B44

4.6K 419 305
                                    

İlişki temelleri her çifte göre farklı şeylere dayanırdı. Bazıları için saf sevgi lazımdı, bazıları için sadakat. Bazıları için ise saygı ön plandaydı. Neredeyse bir buçuk yıldır ilişkileri süren Felix ve Chan'a göre birbirileri ön plandaydı.

Sağlıklı bir şekilde aylarını geçirmiş bu çift elbette tartışma yaşamışlardı ama günün sonunda birbirine güzel sözler söyleyerek ve sarılarak konuyu kapatmışlardı. Birbirilerini dinliyorlardı ve her zaman yüzlerinde bir gülümseme oluyordu. Sevgi dolu ilişkileri o kadar güzel ve masal gibiydi ki ne zaman Felix'in mezuniyetine kadar yürüttüklerini bilmiyorlardı.

Bu süreçte elbette çok şey yaşanmıştı. Chan büyük projelere imzalar atmıştı ve adını daha çok duyurmuştu. Felix ile medyaya çıkıp sevgilisi olduğunu söylemiş ve gelen tüm kötü yorumları dinlemeden hayatına devam etmişti. Ellerinden geldikçe yeni şeyler denemişlerdi. Onlarca ülke gezmişlerdi. Kanada'nın herhangi bir sokağında buldukları kediyi sahiplenmişlerdi ve Hyunjin'in ısrarlarıyla ona Chanlix ismini takmışlardı. Arada her ne kadar Felix, Chan'ın kediye verdiği değeri kıskanıp aralarına girse de her şey güzel ilerlemişti. Ah, bir de Hyunjin'den konu açılmışken yaptığı bir çılgınlığı göz ardı etmemek imkansızdı. Chan'ın şirketinin ortasında Jeongin'e evlenme teklifi etmişti. Jeongin herkesin ortasında deli gibi utanırken Chan, Hyunjin'i ortamdan çekip uzun bir konuşma yapmıştı. Hyunjin tabii ki umursamayıp onu öldürüyor gibi davranmıştı.

Aynı zamanda Seungmin en sonunda Changbin'e açılmış ve aslında yıllardır beslediği hislerin bir karşılığı olduğunu öğrenmişti. Diğer çiftlere oranla daha olgunlardı ve bu istemsizce diğerlerini şaşırtıyordu.

Onun dışında Felix ortaya bir kararla gelmişti. Henüz kendini şirket açma konusunda tecrübeli hissetmediğini söylemişti. Her ne kadar Chan onu fazlasıyla hazır görse de yeniden yanında çalışmasını teklif etmişti. Felix elbette başkalarının iş olanaklarını engelleyeceği için reddedip sadece izlemek istediğini söylemişti. Chan en sonunda kabul etmiş ve okulundan geri kalan süreçlerde yanında durmasına izin vermişti.

Şimdi ise uzun zamandır Felix'in hayalini kurduğu zaman gelmişti:

Mezuniyet.

Hayatında her zaman en değerli zaman olarak nitelendireceğine inandığı zamandı ve bugün yetişme telaşı içindeyken bile doğru düşünüyordu.

Sürücü koltuğunda Jisung arabayı sürerken Minho onu izliyor, arkada ise Hyunjin, Jeongin ile uğraşıyorken Jeongin Felix ile telefonda oyun oynuyordu.

"Hep senin lanet sevgilin yüzünden yoksa Jeongin kabul edecekti." Jeongin ile Felix gülerken ikisi de asla öyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğini biliyordu. İlişkilerinin uzun yılları olabilirdi ama bu genç olduklarını ve daha çok yaşayacak şeyleri olduğunu değiştirmiyordu.

"Jeongin sana acıyorum." Jisung aynadan bir bakış atıp söylediğinde Minho'nun dudakları kıvrılmıştı. Son zamanlarda arkadaş ortamları karışmıştı ve bu istemsizce samimiyeti de getirmişti. "Seni duyabiliyorum aptal." Sinirle söylemişti Hyunjin. Galiba bu süreçte en çok birbirleriyle uğraşan ikili olmuşlardı.

Ardından Felix aldığı zaferle sırıtarak Jeongin'e döndü. Jeongin gözlerini kıstı. "Rövanş istiyorum." Felix telefonunu kapatıp cebine attı. "Elbet bir gün." Jeongin de telefonunu cebine atıp arkasına yaslandı.

Yolculuk aynı kaotik ortam ile devam ederken en sonunda Jisung arabayı durdurmuştu. "On beş dakika geç kaldık ama olsun, her zaman yıldızlar en son gelir." Jeongin arabadan inerken Felix öne atıldı. "En son benim sevgilim gelecek ama sen bilirsin." Felix sırıtmayla aşağıya inerken Minho'nun ifadesi değişmemişti. Her ne kadar artık anlaşıp bir şey demese de hâlâ içindeki bir köşe ondan nefret ettiğini haykırıyordu. Aynı zamanda o köşe bugün gelmeyeceğini de söylüyordu.

boss | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin