B18

7.2K 751 548
                                    

Felix rahat araba koltuğunda heyecandan dolayı rahatsız hissederken nasıl Chan'ın bu kadar soğukkanlı olduğuna hayret ediyordu.

Sabah toplantıların ardından yeniden toplantılara girmişlerdi ve şu an en son bölüm olan ödül törenine ilerliyorlardı. Öğlenleri tahminen sıkıcı konuşmalar, heyecanlı bekleyiş ve ödül verme anı ile bitecek, İngiltere macerası Felix'in noktalanacaktı. Felix istemsizce bencilleşmek istedi. Ödülün ileri bir tarihe alınmasını, bu sayede Chan'ı otelde bırakıp biraz daha etrafı gezme şansını elde etmek istedi. Tabii Chan'ın izin verip vermeyeceği tartışılırdı ama yine de izin koparabilme şansı yüzünden azıcık da olsa yalvarabilirdi. Tamam, asla yalvarmazdı. Chan hayır derse üstüne biraz gider, ardından irdelemezdi. Buz kütlesine yalvarmak hayatında yapacağı en son şeylerden biriydi.

"Heyecanlı değil misiniz efendim?" Felix en sonunda gün boyunca ortama sahip olan sessizliği bozmuştu. Chan gözlerini kaybolan yollardan çekip Felix'e döndürdü. "Hayır." dedi ve yeniden aynı yere odaklandı. Felix gözlerini devirdi. Neden bu adam yerine heyecanlanıyordu ki? Kazanıp kazanmamak umrunda bile değildi. Verilecek ödül şirketler arasında elmas değerini taşırken Chan'ın bir gram ilgisini çekmemesi sinir bozucuydu. O ödüle sahip olmak demek gelecekteki hisselerin artışa geçeceği anlamına gelirdi. Daha çok müşteri, daha çok şöhret ve daha çok ün demekti. Her yıl düzenlenen bu toplantıda adını yazdırmak için her şeyini ortaya koyanlar bile vardı tahminen ama Chan ise sadece sıradan bir şeymiş gibi davranıyordu.

Patronunu boğsa büyük olasılıkla hakim haklı olduğunu düşünüp onu salardı.

Araba durunca açılan kapı ile dışarı çıkmak istemedi çünkü şirket sahipleri arasında yapılan bir ödül töreninden çok ünlülerin buluştuğu bir gala gibi görünüyordu. Dışarıda patlayan flaşlar, arabaların durduğu yerin önüne serilen kırmızı halı ve soru sormak için sürekli bir şekilde hareket halinde olan gazeteciler hiç normal bir hava vermiyordu.

Chan'ın arkasından indiğinde gözlerinin önüne elini siper edip fazla parlaklığı engellemeye çalıştı. Bu ortam onu germişti.

Chan yanındaki çocuğun haline baktı. Pek alışık olduğu bir ortam olmadığı belliydi. Etraftaki insanları umursamadan elini beline sarıp binanın içine yönlendirdi. Chan, belindeki elin şaşkınlığını yaşayan Felix ile beraber arkasında onlarca farklı manşet yazacak gazeteci bırakmıştı.

İçeriye girdiklerinde ortam biraz daha sakindi. Dışarısı kadar yoğun bir insan topluluğu olmasına rağmen hepsinin özel alana saygısı olduğu çok belliydi. Onlarca takım elbiseli adam ile sıkıntıyla iç çekti Felix. Bir moda gösterisi beklediği söylenemezdi ama yine de tüm bu sade takım elbiseler can sıkıcıydı.

Chan birkaç kişi ile selamlaşırken de elini Felix'in belinden ayırmamıştı. Felix, belinde oluşan yanma hissiyatı ile derin bir nefes aldı. Minho'nun da normalde yaptığı bir hareket neden şimdi kalbinin çırpınmasına yol açmıştı?

Chan, Felix'i masaların arasından hiçbir şey olmuyormuş gibi sürüklerken fazlasıyla zorluk çekiyordu. Elinin olduğu yeri sevmişti. Sanki tutunduğu beli koruyup kolluyordu. Buna karşılık olarak içinde onu daha yakınına çekip gülümseme isteği oluşuyordu. Zoraki tüm düşüncelerini kovarken masalarına gelmiş olmalarına mutlu oldu Chan.

İkisi de yerlerine oturduklarında yine bir sessizlik çökmüştü aralarına. Felix, Chan'ın suratını görmese heyecanından konuşamadığını sanacaktı. Aslında Chan'ın da yaptığı tam da buydu. Yüzünde mimik oynatmazken içten içe o ödül hakkında heyecanlanmaktaydı.

Sahneye çıkan kişi yüzünden büyük gürültü yavaş yavaş kendini küçük uğultulara bırakırken Felix yerinde kıpırdanmıştı. "Bu yıl 18.'si düzenlenen seçimlere hoş geldiniz." Sunucu içten bir gülümseme sunarken salondan alkış sesleri yükseldi. "Her yıl dünyanın dört bir yanından başarılı şirket sahiplerini öğrenir ve onları buraya davet ederiz. Yaptıkları çalışmaları, gelirleri ve bitirdikleri işleri inceledikten sonra bir sonuç çıkarır ve onu da yılın en iyisi seçeriz. Bu yıl da işlerin pek değiştiği söylenemez." Sahneye bir adam elinde bir ödülle girince tüm bakışlar ona döndü. İşte oradaydı. Buradaki herkesin almak uğruna kapıştığı ödül oradaydı.

