Her Şey Oyundu

479 34 7
                                    

(1 hafta sonra.)

"Herkes bahçeye toplansın!" diye bir anons duyuldu okulda. Odasına bir haftadır hapsolmuş öğrenciler sevinçle bahçeye koşturdular.
Herkes toplanınca Dilay Hanım konuşmaya başladı.

"Gençler! Biliyorsunuz ki Muhafız kayıp. Hâlâ da bulunamadı. Biz ise sizleri güvenliğiniz için odalarınıza kapattık. Siz ise durumun ciddiyetini daha bilmediğiniz için odalarınızdan çıkmaya başladınız! Madem çok anlatmamızı istiyorsunuz anlatayım o halde. Muhafız'ı elfler esir aldı ve farklı bir teklonoji ile karşı karşıyayız. Farklı olmasının sebebi muhafızı bile bir şekilde yanlarında tutabilmeleri... "diye anlatıyordu ki Dilay Hanım bir öğrenci elini kaldırarak söz istedi. Bunun üzerine ona söz hakkı verdi.

" Muhafız'ın onlarla isteyerek kalıp kalmadığını nereden bilebiliriz? Bu eğitimimizden kalmamıza sebep oluyor. Sizce asıl şimdi eğitim zamanı değil mi Dilay Hocam?" dedi çocuk ukala bir tavırla. Dilay Hanım tam cevap verecekti ki Sinan Bey araya girdi.

" Tabiki asıl şimdi eğitim zamanı. Zaten bu yüzden bahçeye topladık sizi. Fakat birinin nasıl bir durumda olduğunu bilmeden yargılayamayız. Hem Kızıl Alev onların tarafına geçse neden ortadan kaybolsun ki? Bence saklanmaz ve bize karşı olduğunu belli ederdi. Arkadaşları da nerede olduğunu bilmiyor hatta ailesi de. Hayvanları da dahil. Hayvanları onunla bağ kuramıyor. Sizce onları burada bırakır mıydı bir muhafız?"diye sordu Sinan Bey.
Fakat çocuk susmadı.

" Peki hayvanları ile sonradan bağ kurup okulun içinden bağ kurarsa? Onların tarafındaysa ve bağ kurarsa okulda bir facia yaratabilir. Bu karışıklığı fırsat bilen elfler de kolaylıkla dışardan gelip saldırı açabilirler." dedi çocuk.

"Bu imkansız. Bağlar güçlerini kullanabildiği sürece kaybolamaz." dedi Dilay Hanım.

"Peki ya hayvanları yalan söylüyorsa? Ayrıca siz bir muhafız değilsiniz. Nereden biliyorsunuz bağların bir süre koparılamadığını?" dedi bu sefer de çocuk. Gerçekten vazgeçmemek için direniyordu düşüncesinden.

"Ne istiyorsun? Kızıl Alev'in düşman çıkmasını mı? Heycan mı arıyorsun? Neden bizim bir haftadır kurcaladığımız konuyu kurcalıyorsun? Biz düşünemiyor muyuz? Ayrıca yasak olduğu halde dışarı çıkmıştın dün. Unutmadım. Kaçıyorsun sürekli. Odama gel saat dört gibi. "dedi Dilay Hanım çocuğa.

Bu sırada Dilay Hanım'ın yanında Zaman çocuğu Volkan Duman ve Hortum belirdi.

" Ne oldu? "diye sordu Dilay Hanım umutla.

" Söyledim. Geçmişe gidip o sabah bir yere gitmemesi gerektiğini söyledim. "dedi Efe.

" Ama bence o gitti. Dinlemedi beni. Neden gittiğini bir anlasam. "diye de ekledi.

" Size söylüyorum hocam. Bence o elflerin yanında. "dedi çocuk yine. Volkan ve Duman bunu duymasıyla çocuğun yanında belirmesi bir oldu.
Volkan ışınlanamasa da kendi için ufak bir patlama yaratıp başka bir yerde belirebiliyordu.
Volkan çocuğa kafa attı ve yere düşürdü çocuğu. Duman da yumruk atmaya başladı. Bir haftadır çok yorgun düşmüşlerdi. Uykusuzluktan gözlerinin altı hafif morarmış ve saçları dağalmıştı.

Hortum hızla kalabalığı yararak Dumanı çocuğun üzerinden çekti.

"Tamam abi yapmayın ya... Duman tamam dedim ayrıl çocuktan..."

"Bırak beni Hortum." dedi Duman.

"Tamam Duman. Rahat dur işte. Volkan sen de rahat dur... Çünkü... Çünkü ben de dövücem." dedi ve çocuğu o da bir güzel dövdü. Bu sefer de Efe aralarına girdi ve çocuğu güçleri ile havaya kaldırıp revire götürdü.

KIZIL ALEV 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin