Lila

1K 65 7
                                    

Sonunda dersler bitmişti ve ben çok yorgundum. Zümrüt sürekli bana bakıyordu. Ama parlak zekam ve ezberlediğim şarkılar sayesinde aklındakileri okuyamamıştı. Yani bence.

Tam odama çıkacaktım ki biri kolumdan tuttu. Kolumu tutan Türkü'ydü.

"Sanırım bizi anlamadın." dedi.

"Anladım anladım." dedim hiç enerjik olmayan sesimle.

"O halde benimle geliyorsun."dedi sinirli bir sesle.

" Anladığımı söyledim. Geleceğimi söylemedim. "dedim. Kolumdan beni zorlamaya başladı. Şimdi herkes bize bakıyordu.

Türkü ise beni sürükleyebilmek için üstün bir güç sergiliyordu. Ben ise güçlerimi kullanıp kullanmamak konusunda kararsızdım. Faris güçlerimi başka yerde kullanmamı söylemişti sonuçta. Bu Faris nerede acaba? Hala odamda beni mi bekliyordu? Ya da daha gelmemiş miydi?

Birden kolumu başka bir çekti ve Türkü'yü uzağa fırlattı. Türkü şaşkınlıkla kıza bakıyordu. Kız ise bana dönmüştü.

"İyi misin?" diye sordu. Evet anlamında başımı salladım.

"Kartal Kolejine gelir gelmez böyle bir rezillik beklemezdim. Dilay hanım nasıl hala buraya gelemedi? Neden öğrencileri ile ilgilenmiyor bu kadın?" diye söylenmeye başlamıştı ve ilk cümlesinde bu okuldan olmadığını belirtmişti.

Üzerinde mor bir sweatshirt ve dar paça siyah pantolonu vardı. Gözleri maviydi. Boncuk gibi.

" Tatlım beni müdürün odasına götürür müsün? "diye sordu. Hemen tabi anlamında tekrar kafamı salladım ve ben önde o arkada Dilay hanımın odasına geldik.

Kapıyı tıklattı ve ben tam teşekkür edip gitmeyi planlıyordum ki koluma girip odaya beni de sürükledi.

Bu gün de seni sürüklemeyen kalmadı.

Haklısın be Necmi abi.

Ama kız harbiden güzelmiş.

Sana isteyelim mi Necmi abi? Beğendin bakıyorum kızı.

Yok canım. Ben daha iyilerine layığım.

Evet Necmi abi böyle devam edersen birkaç yıl sonra evde kalmış tek iç ses olarak tarihe geçeceksin.

Odaya girip kapıyı kapattı. Dilay hanım döndü. Döndük. Dilay hanım şaşkınlıkla yanımdaki kıza bakıyordu.

Bak Necmi abi Dilay hanım bile dayanamadı güzeliğine sen hala daha iyisini isterim diyorsun.

"Lila bu gün değil yarın gelecektin." dedi ayağı kalkarak Dilay hanım.

"Evet ama sürpriz yapmak istedim. Ama geldiğimde tartışma görmeyi planlamıyordum." dedi ve bana döndü.

Dilay hanımın da bakışları bana dönmüştü.

Beni buraya getirmesinin sebebi beni Dilay hanıma şikayet etmek miydi yani?

"Hayır. Seni şikayet etmek gibi bir niyetim yok. Sadece seni ve diğer öğrencileri nasıl bu kadar başı boş bıraktığını merak ettim. Özellikle o avcının neden hala okulda olduğunu anlayamadım." dedi.

Türkü'nün bir avcı olduğunu nasıl hemencecik anlamıştı ki?

Ayrıca ben dışımdan konuşmamıştım az önce. O halde zihin de okuyabiliyordu isminin az önce Lila olduğunu öğrendiğim kız.

" Evet. "dedi bana gülümseyerek.

Necmi abi çabuk müzik söylemeye başla. Bu kız Türkü ile Zümrüt'den de beter çıktı.

KIZIL ALEV 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin