İyi okumalar...
Beni kampüsün dışında olan bir ormana getiren Duman ile beraber dolaşıyorduk.
Burası tehlikeli bir ormanmış falan filan dedi ama ben tehlikeli bir şeye daha rastlamamıştım.
" Burada tehlikeli bir şey yok işte. Hadi gidelim."dediğimde bir hırıltı duydum ve kartalım yanıma gelip başıma kondu. Bu ne tür bir hayvan ya? Kurt desem değil. Köpek desem o da değil. Çakal da değil. Ne ki bu?
"Bu Avcıların hayvanları. Hadi kaç bakalım."dedi ve ışınlanıp gitti Duman.
Ne yani beni bu şey ile bırakıp gitti mi?
Dediği gibi ben kaçıyordum ve o kovlıyordu. Sonuçta yeteneği iki dakika bile olsa geleceği görmek.
Bir süre sora hayvan durdu ve oturdu. Baktığı yere baktım. İki uzun dişleri olan uzun siyah saçlı bir kızdı. Lan bu bir avcı. Avcı olunca böyle güzel mi oluyorsun ki? Ben gözlerimi büyütmüş ona bakarken bana bakıp gülümsüyordu.
" Merhaba Kızıl Alev. Görmeyeli küçülmüşsün. Yoksa seni çamaşır makinesine mi attılar?"diyip kahkaha attı. Güzel olabilir ama espirileri berbat.Yüzümü buruşturdum.
" Sen de mi gelecekten geldin?"diye sordum.
"Evet. Ve orada daha güzeldin. Bu ne böyle? Berbat görünüyorsun. Duman neden seninle çıkıyor ki?"
" Pardon? Duman benimle mi çıkıyor dedin?"
" Evet. Bunu zaten biliyordu. Sana söylemedi mi?"
" Bilsem şaşırır mıydım?"
"O da doğru ya. Ama emin ol Duman'ı elinden alıcam. Ama önce Selin'e gitmem gerek." Ne alaka ya?
" Selin ne alaka? Ve sen onu nereden tanıyorsun?"
"Beni tanımadın mı? Ben Uğur'un sıra arkadaşı Kezban."dediğinde kahkaha atmaya başladım. Bu kız Selin ve beni hep kıskanırdı. Bir de adı Kezban. Puhahahahah.
" Şimdi neye kızgınsın peki?"
" Bu gün rezil edecek beni o yelloz."diyince daha da sesli bir kahkaha attım. Büyümüş ama hala salak.
"Gerçekten sen tam bir salaksın. Hala akıllanmamışsın."
" Sensin salak. Ayrıca yeteneğin daha ortaya çıkmamışken benimle uğraşman falan aptalca değil mi sence?"
" En büyük aptal bizim aptal. En büyük aptal bizim Kezban."
Üzerime üzerime gelmeye başlayınca geri geri gitmeye başlamıştım.
" Acaba önce senin mi fişini kessem? Sonuçta Duman yeteneği olmayan kırmızı kafalı bir kıza neden ilgi duysun?"
" Her halimle mükemmel bir kızım ne yapalım."dedim demesine ama üzerime üzerime geliyordu ve ben kaçmaya başlayabilirdim.
Senin havanı söndürelim bakalım dedi ve kolumdan yakaladığı gibi büktü ve tam dişlerini çıkarmıştı ki kolumu bıraktı. Neler oluyor? Arkama döndüğümde Duman'ın Kezban'ın kovaladığını gördüm. Yerde de bir adet bitmiş milkshake vardı. Hem de çilekli. Benim de canım çekti ya. Duman işi bitmiş gibi görünüyordu. Yanıma geldiğinde konuşmaya başladım.
"Neden ileride sevgili olucağımızı söylemedin?"
" Neden söylemeliyim?"
" Çünkü bu benim hakkım."
" Nasıl senin hakkın?"dediği sırada Kezban'ı Duman'ın arkasında dişlerini çılarmış halde görünce kendimi garip hissetmeye başladım. Ve birden her şey durdu. Buna Duman da dahildi.
Duman hiç gözlerini kapatmadan bakarken ona seslendim.
" Duman. Duman neler oluyor?"
Bu çok tuhaftı. Ben zamanı mı durdurmuştum. Vay be. Dumanı kenara çekip Kezban'ın ağzının ortasına bir tane çaktım. Hep bunu yapmak istemiştim. Sonra da biraz uğraştım ve zaman akışı devam etmeye başladı.
Vay be. Ben az önce zamanı durdurdum. Oley be.
Duman cebinde çıkarttığı bir iğneyi Kezban'a yapınca kaskatı kesildi. Bu iğneden ben de istiyorum. Kendime yapmayacağım tabiki saçmalamayın. Tekrar okula ışınlandığımızda Sinan bey yeteneğimi sordu. Ben de zamanı durdurabildiğimi söyledim.
Sonra da kantine indik. Burada kantin olduğunu bilseydim ilk geldiğim gün parmağımı kesmezdim. Duman bana ve kendisine çilekli milkshake aldı.
Anlaşılan Duman milkshake yani çilekli milkshake çok seviyordu.
" Sence benim..."
" Ne diyeceğini biliyorum ama hiç sırası değil Pelin gerçekten."
" Lütfen bana bu konuyu konuşmamız için bir randevu tarihi belirler misin?"
"Çıkmaz ayın son çarşambası."
"Alkış da ister misin?"
"Yok kalsın. Böyle iyi."
" Ya sen adamı çatlatırsın."
" Niye sen adam mısın" dediğinde biraz sinirlenmiş olabilirim.
Ama biraz. Oha benim elimde yangın çıkmış. O ne be. Ben bu kadar sinirleniyor muydum ya." Allahım. Yangın! Ellerim yanıyor. Ulan milkshake de gitti. Bu ne be! Yanıyom lan!"
Ben çığırırken Duman öylece bana bakıyordu. Ulan odun. Ulan hayvan. Gel de kurtarsana.
" Lan Duman yardım etsene. Ellerim yanıyor. Hoooop kime diyorum?"
" Ellerin yanıyorsa acımıyor mu?"
" Harbi lan hiç acımıyor bu. Niye acımıyon lan?"dedim ellerime bakarak.
" Pelin bu senin yeni yeteneğin. Bir günde iki yetenek öğrenmen Çok iyi. Şimdi sakin ol ve kontrol et bakalım bu ateşi."dediğinde sol elimdekini biraz uğtaştırsa da söndürdüm. Sağ elimdekini ise biraz vaktimi alsa da yakıp söndürmeyi öğrenmiştim.
Oh be. Rahatladım.
" Hadi bakalım. Filozof Tarihi dersini kaçırma. Gidelim."diyerek kolumdan tuttu ve beni ışınlandı. Sonra da gitti.
Filozof tarihi ne ya? Böyle ders mi olur?
Derse girdiğimde yaşlı bir adam derse girdi. Kısa beyaz sakalları ve kel bir kafası vardı. Üzerinde siyah pantalon ve yeşil bir kazak vardı. Üzerine beyaz bir gömlek de giymişti.
Derse başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ALEV 1
Fantasy"O okuldan çıkanlar dahi gibiymiş.Pelin keşke ben de oraya gidebilsem." dediğinde gözlerimi devirdim.Sürekli aynı okuldan bahsediyordu ve ben bunalmıştım. "Okul okuldur ikiz.Bu okulu düşüneceğin yerde derslerini çalışsan ordakilerden daha zeki olurs...