|Benim Babam|Bölüm:35"Seni Seviyorum"

38 3 20
                                    

"Cihangir sen gidip zıbarsana."

"Abartma ödeştik işte."

"Cihangir zorlama."

"Cihangir?" Babamın sesiyle arkamıza döndük.

"Efendim Çetin amca."

"Biraz konuşalım."

"Ben de geliyim mi baba?"

"Hayır Cihangir ile konuşucaz." İyi canıma minnet. Topu elinden alıp koşar adım sahaya doğru sürdüm.

"İddia ne?" Yanına gittim.

"Ne olsun?"

"Eğer ben kazanırsam-"

"Eğer ben kazanırsam Işıl'dan uzak durucaksın." Off Cihangir sıkıldım artık.

"Cihangir ne istiyorsun?"

"Hiçbir şey aşkım." Elini omuzuma attı.

"Değer verdiklerim üzerinden iddiaya girmek gibi bir alışkanlığım yok." Topu tek bir defa yere vurarak ona attı. Kolunun altından çıktım.

"Sen benim karımla nasıl konuşuyorsun lan!?" Yakasına yapıştı.

"Durun napıyorsunuz ya?"

"Karımın yanında seni bir daha görmiycem." Çocuğu yere doğru fırlattı.

"İyi misin?" Yere çömeldim.

"Işıl gidiyoruz." Kolumdan çekiştirerek sahanın dışına çıkardı.

"Ya bıraksana beni."

"Kusura bakma o kadar gevşek değilim. Karımın başkaları ile kırıştırmasına izin veremem." Kolumu elinden çekip sağ elimle tokat attım. Yüzü sola doğru düştü. İşaret parmağımı yüzüne doğru sallayarak konuştum.

"Benimle konuşurken haddini bil. Ayrıca bu evlilik meselesi fazla uzadı. Yarın ilk mahkeme." Arkamı dönüp yüriycekken kolumdan sertçe tutup kendine çevirdi. Dudağımın üzerindeki baskıyla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hareket edemiyordum. Sanki kitlenmiş gibiydim. Konuşamıyordum bile. Uzaklaştırsam yapamıyorum. Sesimi duymuş gibi kendini geri çekti. Derin bir nefes aldım. Tamamen ondan uzaklaştım.

"Bir daha asla böyle bir şey yapmaya çalışmak değil aklından bile geçirme." Koşarak eve gittim. Kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yasladım.

"Düşünme Işıl. Düşünmen gereken birkaç iş var onlara odaklan." Kapıdan çekilip banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırıp aynaya baktığımda o an gözümün önüne geldi. Salak gibi kalmayıp itseydim keşke. Yüzümü tekrar yıkayıp havluya uzandım. Tekrar aynaya baktığımda arkamda gördüğüm kişi ile yavaşça arkamı döndüm.

"Sakın sakın bağırma. Konuşmamız lazım." Ağzımı kapattı. Elini ittirdim.

"Sen salak mısın acaba?" Bağırcak olsam niye arkamı döniyim?" Havluyu asıp banyodan çıktım. Peşimden geldi. Bir elimi belime koyup diğer elimle koltuğu işaret ettim.

"Ne istiyorsun?" Koltuğa oturdu ve kollarını diz kapaklarının üstüne koydu.

"Konuşmak istiyorum."

"Neyini konuşalım? Babama çalışıp kendini bana yamalamaya çalıştığını mı konuşalım? Bence her şey ortada." Karşısına oturdum.

"Yapma böyle. Beni biraz dinlesen."

"Yalanlarından başlıyorum. Baban için çalışmıyorum, okul masraflarım için tek seferlik bir işti, bir de şey vardı okulun önünde artistik hareketlerle beni babamın adamlarından korumaya çalışman vardı. Ee başka eklemek istediğin bir konuşma yoksa seni dışarı alalım."

"Sen sadece konuşuyorsun, dinlesen hak vericeksin."

"Ne söyleyebilirsin yalan dışında?"

"Korktum"

"Neyden korktun? Kafana sıkarım diye mi?"

"Hayır iki sene boyunca sevdiğim kızın benden uzaklaşmasından korktum." Ağzımı araladığımda konuşmama fırsat vermeden kapı açılma sesi geldi.

"Işıl biraz konuşalım." Cihangir'in sesiydi. Telaşla ayağa kalktım.

"Berat çabuk kalk." Balkona doğru sürükledim.

"Atla hadi."

"Saçmalama nasıl atlıyım burdan?"

"Ben mi itiyim atlar mısın?"

"Maya saçmalama nasıl atlıyım?"

"Berat üç saniyen var"

"Işıl nerdesin?" Ses yaklaşınca hiç düşünmeden aşağı ittim. Kafamı çevirip baktım.

"İyi misin?"

"Ah kolum."

"Tamam iyisin babama gözükmeden çık." Diyip içeri girdim.

"Napıyorsun sen orda?" Kapıyı kapatıp yatak odasına gittim.

"Işıl konuşmıycak mısın benimle?" Yatağın altındaki bavulu çıkardım. Dolabı da açıp kıyafetlerimi rastgele içine koydum.

"Napıyorsun sen?" Kolumdan tutmaya çalışınca kolumu geri çektim.

"Ya bir dur napıyorsun?" Diğer bavulu da çıkarıp kılıflarıyla beraber takım elbiselerimi koydum.

"Işıl biraz bekle konuşalım." İki kolumu da tutup durdurdu.

"Bırak." Duygusuz ve mesafeliydim.

"Açıklayabilirim."

"Bırak." Soğuktan dondurucu derece de çıkıyordu sesim.

"Ya Işıl dinle lütfen "

"Bırak"

"Bak şimdi bir daha öperim görürsün."

"Kafana kurşunu yemek istersen dene."

"Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm? Ben senin için yaşamayı göze almışım."

"İstersen Polat Alemdar ol ama Elif'in için başkasını bulsan iyi edersin."

"Yapma böyle. Hem karı-"

"Sakın." Kollarımı çektim.

"Peki konuşma sana söylemem gereken bir şey daha var."

"Saçma sapan zırvalıklarını dinlemek istemiyorum."

"Seni de ilgilendiren bir konu."

"Umrumda değil." Eşyalarımı koydum. Telefonum çalınca cebimden çıkardım.

Anonim arıyor..

|Benim Babam|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin