"Şimdi sola dönün." dedi yeni gelen öğretmen. Herkes sola döndü bir asker edası ile. Bu yeni öğretmen beden eğitimi öğretmeniydi.
"Şimdi sizden istediğim esneme hareketleri yapmanız. Ama aynı anda yapacaksınız. Sonrasında ise koşacak ve bu bahçeyi turlayacaksınız. Sonrasında spor salonunda sizi bekleyen toplar ile dolu bir sepet ve bir pota var. Topları potaya atmanız gerekiyor. Üç tane attıktan sonra arkadaki arkadaşınız aynı şeyi yapacak. Üç topun potadan girmesi lazım. Sonra ders bitene kadar atanlar şınav veya mekik çekecek. Evet! Hadi bakalım! "dedi ve biz esneme hareketleri yapmaya başladık.
" Hey Alev. "dedi tanımadığım bir ses. Bana seslenen kişiye döndüm.
" Hadi bu dersten kaçalım. "dedi bir kız. Kısa sarı saçları açık kahve gözleri yumarlak ve küçük yüzü kısa boyu ile çok tatlı bir kızdı.
" Kimsin sen? "diye sordum.
" Hadi ama muhafız. Kim olduğum neden önemli ki. Sadece biraz eğlenmek istiyorum. "dedi kız.
" Tanımadığım kişilerle neden eğleneyim. Neden seninle geleyim? Hadi ama tatlı kız. Dersten kaçmak yerine yapman gereken ısınma hareketlerini yap. Ve uslu bir kız ol. "dedim.
" Uslu mu? "dedi ve sırıttı.
" Uslu ne demek? "diye sordu ciddi ciddi düşünüyormuş gibi yaparken. Sonra tekrar gülümsedi ve birden ortadan kayboldu. Anlaşılan ışınlanabiliyordu.
Hadi ama. Gelsene. Bak bu son şansın dedi kız. Fakat benimle zihnimden konuşmuştu.
" Kaçıncı sınıfsın sen? Benim yaşlarımda duruyordun ve benimle aynı sınıftasın ama bu kadar güçlü olman garip. "dedim kısık sesle.
Seninle aynı yaştayım. Sadece haylazlıkta iyiyim ve bu güçler işimi kolaylaştırıyor dedi tekrar zihnimde konuşarak.
Gelmiyorum o halde yaramaz kız. Kendine başka oyun arkadaşı bul.
Bu sayede beni duymuş olmalıydı ki sesi çıkmamıştı. Ben de top atışlarına başladım. Ne zaman bana sıra gelmişti anlamamıştım. Hatta ısınma hareketlerini ne zaman yapmıştık onu bile bilmiyordum.
Üçüncü topu da potadan geçirip kenara çekildim. Sonra şınav çekmeye başladım. Tam on iki dediğimde birden gıdıklanmaya başladım.
Gülmemen gerekiyor hayır. Hayır Alev. Sakın. Şimdi yavaşça kalk ve biri sorarsa yorulduğunu söyle.
Bu çok zordu. Ufak kıkırdamalar ağzımdan kaçsa da kimse bununla ilgilenmemişti. Hızlı bir şekilde kaltım ve iki adım atmam ile sırtımdan itilip yere düştüm.
Bu sefer bana baksalar da yaptıkları işe geri döndüler. Beni gıdıklayıp iten kişiyi ise az çok tahmin edebiliyordum.
"Bana bak sarı civciv. Benimle uğraşma." dedim kısık bir sesle. Eminim ki beni duymuştu. Hemen ayağa kalktım ve kenarda duran su şişemi alıp yere oturdum. Şişenin kapağını açmıştım ki su yüzüme döküldü. Gözlerimi büyük bir şekilde açıp etrafa bakmaya başladım.
Sonra onu güçlerim ile görebileceğim aklıma geldi ve gücümü kullandım. Hemen yanımdaydı ve bana bakıp sırıtıyordu.
Geri kalan suyumu ne kadar içmek istesem de onun yüzüne attım. O da şimdi şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Sırıtan ise bendim. Ama bu mutlu halim kısa sürdü.
"Ne oldu Alev? Neden buradasın? Şınav ya da mekik çekeceksin." dedi.
"Efendim sanırım bir öğrenciniz kayıp. Şu an burada değil. İsterseniz öğrencileri bir sayın." dediğimde kafama aldığım küçük bir darbe ile bakışlarımı sarı civcive çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL ALEV 1
Fantasy"O okuldan çıkanlar dahi gibiymiş.Pelin keşke ben de oraya gidebilsem." dediğinde gözlerimi devirdim.Sürekli aynı okuldan bahsediyordu ve ben bunalmıştım. "Okul okuldur ikiz.Bu okulu düşüneceğin yerde derslerini çalışsan ordakilerden daha zeki olurs...