Uçuyorum be

2.2K 113 17
                                    

İyi okumalar...

"Dersin ne bakalım?"

"Sağlık bilgisi ve kartal sağlığı."

"Tamam gidelim " diyerek kolunu uzattı. Koluna girdiğimde sınıfımın önüne bırakıp ışınladı.

Derse girdim. Boş bulduğum sıraya tam oturuyordum ki biri beni itti ve kendi oturdu.

" Pardon da burası benim yerim."

" Hadi ya. Tapusunu göster o halde."dedi kırmızı dudak. Boyamış dudağını kırmızıya giymiş mini eteğini bir de düğüne gider gibi saçlar da kuaförde yaptırılmış. Sonra da ben öğrenciyim diye geziyor.

" Bana bak sen patlak dudak. Alırım ayağımın altına. Yatarsın yerde iki seksen. Beni deli etme de kalk şuradan."
Dudağını büzerek konuşmaya başladı.

" Sen nereden geldin bu okula tatlım? Salı pazarından mı? Nereden buluyorlar bu gereksizleri ya."dedi ve sıranın üstüne bıraktığı çantasından telefonunu alıp kurcalamaya başladı.

" Ulan sen kime gereksiz diyon!" Ayrıca salı pazarı ile ne derdin var?

"Sana. Ne oldu zoruna mı gitti?"dediği gibi üzerine atladım.

Biraz üzerini yakmış olabilirim. Zamanı durdurup saçını başını yolmuş olabilirim. Çantası kül olmuş ve kartalım da işin içine dahil olmuş da olabilir. Duman gelip beni zor ayırmış da olabilir. Ve son olarak ben hala tam olarak kontrol edemediğim ateş gücüm sadece elimi değil saçlarımı da sarmış ve Dilay hanımın odasında Dilay hanımdan daha yeteneği bile ortaya çıkmamış bir öğrenciye saldırdığım için azar yiyor da olabilirim. Öyle işte.

" Nasıl kolunu yakmışsın kızın ya. Bana bak Kızıl Alev. Eğer..."

" Anladım hocam çok teşekkürler beni bu kadar çok sevdiğiniz için ama sizi temin ederim bir daha sinirimi bozarsa daha pis döverim. Dedim ve odadan sinirle çıktım. Disipline gitsem bu kadar sinirlenmezdim. En azından orada daha az kafa ütülüyorlar. Ayrıca artık bu alevleri de kontrol edemiyorum.

Duman koşarak yanıma geldi.

" Pelin bak sakin ol yoksa bu şeyleri söndüremezsin."

" Neden söndürmek istiyeyim ki? Gidip o kızın saçını başını yakıcam."diyerek ilerlemeye çalıştığımda kolumdan tutup durdurdu.

"Saçını başını yakmak mı? Yeni moda mı bu söz?"dediğinde ona kötü kötü baktım.

" Peki tamam. Hadi gel kantine inip milkshake içelim. Hem de çilekli."dediğinde gülümsedim.

" Beni de kendine benzettin. Tamam hadi gidelim. Sırf sen istedin diye sakin olmaya çalışıcam."dediğimde yanımıza Kara vampir geldi.

"Kızıl canavar. Şimdi nasılsın?"dedi.

" Ben şimdi sana buradan bir koycam o zaman görüceksin sen canavarı."dedim.

" Aman tamam hala sinirlisin anladık. Ama bana ne kızıyon?"

" İstersen sus kardeşim yoksa salarım üzerine. Kimse alamaz seni elinden. Kız zaten bir saat Dilay hanımın çenesini dinledi."dedi Duman.

"Aman bir şey demedim be."

Beraber kantine indiğimizde benim alevlerim sönmüştü.

"Sonunda normal insanlara benzedin Kızıllı."diyen Vampir Duman'dan karnına bir adet dirsek girmiş ve benden ise kafasına bir şaplak inmişti.

Benim dövdüğüm patlak dudak koluna taktığı sarı kafalı bir arkadaşıyla birlikte karşıma dikildi.

" Sonunda sinirin geçmiş bakıyorum."dedi ve sonra Duman'a döndü.

" Duman tatlım sen böyle gereksizlerle niye geziyorsun?"

Ben tam sinirle bir adım atmıştım ki Duman eliyle beni durdurup patlak dudağa gereken cevabı verdi.

" Senin gereksiz dediğin insanlardan biri kardeşim diğeri ise sevgilim. Şimdi git burdan yoksa Alev'e bırakmadan ben senin saçını başını yakarım. Anladın mı?"dedi.

Ortamdan bir ooooooo sesleri yükselince kendimi bir tuhaf hissettim. Ve birden havalandığımı fark ettim. Oha bu da mı yetenek. Oley be uçabiliyorum. Uçabiliyorum da ben buradan nasıl inecegim?
Herkes bana bakıyordu.

" Ne bakıyonuz? İndirin lan beni buradan."

Sinan beyin gelmesi ve bana şöyle yap böyle yap diye tarif etmesiyle sonunda yere indim. Patlak dudak ve arkadaşı dışında herkes beni alkışlarken ben üçüncü bir yeteneğim olmasına şaşırıyordum.

" Duman."dedim.

" Efendim."dedi.

" Bil bakalım ben ne diyeceğim?"

" Hemen sen sormadan söyliyeyim. Evet Alev sevgiliyiz dedim. Ama sadece seni korumak amaçlı bir sözdü. Bırak bizi sevgili sansınlar olur mu?"dedi alçak sesle.

"Olur."dedim ben de gülümseyerek.

Kantinden milkshake içerken çok mutluydum. Akşam yemekten sonra odama gidince Selin'i aradım.

" Alo Selin."

" Alo Pelin. Nasılsın? "

" İyiyim. Senin bir sözün vardı. Sen buraya gelcektin. Sonra beni kandırıp yolladın. İşte ben eve gelince sana bunun hesabını soracağım. Senin o kırmızı kafanı yolacağım. Görürsün sen. "

" Yoksa..."

" Evet Selin."

" Hamile misin?"

" Oha Selin ya. Ne saçmalıyon? Ben seni yolacağım diyorum.Görürsün sen diyorum."

" Ya Pelin sana demedim ki annemle konuşuyordum."

"Nasıl yani?"

"Evet annem hamileymiş."

"Ne!"diye bağırdım.

"Bağırma ya. Evet anne o da sevindi."
Sonra telefonu annem aldı.

"Nasılsın kızım?"

"Anne asıl sen nasılsın? Ben gidince azdınız mı ne yaptınız?"

"Sus kız! Düzgün konuş annenle! Ayrıca soruma cevap ver!"

"Tamam tamam. Ben de iyiyim. Okula alışmaya çalışıyorum. Öyle."

"Odan nasıl? Sıcak mı? Paran var mı? İstediğin bir şey var mı?"

"Yok anneciğim. Gerek yok. Odam da gayet sıcak. Çok güzel hatta."

"Tamam. Hadi iyi geceler."

"İyi geceler."dedim ve kapattım.

Bitti.

Şu patlak dudak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

KIZIL ALEV 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin