"Şimdi daha iyi misin?" dedi Elçin.
"İyiyim." dedim.
Buraya geldiğimden beri ilk defa rüyasız bir uyku uyumuştum.
Bu okulda şifacı varmış. Ama adamda keçi inadı var. Dikkat etseymiş. Yaraları zamanla iyileşir falan diyor.
Cansu olsa böyle mi olur. O anında iyileştirirdi.
" Peki benden istediğin bir şey var mı?" diye sordu Elçin.
"Hayır yok teşekkür ederim." dedim.
Hafif bir gülümseme ile odamdan çıktı.
Telefonumu açtım ve bir sürü arama gördüm.
Selin 44 kere aramıştı. Annem 60 kere. Babam 6 kere Duman 50 kere Hortum300 kere. Yok artık. Volkan 23 kere.
Hemen hepsini teker teker aradım. Hepsi beni çok merak etmişti.
Hepsi ile kısa kısa konuştum ve telefonu kapatıp arkama yaslandım.
Şöyle bir düşündüm de benim yaşadıklarım film sahnesi gibiydi. Çok güzeldi. Ama zordu.
Gözlerimi kapattım. Gözülerimin önüne Uğur geldi.
Ayyy
Ben Uğur'u hep unuttum. Ama o da beni hiç aramadı. Bırak o beni arasın.
Ama çok özledim.
Ama o arasın.
Kararsız kalmıştım.
Birden kendimi suyun içinde buldum. Yine mi rüya görüyordum? Bu çok saçmaydı. Uyanıkken nasıl rüya görebilirsin ki?
Suyun içinde yüzemiyordum. Zaten hareket dahi edemiyordum çünkü karnımda dikişler vardı. Ayrıca garip bir şekilde rüyada olmama olmama rağmen acı veriyorlardı.
O halde burası rüya olamazdı. Zaten rüya gördüğümde rüyada olduğumu bilmem çok saçmaydı.
Burası kesinlikle rüya değildi.
Suyun altına gittikçe iniyordum ama bir türlü sonu gelmiyordu.
Birdenbire kendimi tekrar odamda buldum. Hala aynı pozisyonda oturuyordum.
Bu neydi şimdi?
Çok saçmaydı. Dilim damağım kurumuş gibi hissettim ve komidinin üzerindeki bardağı almak için ayağı kalktım.
Ama bir iki adım sonra yere düştüm.
Karnımda feci bir ağrı vardı. Ama ben hala suyun peşindeydim. Çok susadığımı hissediyordum.
İçim yanıyordu sanki.
Ve birden komidin ortadan kayboldu ve ben kendimi öğretmenler odasında buldum. Buraya nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Beni gören öğretmenler hemen beni revire götürdüler. Sürekli su diyordum. Sonunda bir öğretmen bana su verdi.
Suyu içtiğimde rahatlamıştım.
Müdür hızlıca yanıma geldi.
"Alev nasılsın? Kötü bir şey mi oldu?"
"Sadece susamıştım." dedim.
Bir öğretmen konuşmaya başladı.
"Öğretmenler odasında birden belirdi. Sanırım ışınlandı."dedi.
"Bu tuhaf. Çünkü benim üç yeteneğim arasında ışınlanmak yok." dedim.
"Artık Dilay hanım ve Sinan bey ile konuşmalıyım sanırım. Ayrıca artık şu yaraları iyileştiren çocuğu ikna edin." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ALEV 1
Fantasy"O okuldan çıkanlar dahi gibiymiş.Pelin keşke ben de oraya gidebilsem." dediğinde gözlerimi devirdim.Sürekli aynı okuldan bahsediyordu ve ben bunalmıştım. "Okul okuldur ikiz.Bu okulu düşüneceğin yerde derslerini çalışsan ordakilerden daha zeki olurs...