Sunucu yeniden mikrofona döndü. "Bu yıl, listemizde şaşırtıcı bir şey oldu ve birkaç genç isim göründü. Onları yaptıkları işten ve girdikleri bu listeden tebrik ediyorum." Gözler Chan'ın üzerine dönerken Chan sadece alkışlamak ile yetiniyordu. Yıllar önce oluşturduğu havasını, heyecanı yüzünden bozamazdı. "Fazlasıyla konuştum, farkındayım ama heyecan yaratmak iyidir değil mi?" Sunucu kıkırdadı ve ardından bir sürelik sessizlik oluşması için gözlerini insanlarda gezdirdi. Her yıl aynı heyecanlı ifadeleri görmeye bayılıyordu. Biraz sonra açıklayacağı isimden dolayı çoğunun yüzü düşecek ve kendine küfürler savuracak olsa da bu anlık görsel en sevdiği şeydi.

"Bu yılın en iyi şirket yöneticisi ödülünün sahibi," sunucu elindeki zarfın içinden kağıdı çıkardı ve gülümseme ile mikrofona yaklaştı. "Bang Chan!"

Kaşlarını çatarak sahneye bakan adama karşılık Felix'in ağzı kocaman açılmış dans etmemek için kendini zor tutuyordu. Stajyeri olduğu şirketin sahibi ödül alıyordu! Bu dosyasındaki en önemli bölüm olacaktı tahminen. Ayrı olarak da hak ettiğinin farkındaydı. Neden olduğunu bilmeden gururlu hissediyordu.

Chan kendini toparlayıp alkışlar arasında gülümseyerek sahneye gitti. Sunucu ile selamlaştıktan sonra ödülü aldı eline. Biraz inceledi ve ardından mikrofona döndü. Felix ile bakışları kesişti. Felix kendince güven verici olduğunu düşündüğü bir gülümseme sunarken Chan konuşmaya başladı.

"Bu benim için sürpriz olmadı desem yalan olur." Güldü ve Felix'ten çekip kalabalıkta gezdirdi gözlerini. "İlk başından beri şirketimi aynı disiplin ve aynı özveri ile yönetmeye çalıştım. Bu yolda benimle çalışanlar sıkılmadan yanımda kaldılar ve en dipte olduğum zaman bile şirketten ayrılmadılar. Ayrıca asistanlarım Lee Felix" kalabalığın arasından eli ile işaret etti. Felix, dönen bakışları umursamadan gülümsemeye devam etti. "ve bugün burada olamasa da Lalisa Manoban bana bu süreçte büyük yardımları bulunan kişilerdi. Eğer onlar olmasaydı ne bu sahnede olmaya hak kazanırdım ne de bu alana girmeye. Hepsine içten teşekkürlerimi sunuyorum ve bu ödülü onlara adıyorum." Garip hissetti Felix. Daha şirkete gireli 2 ay olmuşken adının geçmesi değişik hissettirmişti. Bu süreçte tek yaptığı emirlere uymak veya bazen sorunlar çıkarmaktı. Chan'ın gözünde bu ödülü hak edecek bir değeri olması gülümsemesinin büyümesine yol açtı.

Sahneden inerken yolda birkaç tebrik konuşmasından sonra Felix'in yanına varabilmişti.

"Bunu kutlamalıyız!" Felix'in tüm sevecenliği ile söylediği şeyler dikkatini çekmişti Chan'ın. "Ne gibi?" diye sordu. Felix dudağını dişleyip düşünürken Chan'ın gözleri bir süre orada turladı ve ardından gözlerine döndü. "Sizi yemeğe çıkarayım. Onca şey yaptınız, bence kutlama için ben bir şeyler yapsam sıkıntı olmaz." Felix'in düşünmeden kurduğu cümleler Chan'ın gözlerinin yüzünde gezinmesine neden olmuştu. Felix duraksadı. "Yani ben size saygısızlık etmek istemedim-"

"Tebrikler Chan!" Yanlarına ulaşan kadın ile beraber Felix'in sözü kesilmişti. Beyaz teni, kızıl saçı ve kahverengi gözleri ile modelden farkı yoktu. "Bir tebrikler yemeğine ne dersin? Hem uzun zaman oldu." Kadının gülümseyerek söylediği cümle ile Felix yerine sinmişti. Daha demin kurduğu cümleler tahminen karşısındaki kadın yüzünden biraz sonra yıkılacaktı.

"Üzgünüm Bayan Parker ama bu gece çoktan biri beni çaldı." Hafifçe gülerek söylediği şeyler üzerine Felix parlayan gözler ve hızlanan kalbi ile Chan'a döndü. "Sorun değil, başka zamana artık. Görüşürüz." dedi ve Chan'dan da görüşürüz lafını alınca yanlarından ayrıldı.

Bu tatlı bir hareketti diye düşündü Felix.

Chan kafasını çevirdiğinde karşısındaki sevimli görüntüye karşılık kendini gülümsemekten alıkoyamadı. "Bana bir saat vermediniz Bay Lee." Felix dalgınlığından kurtulup bakışlarını gözlerine sabitledi. Gülümsedi. "Akşam 8'de hazır olmanız yeterli, ben bir yer bulurum." Chan, kafa salladı. "Benim biraz işim var isterseniz siz geçin." Felix için harika bir teklifti. Sıkıcı iş konuşmalarından kurtulabilecek, dinlenecek ve akşamki yemeğe rahatça hazırlanabilecekti.

"Olur efendim."

•••••••
sınavlarım ertelendi ;p

ve sonraki değil diğer bölüm ;)(;

boss | chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin