nun ilişkilerini onaylamadığını biliyordu -ki Minho da hareketlerinden çok bariz belli ediyordu.- ama bir yerden sonra yersiz lafları rahatsız etmeye başlamıştı. Chan ile mutlu ve sevgi doluydu. Neden tek umursadığı şey bu olmuyordu?

"Deli gibi aşıksa şirketi bile görmez." Chan zaten şirketi yok sayıyordu konu Felix olunca. Elbette bunu Felix fark edince uyarmış ve işine odaklanmasını rica etmişti. Chan hemen ikna olmadığından bir iki şirin hareket ve öpücük ile onu rahat bir şekilde kandırmıştı. "Ben öyle istemiyorum." Minho alayla güldü. "Yapmıyor demiyorsun da." Jisung yine ortada kalmıştı. Her zaman bu oluyordu. Minho laf ediyor, Felix sevgilisini koruyor, sevgilisini koruduğu için Minho sinirleniyor ve Minho sinirlendiği için Felix de sinirleniyordu. İlk başlarda yaptıkları tartışmanın saçmalıklarını anlamaları için birden çok başarılı sonuçlanmayan atakta bulunmuştu ama işe yaradığını görmeyince onları rahat bırakma kararı almıştı. Birbirlerini sözleri ile öldürseler bile umursamazdı artık.

"İstesem her şeyi yapar." Minho kaşlarını kaldırdı. Daha çok boşuna uğraşma demeye çalışıyordu. "Öyleyse çağır ve gelsin." Felix'in kaşları çatıldı. "Önemli bir toplantısı varsa onu bundan alıkoyamam." Minho omuz silkti. Bu konu onu alakadar eder gibi görünmüyordu. "Daha iyisini bulur elbet. Sen de dedin başarılı sonuçta." Felix genel olarak Minho'yu severdi. Hiç olmayan abisi olarak görmüştü her zaman ama buna benzer anlar olduğunda onu boğmak istiyordu. Chan'ın hatasını anlaması ve güzel bir ilişki kurmalarını hâlâ Chan'ın Felix'i kullanmasına yoruyordu. Tanrı aşkına onu kullanmak isteyen bir adam neden tüm çalışanları ortasında onu öperdi ki?

Minho anlamıyordu bunu ve iyice inat ediyordu. Minho'nun sakin bakışları altında bir sürü şey yatıyordu. Örneğin kazanma hissiyatı.

Bu sefer Felix kaybetmek istemediğinden gözlerini ayırmadan telefonunu çıkardı. Parmağını kilidi açmak için ekrana bastırdı. Gözlerini çekip son zamanlarda fazlasıyla aşina olduğu numarayı tuşladı. Çalan telefonla bakışlarını yeniden karşısındaki turuncu saçlı çocuğa yönlendirdi ve kulağına yasladı. Duyduğu arama sesleri onu daha da gererken Chan'ın çok önemli bir işi olmamasını diledi. Eğer onu bırakıp telefonu açar ve buraya gelirse kesinlikle vicdan azabı çekerdi.

Şöyle bir gerçeklik vardı ki Chan'ın her zaman ciddi bir işi olurdu. Aynı şu an önemli bir toplantıda olduğu gibi. 

Felix'e özel olarak ayarladığı zil sesi odada yankılanırken Chan tereddüt etmeden telefonuna uzandı. ''Bay Bang isterseniz başka zaman konuşun.'' Lisa uyarıcı bakışlar atarken Chan umursamadı ve telefonunu eline alıp ayağa kalktı. ''Mola olmuş olur.'' dediğinde umursamazca odadan çıktı. Lisa, Chan'a içinden onlarca küfür sıralarken tatlı bir gülümsemeyle müşterilerin dikkatini dağıtmaya çalıştı. Saçma konular açarken Chan'a kesinlikle hesap soracağını aklının ucuna yazmıştı.

boss | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin