|Benim Babam|Bölüm:36"Boşanıyorum"

37 3 18
                                    

Kafamı çevirip Cihangir'e baktım. Telefonu kulağındaydı. Ekrana tekrar baktım. Tekrar Cihangir'e baktım.

"Sen,sendin."

"Ne diyorsun Işıl? Ne bendim?"

"Kimi arıyorsun sen?" Telefonu elinden çektim. Ekranda numara vardı. Telefonu tekrar ona verip elimdekine baktım. Sessize alıp cebime koydum. Saat de bir buçuk olmuş. Bavulları kapattım. İkisini de alıp yürüdüm.

"Nereye gidiyorsun?"

"Sanane" Kahkaha atmaya başladığında ona baktım.

"Hayırdır?"

"Evlenince kavga edip baba evine dönen kadınlar gibisin şu an." Hala kahkaha atıyordu.

"La havle" sırıttım. Boğazımı temizledim ve ona döndüm.

"Bilmem farkında mısın ama her yer my dad's house." Bozulup içeri gitti. Sırıtarak merdivenlere yöneldim.

"Işıl napıyorsun o bavullarla?"

"Çiftetelli oynuyorum katılmak ister misin?" İçimden söylemiştim. Yani umarım.

"Bir şey mi dedin kızım?"

"Hayır dede. Gidiyorum diyorum."

"Nereye gidiyorsun bebeğim?" Babaannemin arkamdan gelmesiyle ona döndüm.

"Çapraz ateşe mi alınıyorum acaba?"

"Noluyor ya gece gece?" Babamda kendi odasından çıktı.

"Resmen çapraz ateşteyim şu an."

"Ne ateşi ne çaprazı?" Berat'ta gözlerini ovuşturup babamın odasının karşısından çıktı.

"Başka gelicek var mı? Ona göre konuşıyım." Herkes gözlerini çevirdi.

"Mutlu haberr boşanıyorumm."

"Ayrıyeten evime gidiyorum. Bu sıfırdan muhabbeti baydı beni." Parmaklarımla Ferit'i yanıma çağırdım.

"Buyur abla." Çekiniyordu ama hala daha vazgeçmiyordu. Ensesine vurdum.

"Arabayı getir."

"Annem uğraştırma gece gece geç uyu hadi." Babaannem söylene söylene içeri girdi.

"Hadi yavrum sabah konuşuruz." Dedem de babaannemin peşinden gitti.

"Işıl gel benim yanıma."

"Ya istemiyorum baba. Gitmek istiyorum." Babam yanıma doğru gelicekken Berat önüne geçti.

"Ben konuşurum Çetin bey." Babam ona baktı.

"İstemiyorum kimseyi gidicem ben."

"Konuş ikna et onu." Berat yanıma geldi.

"Biraz yürüyelim mi?"

"Hayır.

"Tamam baba gardiyanını al sabah gidicem." Gözlerimi devirip gelen arabanın bagajına doğru yaklaştım.

"Sen gitsene ya başımdan." Berat'a döndüm.

"Konuşmamız yarım kalmıştı. Devam edelim."

"Ya Berat gitsene. İşim gücüm var." Bagajı kapattım.

"Maya sana bir şey daha söylemem gerek. Bu çok daha önemli."

"Duymak istemiyorum."

"Sen bir işler çeviriyorsun."

"Off saçmalamaya başladın ben uyuycam." Arka kapıyı açıp koltuğa geçtim.

"Bari git benim yatağımda yat. Burda üşürsün ve belin ağrır."

"Berat git." Kapıyı kapatıcaktım ama tuttu.

"Maya inatlaşma. Kucağımda götürebilirim. No problem."

"Hayır asıl sen inatlaşıyorsun."

"Maya hadi."

"Ya bana Maya diyip durma."

"Niye senin adın Maya değil mi?"

"Değil canım. Işıl benim adım."

"Hayır benim için Maya'sın. Masum olan."

"Sağol ya çok güzel iltifat ediyorsun."

"Öyle demek istemedim. Seni ilk gördüğüm günden beri Maya'ydın. Bir anda bu şekilde acımasız, duygusuz, kötü biri olman garip geliyor. Benim sevdiğim kız hayat doluydu, ufacık şeylerle mutlu olan, sevgi doluydu. Sen şu an o gibi değilsin."

"Daha fazla Maya saçmalıkları istemiyorum. Ben Işıl'ım, her zaman şu an olduğu konumdan daha yüksekte ve daha iyisi olmak için elinden gelenin fazlası için savaşan Işıl."

"Maya an-" arabanın arka camına sıkılan kurşunla söylediği yarıda kaldı.

"Maya'yı içeri alın." Berat önüme geçti.

"Kim bunlar? Bu çatışmada nerden çıktı?" Babam kapıyı açtı. İçeri geçtim.

"Baba çıkma dur."

"Tamam kızım korkma." Belimdeki silahı çektim. Babamdan önce atıldım.

"Baba bu seferde sana bir şey olmasına izin vermem."

"Çetin nerdesin çık lan dışarı."

"Ali İhsan."

|Benim Babam|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin