"Peki tamam." Diyip indirdi.
"Gidebilirsin. Ben başımın çaresine bakarım." Kenardan destek alarak sekmeye çalıştım ama olmadı.
"İzin ver yardım ediyim."
"Hayır istemiyorum." Yüzüne baktım.
"Niye böylesin sen? İnsanlar sana yardım etmeye çalışınca hep tersler misin?"
"Kimsenin yardımına ihtiyacım yok. O kadar düşmedim."
"Şaka mısın? Yardım elini acımak olarak anlayan tek salaksın." Yakasından tutup duvara yapıştırdım. Boğazını sıktım. Kulağına doğru yaklaştım.
"Bir daha bana karşı saygısızlık yaparsan bu sıktığım boğazı koparırım." Konuşurken elimi daha çok sıktım.
"Işıl!" Cihangir'in sesini duyunca çocuğun boğazından elimi çektim. Cihangir koşarak yanıma geldi.
"Noldu sana? Ne bu hal?" Çocuğa baktı. Boynu kıpkırmızı olmuştu.
"Bir şey yok." Yine yürümeyi denedim. Canım acısada dişlerimi sıkarak üzerine bastım.
"Lan iki dakika kayboldum. Naptın ayağına?" Kucağına alıcakken elimi araya koydum.
"İstemiyorum Cihangir." Canımın acımasını umursamayarak bahçeye gittim. Kenardaki masanın yanına zar zor ulaşmıştım. Sandalyeye oturup ayağımı yerden kaldırdım. Kandan hiçbir şey göremiyordum. Üzerimdeki sweati çıkardım. Spor büstiyerim olduğu için bu kadar rahattım. Ayağımın kenarlarını iyiyce temizledim. Sweati masanın üzerine koydum. Camı çektim. Acıdan ağlamamak için dudağımı ısırıyordum. Ayağımdan daha çok kan akmaya başladı.
"Buraya bakın lan." Ferit koşarak yanıma geldi.
"Tentürdiyot,gazlı bez ve sargı getir bana." O koşarak giderken kanı durdurmak için sweati iyiyce bastırdım.
"Öldürüceksin sen beni gerçekten." Cihangir gelip yanıma oturdu.
"Dur çek şunu da bakıyım." Elimdekini çekmeye çalışınca izin vermedim.
"Dokunma." Ferit gelip elindekileri masaya koydu.
"Doktor çağırak mı abla?"
"Abla ne lan kendine gel. İzmir olmayabilir ama ben hala Çetin Kıraç'ın kızıyım."
"Kusura bakmayın efendim." Ellerini önünde birleştirdi ve başını eğdi. Elimle gitmesini işaret ettim.
"Işıl çek elini." Gazlı beze biraz tentürdiyot döküp yarayı temizledi.
"Bana yardım etmeni istemiyorum. Neden sürekli iyilik yapmaya çalışıyorsun?" Gazlı bezi ayağımın etrafından sarıp üzerine de beyaz sargıyı sardı.
"Çünkü" yutkundu. Gözlerini gözlerime dikti. Yine aynı bakmaya başladı.
"Çünkü benim için çok değerlisin."
"Ama neden?" Dudaklarını araladı.
"Işıl iyi misin dedecim?" Koşarak geldi.
"İyiyim ya ufak bir kesik. Üç dikişle hal olur."
"Off kızım bir şey oldu sandım." Diyip sarıldı.
"Cam girdi ayağıma."
"Bugün tarlaya gitme. Ben doktor gönderirim eve."
"Dede babaannem nerde?"
"İstanbul'a gitti ufak tefek işleri varmış. Bugün dönüyor."
"İyi tamam o zaman ben almaya giderim." Dedem başımı okşadı ve kabul etti.
"Cihangir sen Işıl'ı odaya çıkarıp yanıma gel." Dedem bahçedeki bir kapıdan geçti.
"Gel bakalım karıcım." Ayağım havada kucağına alınca düşmemek için boynunu tuttum.
"Bana karıcım deme." Merdivenlerden yavaş yavaş çıktı. Odaya gidip beni yatağa yerleştirdi. Sonra bavulunu açıp içinden kısa kollu bir tişört alıp bana uzattı.
"Al giy hasta olma bir de."
"Bu sıcakta hasta olmam zaten." Kenardan telefonumu aldım.
"Giysene işte." Kapı tıklandı.
"Gel." Ferit yanında bir kadınla içeri girdi.
"Abla hekim getirdim."
"Ferit beni ebenle münakaşa ettirme. Sıkmıyım topuğuna." O çıkarken kadın gelip beni süzdü.
"Ne oldu ayağına?"
"Üç dikiş yeterli." Telefonuma geri döndüm.
"Işıl ben çıkıyorum." Cihangir'e baktım.
"Ne bekliyorsun? Öpüp yolcu mu ediyim?" Gözlerimi devirip telefonla uğraşmaya devam ettim.
Anonim:Naber?
Anonim:Adana'ya neden gittin?
Anonim:keşke birazcık da bize vakit ayırsan
Anonim:şu kodumun mesajlarına baksana artık.
Gibi bir sürü mesajlar vardı. Görüldü atıp telefonu kenara koydum. Elindeki uyuşturucu iğnenin üstündeki havayı atıp ayağıma yaklaştırdı.
"Sen nabıyon?"
"Dikiş atacam."
"Sadece dikiş at uyuşturma." La havle çekip geri koydu.
"Bitti"
"Sağol eyvallah. Paranı aşağıdakiler verirler."
"Sen yenisin he. Biz burda iyilikten para almüyrüz."
"İyi o zaman çıkabilirsin." Yavaşça ayağa kalktım.
"Hadsizlik etme. Sana iyilik edene minnet eyle."
"Sen ne cürretle böyle konuşuyorsun?" Yanıma gelip kolumu sıktı.
"Kendini fazla üstün görme İstanbullu burası Adana." Önce kolumdaki eline,sonra gözlerine baktım. Kolumu çevirerek elinden kurtardım. Elimi yanaklarına koyup sıktım ve gözlerime bakmasını sağladım.
"Ben İzmirli'yim. Bunun yanı sıra sen benimle konuşmak için destur alacaksın. Haddini bil ben bildirirsem canını yakarım." İttirip dolabın önüne geçtim. Kapı kapanınca gülümsedim. Adana belan geldi yavrum.
![](https://img.wattpad.com/cover/260532889-288-k601454.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Benim Babam|
أدب نسائي"Geldik." İzmir F tipi cezaevi.. çocukluğumun geçtiği yer. Yavaş adımlarla içeri girdim. "Işıl gidiyorsun." Babam içeri girince ayağa kalktım. "Baba hiçbir yere gitmiycem ben. Yeter her yerde sürekli siyah takımlı zorba adamlar görmek istemiyorum...