Hava kararmıştı. Ama geç de olsa varabilmiştim. Bugünlük arabada kalsam daha iyi olucak. Şapkayı yan koltuğa koydum. Koltuğu da biraz yatırdım. Kapıları kilitledim.
Cam tıklandığında gözlerimi açtım. Camı indirdim. Beyaz saçlı tonton bir teyzeydi.
"Burda ne arıyorsun kızım?"
"Geç gelince arabada uyumuşum teyze."
"Evin nerde bakim senin?" İşaret parmağımla evi gösterdim.
"AA sen Lalin'in nesi oluyorsun?" Şimdi kızıyım desem annemi arıycak of of.
"Lalin kim teyze ben tanımıyorum öyle birini"
"Sen nereyi gösterdin bir daha göster bakim." Bu sefer evin yanındakini işaret ettim.
"He kusura bakma kızım." Teyze gidince arabayı oraya yanaştırdım. E nasıl çilingiri arıycam ben? Of en iyisi gidip bulup getirmek.
"Merhaba."
"Hoşgeldiniz." Koltuğu işaret etti.
"Yok ben otur mıyım? Siz acaba benimle gelebilir misiniz? Telefonum yok ve acil biraz. 12 saattir araba kullanıyorum dinlenmem lazım."
"Tabi o halde sizi takip ediyim ben."
"Peki çok teşekkürler." Hemen arabaya gittim. Kısa sürede evin önüne geldik.
"Kıraçlar'ın nesi oluyorsunuz?" Herkes niye tanıyor bunları?
"Hizmetlileri oluyorum."
"Rümeysa hanım vardı ona noldu?"
"Sanane kardeşim. Aç kapıyı al paranı işte." Adam bozuldu. Kısa sürede işini bitirdi.
"Kilidi de değiştirdin mi?"
"Evet. Buyrun anahtar."
"Sağol." Parasını fazlaca ödeyip kapıyı kapattım. Oh be dünya varmış. Yukarı kattaki odama çıktım. Giyinme odasına gittim. Oh iyi her şeyim var. Mutlu mutlu aşağı indim. Buzdolabını açtım. Oh oh dondurulmuş her şey. Rümeysa anne elden geçirmiş burayı. Her yer hala tertemiz. Arabayı evin alt katına getirip garaja çektim. Bavullarımı teker teker çıkardım.
"Oh be." Kendimi koltuğa attım. Televizyonu açtım. Güzel bir kanal bulamayınca kapattım. Kapıları kilitleyip yukarı çıktım. Ilık suyu açıp küvetin dolmasını bekledim. O dolana kadar da kıyafetlerime baktım. Pijama takımımı çıkardım. Küvete girdim. Oh be daha rahatlatıcı çok az şey var.
Beyaz bornozumu giydim ve saçımı sardım. Kapı çalınca üstümü giyicektim ama alacaklı gibi çalınca mecburen öyle indim. Kapıyı açtım.
"Buyrun." Benimle aynı yaşlarda kahverengi saçlı, beyaz tenli, yeşil gözlü,uzun bir çocuktu.
"Ee şey anneannem senin için gönderdi." Elindeki tabağı uzattı.
"Teşekkür ederim. Gerek yoktu aslında." Tabağı aldım.
"Rica ederim. Bir ihtiyacın olursa şurdaki ev. Kapımızı çalabilirsin. Ben gidiyim üşütme sen de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Benim Babam|
Chick-Lit"Geldik." İzmir F tipi cezaevi.. çocukluğumun geçtiği yer. Yavaş adımlarla içeri girdim. "Işıl gidiyorsun." Babam içeri girince ayağa kalktım. "Baba hiçbir yere gitmiycem ben. Yeter her yerde sürekli siyah takımlı zorba adamlar görmek istemiyorum...