boss | chanlix

B40

Jisung ile özlemediği üniversite koridorlarında yürürken aklı sürekli bir gün önce arkasında bıraktığı sevgilisindeydi. Ayrılmamışlardı elbette hatta pazar günü Chan, Felix'in evine gelmiş ve Jisung'u kovup onca işine rağmen onunla zaman geçirmişti ama bu, onu özlediği gerçeğini gizleyemezdi.

"Özlememişim." Etrafa bakınırken Felix konuşmuştu. Jisung güldü. "Bence başka bir yerde işe girseydin bunu demezdin." Omuz silkti. Gerçekten de öyleydi. Eğer başka bir yerde staja başlasaydı tahminen şu an üniversitesinde mutluluk ile gezecek ve geçmişte yaşadığı duygusal çalkantıların hiçbirini yaşamayacaktı. Bundan pişman olduğu söylenemezdi çünkü sonunda aldığı şey hepsini unutturacak cinstendi.

"Lee Felix." Yabancı ses ile kafasını çevirdi Felix ile Jisung. Karşılarında duran müdürü görünce hemen selamladılar. "Merhaba efendim." Felix'e baktı. "Ofisime geliyorsun benimle." Jisung'un meraklı gözleri Felix ve müdürlerinin arasında mekik dokurken Felix, "Tamam efendim." demişti. Jisung'a döndü. "Sen derse git ben gelirim." Jisung kafa salladıktan müdüre yeniden selam verip uzaklaştı.

Müdür yürümeye başlayınca Felix de arkasına takıldı. Stajı hakkında konuşacağını biliyordu ama bu kadar acelesi var mıydı cidden?

Müdürün ofisine gelince müdürü masanın önündeki koltukları işaret etti. Felix otururken her hareketine dikkat etmeye çalışıyordu. Çok rahat olması saygısızlık olabilirdi.

"Ne hakkında konuşacağımı biliyorsun." Kendi koltuğuna oturdu akları az da olsa saçına düşmüş adam. "Tahmini olarak stajdan kaynaklı beni buraya çağırdınız Bay Kim." Bay Kim kafa salladı. Önündeki dosyaları yeniden dizdi ve belli sayfaları açtı. "Zeki bir çocuksun aslında, yazık oldu." Bay Kim daha çok kendi kendine konuşurken Felix kaşlarını kaldırmıştı.

"Stajın kabul görülmediğinden bu seneyi yeniden okuyacaksın."

Tüm şaşkınlığıyla karşısındaki adama baktığında "Ne?" diyebilmişti. Bay Kim arkasına yaslanıp kollarını göğsünde bağladı. "Duydun beni Felix. Önümdeki dosyalarda yazanların hiçbirinin doğruluğuna inanamam." Felix anlamlandıramıyordu. Bu adam ne saçmalıyordu? "Neden doğrulayamıyorsunuz efendim? Hepsini Bay Bang-" Bay Kim araya girip konuşmasını kesti.

"Sevgilin."

Yaptığı düzeltme üzerine Felix gerilmeye başladı. Öğrenmiş olamazdı değil mi? "S-sevgilim değil." Kekelemesi durumu daha da kötüleştirirken Bay Kim gözlerinin içine bu yalanı yutmadığını belli edercesine bakıyordu. "Neyin olduğu önemli değil Felix. O adam seni elveda partinde öptü ve bu da aranızda bir ilişki olduğunun kanıtı. Önündeki hiçbir dosya bundan dolayı duygular katılmadan yazılmış olamaz." Felix korkuyu her zerresinde hissederken bu yandan hiç düşünmediğini fark etti. Şirkette olduğu zamanlarda Chan asla profesyonelliğini bozmamış -onu öpmeye çalıştığı zamanlar dışında- hatta sevgilisine bir gram bile acımamıştı. O yüzden yazılan belgelerde duygu olmadığına kesinlikle emindi.

"Ama öyle efendim." Felix ne yapacağını bilmiyordu. "Üzgünüm Felix ama bunu üniversite olarak bilemeyiz." Gözleri yavaşça dolarken titrek bir nefes kaçtı dudaklarının arasında. Boğazı yanmaya başlamıştı ama o bunu umursamıyordu. O kadar Chan'a laf edip kendisi batırmıştı her şeyi. Geleceğinden bir yıl kaybetmek hem hayallerinden geri koyacak hem de parasal anlamda onu çok zor bir duruma sokacaktı.

"Ayrıca Bay Bang'a da haber verildi." Felix'in gözleri büyürken tüm ağlama isteği gitmiş, dehşete kapılmış hali ortaya çıkmıştı. "Ne yaptım dediniz?" Chan zaten agresif bir insandı ve konu Felix veya Felix'in üzülmesi olunca tahminen bir canavara dönüşecekti. "Stajyerliği tam yapamayan öğrencilerin girdikleri şirketlerin sahibine durum güncellemesi yapılır." Felix bir şeyler demeye çalıştı ama ne dese durumu kurtaramazdı. Eğer Chan mesajı almışsa çoktan yola çıkmıştı. Şirkette gün boyunca Felix'in olmayışından ve işleri istediği gibi yapmayan çalışanlardan dolayı zaten sinirliyken bir de okuduğu mesaj ile patlamaya hazır bir volkan haline gelmişti Felix'e göre. Sadece bir sorun çıkmamasını diledi Felix. İki tarafı da üzecek veya kıracak bir şeylerin olmamasını.