Üzerime çay döken çocuktu. Elindeki kağıt bardağı uzattığında belli belirsiz bir tebessümle bardağı aldım.
"Ben Berat" çaydan yudum aldım ve oturması için kenara kaydım.
"Ben de Maya." Elini sıktım.
"Umarım özürümü kabul etmişsindir." Hala mahçup olduğu belliydi.
"Gerçekten mühim değil." İçim titrediği için bir ürpermiştim. Çayını kenara koydu ve deri ceketini çıkardı. Ne yaptığını anlamaya çalışırken o ceketi benim omuzlarıma bıraktı.
"Üşümedim teşekkürler." Ardından üç kez hapşırdım.
"İyi yaşa. Benim yüzümden bir de hasta olmanı istemem." Kıkırdadım.
"Her suçu üstüne alınmana hiç gerek yok."
"Dersin varsa alıkoymak da istemem."
"Hayır benim dersim yok ama Cemre ve Can'ı bekliyorum. Can arabayla bırakıcak."
"Ev arkadaşların mı?"
"Cemre ev arkadaşım Can'da bizim evimizden birkaç apartman ileride oturuyor."
"Güzelmiş."
"Senin dersin varsa eğer-"
"Hayır benim de dersim yok."
"Ne okuyorsun?"
"Tıp okuycam inşallah yeni kayıt. Sen?"
"Hukuk"
"Ay doktor bey ben de bir baş ağrısı var ama nasıl bir ağrı anlatamam." Karşılıklı gülüşüyorduk.
"Tıp okuduğumu söylediğim zaman herkesin de bir yerleri ağrıyor oluyor."
"Koskoca tıp fakültesi kazanmak için bir şeyler bilmek gerekiyor sonuçta."
"Neyse ben sevmiyorum ders muhabbeti."
"Çocukların dersi blok oldu galiba ben gitsem iyi olur."
"Bu sefer seni ben bıraksam sorun olur mu? Özür mayetinde"
"Yok hiç gerek yok. Sana zahmet olmasın ve hala söylüyorum özüre gerek yok. Yeterince özür diledin. Çay içinde teşekkür ederim." Ayağa kalktım.
"Peki ısrar etmiyorum."
"Ha ceketini veriyim." Ceketi çıkarıcakken ellerini elimin üstüne koydu.
"Sana daha çok yakıştı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Benim Babam|
ChickLit"Geldik." İzmir F tipi cezaevi.. çocukluğumun geçtiği yer. Yavaş adımlarla içeri girdim. "Işıl gidiyorsun." Babam içeri girince ayağa kalktım. "Baba hiçbir yere gitmiycem ben. Yeter her yerde sürekli siyah takımlı zorba adamlar görmek istemiyorum...