chapter 48

695 71 45
                                    

medya: skz/mixtape#3

Masayı hazırlamıştım ve Hyunjin, Jeongin ile gelip Eun Mi'yi almıştı. Christopher geldiğinde ona sarılan bir ufaklık olmadığı için şaşırmıştı. Onun yerine ben gidip karşılamış ve sarılmıştım. "Hmm, bu akşam ufak meleğimiz yerine biricik meleğim var, hm?"

Gülümsedim ve ondan ayrıldım. Ceketini çıkarınca birlikte içeri girdik. Masayı gördüğü zaman bakışları bana dönmüştü. Normal masadan daha özenliydi ve mumları da vardı. "Ben düşünüyorum şu an. Normalde ben hatırlarım ve bir şey hazırlarım ama şu an önemli bir şeyi unutmuş gibi hissediyorum."

Bu haline gülümsemiştim. Evet, ben unuturdum ama o hatırlar ve bana mutlaka sürpriz yapardı. Şimdi de ona ufak bir sürpriz yapma sırası bendeydi. Yanına gittim ve ellerimi omuzlarına koydum. "Önemli bir gün değil ama olabilir. Bu da benim ufak bir sürprizim. Hadi, oturalım."

Gülümseyerek dudaklarıma bir öpücük kondurmuştu. Karşıma oturduğunda yemekleri sıcak sıcak servis etmiştim. Sakince yemeklerimizi yerken cebimde olan kutuyu ona vereceğim zamanı kestirmeye çalışıyordum. Direk vermem en iyisiydi.

Yemeğini yerken cebimden kutuyu çıkartıp ona uzattım. Bir bana bir kutuya baktı. "Aç ve bak bakalım."

İçini açıp önce çubuğa, sonra emziğe bakmıştı. Bir şey anlamamış gibiydi. "Güzelim, Eun Mi emziği bırakmamış mıydı? Hatta sen bıraktırdın. Bu ne şimdi?"

Hafifçe gülümsedim. Kutunun altında olan kağıdı gördü ve açıp baktı. Emin olmak için hastanede de test yaptırmıştım. "S-sen.."

Bana baktığında gülümsedim. Yeni akıllanmış olmalıydı. "Evet, ben hamileyim."

Bir anda ayağa kalktı ve dolu gözleriyle yanıma geldi. Bende ayaklandığımda bana sarıldı. Kollarımı ona sıkıca sardım ve omzunu öptüm. Saçlarıma ardı ardına öpücükler kondurdu. "Böyle olursa, bu gidişle ben üç tane meleğe nasıl bakacağım? Artık üç tane şans meleğim var."

Gülümsedim. Gözlerinden birkaç damla yaş süzülürken benden ayrıldı. Yanaklarını silip öptüm. "Meleklerin seninle olmaktan çok mutlu. Bizi mutlu eden ve gülümseten sensin."

Gülümsedi ve ellerimi tutup üstlerine öpücük kondurdu. "Seni çok seviyorum. İyi ki benimsin, iyi ki benimlesin."

"Bende seni çok seviyorum." Birbirimize tekrar sarılmıştık. Sanki ilk hamileliğimdi. İkimizde şu an aynı heyecanı yaşıyor ve paylaşıyorduk. "Doktora gittin mi? Yarın hemen birlikte gidiyoruz."

"Gittim sevgilim. Doktordan bir sonuç almadan emin olmak istemedim. O sırada da konuştuk." Ayrıldığımızda ellerimi tutmuştu. Ellerimizi karnıma götürüp koydu. "Daha çok var büyümesine. Yine zorlu bir süreç geçireceğiz, hm?"

Başımı salladım. Aslında beni korkutan da bu zorlu süreçti zaten. "Ben, testi yaparken biraz gergin ve endişeliydim. Çünkü Eun Mi'ye hamileyken yaşadıklarımızı biliyorsun."

Bir eli yanağımı okşadı ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Eminim bu sefer hamileliğin daha rahat geçecektir. Belki de ilk kez yaşadığın için o kadar zorlandın, hm? Şimdi ikimizde ne yapmamız gerektiği konusunda tecrübeliyiz ve bunu birlikte sorunsuz geçireceğiz."

Gülümsedim ve ona sarıldım. Her zaman yanımda olup bana destek vermeseydi, şu an bu kadar iyi ve güçlü duramazdım. Dediği gibi olmasını umuyordum. Bu kez minik bebeğimle rahat bir hamilelik geçirmek istiyordum.

Ertesi gün Eun Mi geldiğinde Christopher onu kucağına almış ve kardeşi olacağını güzelce anlatmıştı. Eun Mi buna sevinmiş gibiydi. Oyun oynayacağı bir kardeşi olacaktı ve mutlu olmuştu.

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin