Okula falan gitmiyorum

3.6K 187 17
                                    

Selin ve annem sevinç çığlıkları atarken benim düşündüğüm şey ise annem ne zaman geldi ya?

Zarfı yırtıp mutfağa gittim. Ve çöp kutusuna attım. Ne bekliyorlardı ki. Bana gitmek istiyor musun diye sormadılar bile.

Selin çöpün içine şaşkınlıkla bakarken annem kızgın bir halde mutfağa girip tam karşımda durdu. Buyrun cenaze namazına.

"Sen az önce ne yaptın?"gözlerinden ok fırlatıyor mübarek. Eh kimin annesi.

"Zarfı yırttım."

"Şuna bak Selin. Ne kadar rahat davranıyor? Çok iyi bir okula kabul ediliyor ve kağıtı yırtıp atıyorsun. Bir de okula gitmicem diye de tutturursun da sen şimdi."

"Çok akıllı bir annemiz var Selin."

"Annem haklı Pelin."

"Ya bir kere de gitmek istiyor musun diye sorun."

"Bu okula gidilicek nokta."dedikten sonra annem mutfaktan çıktı.

Akşam babam geldiğinde biraz da ondan azar yemiştim. Peki uslandım mı?

Asla.

Tekrar okula gittiğimizde Selin benim için zarf geldiğini falan hepsini anlatmış. Bütün okul duyunca okuldan zor kaçtım.

Akşam ise odamdan hiç çıkmadım. Dır dır dır bir de onları mı dinleyecektim. Selin geldiğinde de yüzüne bile bakmadım.
Çünkü uyumuştum.

Hahaha tamam tamam.

Ertesi sabah Selin'in sesiyle uyandım.

"Pelin kalk hadi. Pelin. İkiz okula gidicez ya hadi."dediğinde biraz doğruldum ve

"Okula falan gitmiyorum."diyip geri yattım.

" Bak ne istersen yaparım. Ne olur gel."dediğinde yataktan kalktım ve Selin'e

"Ne istersem mi?"dedim.

" Ne istiyeceksin yine?"dedi.

"Ben bizimkilere o okula gitmek istediğimi söyleyeceğim. Ama beni almaya geldiklerinde sen benmiş gibi davranıp gideceksin. Ben de bir süre senmiş gibi evde kalıcam. Sen geri dönünce kimliklerimizi geri veririz. Zaten ikiziz anlamazlar bile.

"Emin misin? Çok güzel bir fırsatı kaçırıyorsun. Ayrıca hadi beni orada kimse beni tanımıyor da sen ben gibi davranabilir misin? Annem ya da babam anlamasın?"

"Katlanıcaz artık ne yapalım."

Beraber hazırlanıp masaya oturduk. Ben gideceğimi söyleyince çok sevindiler. Vay be ben gidicem diye göbek atacaklar nerdeyse. Ne kadar da seviyorlarmış beni. Yarın gidecek olanın ben olmadığımı bilmiyorlar tabi.

Okula gittiğimizde bütün gün tepemdeydiler. Tebrik edip durdular. İşin kötüsü yeter gidin diye bağırıyorum. Tersleyip kovuyorum. Ama gitmiyorlar yahu. Ayyy bir de Selin gidince arkadaşları ile takılmak zorundayım ben ya. Onlar ile iki dakika konuşulmuyor.

Tek başına oturmuş olan Uğur'un yanına gittim.

"Naber kırmızı kafa?"dedi bana gülümseyerek.

"Berbatım be kıvırcık kafa. Gitmek istemiyorum."

"Gitme o halde."

"Sanki izin veriyorlar da."

"Haklısın aslında. Yolun açık olsun be kanka."

" Sağol kanka."

"Bana da anlatacaksın oraları. Beni unutursan görüşürüz seninle."dediğinde güldüm. Bilmiyordu ki yanında olucam ama o beni Selin sanacaktı. Acaba söylesem mi?
Aman yok ya. Bakalım Selin'e beni nasıl anlatacak? Sonradan anlatırım sonuçta.

Ulan bendeki akıl hiç kimsede yok.puhahahahahahahah

Eve gidince Selin ile oturduk. Annem de yanımızda temizlik yapıyordu.Selin bana göz kırpıp

"O okuldan çıkanlar dahi gibiymiş.Pelin keşke ben de gidebilsem."dediğinde gözlerimi devirdim. Sürekli aynı okuldan bahsediyordu ve artık bunalmıştım. Gidiyordu işte daha ne istiyordu ki?

"Okul okuldur ikiz.Bu okulu düşüneceğin yerde derslerini çalışsan ordakilerden daha zeki olursun."dedim.

"Aman sen ne anlarsın"diyip koltuktan sarkan bacağını ileri geri sallamaya ve saçları ile oynamaya başladı.Yine kendi hayallerine dalmıştı.Aman benim rahatıma dokunmasın da ne yaparsa yapsın. Mutfaktan bulduğum elmayı yıkayıp yemeye başladım.
Annem gülümseyerek bizi dinliyordu.

"Hadi bakalım çantanı hazırla Pelin. Selin sen de yardım edersin ikizine. Hadi."

" Ne yani bizi kovuyor musun? Bu son anlarım ama özlersin sonra beni."

"Ben senden niye iki tane yaptım acaba."annem diye söylemiyorum ama akıllı kadın vesselâm. Ay ben zekamı nerden aldığımı buldum sanırım.

Odama gidip bavulumu ona verdim.

"Al da koy kıyafetlerini."

"Sen de kendine bir tane bavul yap ne olur ne olmaz."

"Haklısın."diyip kendime de bavul ayarladım.
Yemek yedikten sonra yattım.

Sabah Selin'in sesiyle uyandım.

"Pelin seni almaya geldiler."

"Off sen gideceksin ya zaten. Çekil kafamdan."

"Sorun da orda ya zaten. Beni tanıdılar. Birinin gözünde acayip bir gözlük var. Korkuyorum ya kalk."

"Bir şeyi beceremedin mi yani. Tamam geliyormuş de."dedim ve kalktım. O da odadan çıktı. Üzerime düzgün birşeyler giyip saçlarımı taradım ve bağladım.
Kapıya doğru gittiğimde dört kişi gördüm. Birinin gözünde gerçekten de garip bir gözlük vardı. Şu sanal gerçeklik gözlüğüne benziyordu.

"Ah sonunda Pelin hanım da geldi. Lütfen valizinizi hazırlayın da gidelim Pelin hanım." Dedi tuhaf gözlüklü.

"Peki ya gelmezsem ne yaparsın?"dedim. Artık bu da son kozumdu.

"Gerekirse zorla götürürüm."dedi. Şimdi anlaşıldı neden bir değil de dört kişi geldikleri. Offf mecburen gidicektim. Başka çare yoktu. Ama şimdi bavulumu almaya erindim ben ya.

"İkiz bavulumu ve çantamı getirsene." Neyseki kendi kıyafetlerimi koymuştum içine.
O gözlük ne işe yarıyor acaba? diye düşünürken Selin bavulumu ve çantamı getirdi. Elime aldım ve gösterdikleri servise bindim. Benim yaşlarımda altı kişi daha vardı. Ben de boş bulduğum yere oturdum. Yaşasın be cam kenarı.
Aileme el sallarken içim acıdı be.
Hani şimdi benim parlak zeka?

Bir süre sonra servis hareket etmeye başladı. Selin ise göz kırpıyordu. Ulan Selin sen bilerek kendini tanıttın dimi. Sırf ben gidebileyim diye. Ben gelince göstericem ama sen dur.

Tüh ya keşke kulaklığımı da yanıma alsaydım.

Hayıflanarak cama doğru döndüm. Gözlüklünün gözlüğü de güzelmiş. Acaba nerede satılıyordu?

Merhabalar. Umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi unutmayın.

KIZIL ALEV 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin