"Masum ve güzel demiştim sana."
"Bana birçok şey söyledin." Gözleri biraz daha koyulaşmaya başladı.
"Hepsi aklında yani" muzip bir tavırla yanağımın kenarına düşen saçı kulağımın arkasına koydu ve bu sebeple daha çok yaklaştı.
"Unutmam mı gerekiyordu?" Çok az bir mesafe vardı. Koyulaşan gözleri rotasını değiştirdi ve dudaklarıma baktı. Biraz daha yaklaştı. Dudaklarımız birbirine değdiğinde gözlerine baktım.
"Maya?" Gelen sesle kafamı çevirdim. Cihangir yan tarafıma geçip kollarını duvara koydu. Gelen kişide Can'dı. Merdivenlerin oraya yüzüp çıktım. Havlumu vücuduma sardım.
"Senin burda ne işin var?" Saçlarımı düzeltip yanına gittim. Kafamı çevirip Cihangir'e baktım. Film izler edada bana bakıyordu.
"Seni görmek için gelmiştim. Ama müsait değilsin galiba. Sevgilinle rahatınıza bakın. Rahatsız ettim ben." Gidicekken kolundan tuttum.
"Can dur yanlış anladın."
"Neyi yanlış anladım? Öpüşürken gördüğümü pek de yanlış anlamadım bence. Hem sonuçta ben bam başka şeyleri yanlış anlamışım." İlk başta bağırırken sonlara doğru Cihangir'e baktı. Bir şey söylemeden hızlıca gitti. Arkamı döndüm ve havluyu fırlatıp ayaklarımı suya soktum. Yanıma gelip diz kapağımın üstüne elini koydu.
"Boşversene onlar seni bırakmadılar mı? Böylesi senin için de daha kolay. Senin gibi olmayanlara bağlanırsan,senin gibi olanların sırlarını açığa çıkarırsın."
"Güvenmiyor musun bana?" Bacaklarımdan çekerek beni suya düşürdü. Ellerini başımın sağ ve sol yanına koydu. Dudaklarımın üstünden konuştu.
"Sana güvendiğim için burdayım." Alınlarımızı birleştirdi.
"Bana ne kadar güveniyorsun?"
"Doğru cevap hangisi?"
"Doğrular değil,gerçekler önemli."
"Gerçekler acıtırsa ne yapmalıyız?"
"Acı insanı güçlü kılar."
"Neyse biz nerde kalmıştık ya?"
"Bir yerde kaldığımızı hatırlamıyorum." Suya dalıp merdivenlerden çıktım. Havluyla kurulandım. Tişörtümü giyip su şişesini kafama diktim. Telefonu kenardan alıp içeri girdim. Odama girdikten sonra kapıyı kilitledim ve duşa girdim. Ilık suyun altında saçlarımı güzelce yıkadım. Telefonum çalınca kenardan aldım.
Cemre arıyor..
Tekrar eski yerine koyup vücudumu yıkadım. Siyah bornozumu giydikten sonra siyah saç havlusunu da saçıma sarıp çıktım. Telefonum tekrar çalmaya başladı.
Cemre arıyor..
Meşgule atmak için elimi götürdüm. Ama telefonu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|Benim Babam|
Genç Kız Edebiyatı"Geldik." İzmir F tipi cezaevi.. çocukluğumun geçtiği yer. Yavaş adımlarla içeri girdim. "Işıl gidiyorsun." Babam içeri girince ayağa kalktım. "Baba hiçbir yere gitmiycem ben. Yeter her yerde sürekli siyah takımlı zorba adamlar görmek istemiyorum...