chapter 9

1.9K 193 181
                                    

bolum atmayi unutan bir yazar birakiyorum buraya zey uyarmasa kitabi paylastigimi bile unutmusum yemin ederim

medya: skz/miroh(kingdom)

Okul çıkışında yine hep birlikte toplanmıştık. Jackson yanıma gelip belime sarılmıştı. Chan hyung ile ters ters bakışırken Changbin hyung bana döndü. "Ne diyorsun Seungmin? Hem Hyunjin ve Felix ile ödevlerinizi tamamlarsınız."

Hiç bir şey anlamasam da kafamı sallamıştım. Neye onay verdiğim hakkında tek bir fikrim yoktu. "Tamam o zaman Jackson, istiyorsan sende bize eşlik et. Seungmin ve Chan'ın evinde toplanacağız."

Jackson başıyla onaylamıştı ve birlikte önden yürümeye başlamıştık. Peşimizden diğerleri gelmişti ve eve ulaşmıştık. Herkes salonda yerini alırken Chan hyung ile mutfağa geçmiştik. Bir şeyler hazırlarken ona yardımcı olmaya başlamıştım. "Hyung, benimle bir sorunun mu var?"

Pirinçleri yıkarken ona sorumu yöneltmiştim. Yıkadıktan sonra süzmüş ve ona dönmüştüm. "Hayır, bu nereden çıktı?"

Süzdüğüm pirinçleri alırken konuşmuş ve işine devam etmişti. Arkasına geçip beline sarıldım ve başımı omzuna koydum. Bu çok heyecanlanmama sebebiyet verirken ona çok yaklaşmamaya çalıştım. "İki gündür aramızda bir soğukluk var hyung ve ben bunu hiç sevmiyorum."

"Bana sarılmaman en iyisi. İçeride sevgilin var ve her an yanına gelebilir." Bunu duyduğumda kaşlarım çatılmıştı. Ona sarılmamla ne alakası vardı ki?

"Benim için sen daha önemli ve özelsin hyung." Pirinci kabının içine koymuş ve bana dönmüştü. Çok yakın olduğumuzu düşünüp kollarımı geri çekecektim fakat Chan hyung da kollarını bana sarmıştı. "Onu gerçekten seviyor musun Seungmin?"

Bakışlarımı kaçırdım ve yutkundum. Onu unutmak için Jackson ile denemiştim ve şu an yine onun kolları arasındayken kalbim hızla çarpıyordu. Benden hala bir yanıt beklediği için boğazımı temizledim. Ona bakmadan konuştum. "Sadece bir şans vermek istedim. Uzun zamandır bana karşı hisleri vardı."

"Onu sevmiyorsun. Neden onunla birliktesin? Bu hem onu üzer, hemde sen kendini mutlu hissetmezsin. Jackson şu an senin için normal bir arkadaştan farklı değil."

Bakışlarım ona çıkmıştı. Tekrar yutkunmuş ve vereceğim cevabı düşünmüştüm. Haklıydı. Konuştuğumuz günden beri beni mutlu etmişti evet, ama benim için o anlamda değildi.

"Öyle ama sanırım ondan hoşlanabilirim diye düşündüm. Belki yanımda olup benimle ilgilenirse ona karşı olan hislerim değişir diye düşündüm."

Bir eli yavaşça saçlarıma çıkıp okşamaya başladı. Bunu özlemiştim. Ayrı hissettiriyordu. "Peki, değişen bir şey oldu mu?"

Başımı iki yana salladığımda beni kendine çekip sarılmıştı. Bende kollarımı ona sıkıca doladım. "Hyung, bir daha benden uzak kalma lütfen. Ben öyle olunca seni çok özlüyorum."

Hafifçe gülümsemişti. Geri çekilip saçlarımı karıştırdı. "Sevgilin yanlış anlar diye öyle davrandım. Sonuç olarak ikimizde hemcinslerimizden hoşlanıyoruz ve aynı evde kalıyoruz."

Gülümseyerek söylediği şeye bir tepki verememiştim. Şimdi laf arasında hemcinsinden hoşlandığını söylemesine mi sevineyim, yoksa Jackson'ın yanlış anlama ihtimali yüzünden benden uzaklaşmasına mı üzüleyim? Ya da.. bizi bir durumda görmesi- Ah Seungmin!

"Ah, pirinçler hyung. Onları unuttuk." Geriye çekildim ve konuyu dağıtarak pirinçlere baktım. Kaçtığımı fark ederek gülmüş ve tezgahın diğer tarafına geçmişti. "Bebeksin Min."

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin