Karete

1.3K 84 17
                                    

Kaybolmuştum. Resmen bu ormanın içinde kaybolmuştum.

Burası neresiydi? Ben buraya nasıl gelmiştim hiçbir fikrim yoktu.

Sadece Ejderha koljine geldiğimi ve uyuduğumu hatırlıyorum. Başka bir şey yok.

Etrafta dolanmaya devam ettim. Buradan nasıl çıkacaktım. Uçsam ve tepeden baksam bile çıkış yolu yoktu.

Birden yürüdüğüm yerde sular oluşmaya başladı. Uçtum. Ama her tarafı kaplamıştı. Beni içine aldı.

Gözlerimi kapattım. Burnumu tıkadım.

Yüzme bilmiyordum. Çırpındım ama değişen bir şey olmadı.

Öylece kalakaldım.

Sonra bir şey fark ettim. Ben nefes almasam bile hiçbir şey olmuyordu. Gözlerimi yavaş yavaş açtım. Etraf tamamen suydu. Nefes almama gerek yok gibiydi. Hala boğulmamıştım. Tuttuğum nefesimi bıraktım.

Suyun altında nefes alabiliyordum. Yüzmeye çalıştım. Hala çırpınıyordum.

Yanıma iki kız yüzerek geldi.

Benden biraz büyük gibi duruyorlardı. Sanki onlatı tanıyor gibiydim.

İkisi de kolumdan tuttu ve beni sudan çıkardılar.

Garip olan bir şey vardı. Üzerim ıslaktı ama ben üşümüyordum. Hatta rüzgar esiyordu.

Beni duyu organlarım terk falan mı etmişti?

"Teşekkür ederim. Siz kimsiniz?" dedim.

Birinin elinde birdenbire bir bıçak oluştu ve bana saldırdı ama yanındaki kız onu kolundan yakalayıp geri çekti.

"Sakin ol. Onu canlı götürmeliyiz unutma!" dedi.

"Nereye?" dedim. Elindeki bıçak kayboldu.

Diğer kız kolunu bıraktığı anda boynumu tuttu.

Lan kızın leğen gibi elleri varmış.

Tuhaf olansa beni boğamıyordu. Ama boğuluyormuş gibi yapıyordum. Çünkü nefes aldığımı bilirse farklı yolla saldırabilirdi ve bu benim canımı yakardı.

Yanındaki kız onu tekrar geriye çekti. Yalandan biraz öksürdüm.

"Şimdi olmaz. Bak tekrar işimden kovulmak istemiyorum." dedi.

Ben bunları kesin bir yerden tanıyorum ama nereden? "

Diğer kız gözlerini kapattı. Kollarımda iki zincir bağlandı.

" Bunu nasıl yaptın? "dedim.

Gözlerini açtı.

" Şimdi uslu uslu bizimle geleceksin. "dedi.

Hatırladım. Onların kim olduğunu hatırlamıştım. Onlar Zümrüt ve Türkü'ydü. Tabi ya. Benim bu patlak dudağı daha önceden tanımam gerekirdi. Ama bunlar niye benden büyük duruyorlardı?

" Sen Zümrüt ve sen de Türkü' sün değil mi? Benden ne istiyorsunuz bilmiyorum. Ama rahat bırakın beni artık ya." dedim.

"Ah demek sonunda bizi tanıdın. Senden istediğimiz şeyi söyleyemeyiz ama yakında öğrenirsin sanırım."

"Sanırım mı?"

"Kes sesini ve peşimize takıl. Yoksa az önce yarım bıraktığım işi tamamlarım." dedi Zümrüt.

"Nereye gideceğiz? Benden ne istiyorsunuz? Sizi anlayamıyorum. Burası neresi?"

"Çok soru soruyorsun. Bizimle gel." dedi Türkü.

KIZIL ALEV 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin