chapter 24

1.3K 108 47
                                    

beni arada bi durtun taslaktakilere bolum yaziyom diye unutuyom bunu bu arada finale baya var rahat olun yani

bi de cb haftasi of arkadaslar cheese cok fena takintiliyim gelse de 7/24 dinlesem bi an once

bi de sey bi sey daha var bolum sonunda yine yetiskin icerikli +18 bir part var rahatsız oluyorsaniz direk o kismin basladigi yerden bolumu bitirebilirsiniz💘

medya: skz/sorry, i love you

"Minho, surat asmayı kesecek misin?" Jisung elindeki şekeri sallamıştı. Minho hyung cevap vermeyince omuzları düştü. Daha sevgili olalı 2 gün geçmişti. Ki ikisinin omuzlarına ve boyunlarına bakıldığında kapasalar da dün birlikte oldukları belli oluyordu. Parkta buluşmuştuk ve ikisi bankta oturuyordu. Bizde Jeongin ile çaprazındaki bankta oturuyorduk.

"Ne oldu size?" Changbin hyung hepimizin merak ettiği soruyu sordu. Minho hyung hala hiç bir soruyu üzerine alınmıyordu. "Trip atıyor. Birlikte olurken altta olduğu için muhtemelen."

"Tanrım, Jisung. Hala hatırlatıyor ve anlatıyorsun. En son ben üstteydim ben. Ne ara içimde olduğunu bile anlayamadım. Bir de söz vermiştin bana."

Jeongin başını göğsüme yaslamıştı ve gülmemek için yüzümü Jeongin'in mavi saçlarına gömmüştüm. Minik bebeğimiz de saçlarını mavi yapmıştı ve oldukça yakışmıştı.

"Tamam, olabilir ne var bunda. İstersen bugünde sevişiriz sen üstte olursun." Jisung hala ikna etmek için konuşuyordu. Değişimli gibi dursa da Jisung'un biraz daha baskın yapısının olduğu belliydi. Minho hyung da nazını ona geçirdiğini bildiği için uğraşıyordu.

"Minho hyung altta olmanın sana bir zararı olmadığını ne zaman kabulleneceksin çok merak ediyorum." Jeongin gülerek konuştuğu zaman başımı kaldırıp kolumu omzuna sardım.

"Bebeklerin konuşmaya hakkı yok. Siz ikiniz zaten bebek olduğunuz ve altta olduğunuz için buna bir şey demezsiniz."

"Bu lafın ucu neden bana dokunuyor ki? Ben halimden gayet memnunum. Sorunu olan sensin hyung." Minho hyung bana göz devirdi ve şekeri aldı. Jisung heyecanla ona bakarken şekeri yemeye başlamıştı.

"Affedildim mi?" Başını iki yana sallayıp ayağa kalkmıştı. Jisung da peşinden kalkıp gitti. İlerideki kafeye ilerlerken bizde peşlerinden ilerlemiştik. Onların arkasından ilerlerken biri Jisung'a bağırmıştı.

"Ya! Han Jisung!" Jisung irkilerek arkasını dönüp bakarken Minho hyung anında Jisung'a bakıp yanına ilerledi. Bizde yanlarına gittik. "Ne oluyor? Sokağın ortasında bir anda sevgilimin ismini bağırmana sebep olan ne?"

"Siz ikiniz çıkıyor musunuz?" Çocuk şaşkınca konuşurken Minho kaşlarını çatıp başıyla onayladı. Çocuğa her an dalacak gibiydi. "Aferin. İddiayı kazandın Jisungie. Sonunda Minho'yu tavlamışsın."

Hepimiz şaşırmış bir şekilde bakarken Jisung'un gözleri büyüdü. "Ne? Ne diyorsun sen? Kimsin? Seni tanımıyorum bile ne iddiasından bahsediyorsun?"

Jisung telaşla konuşurken hepimizin bakışları ondaydı. "Tanımamazlıktan gelme Jisungie. İşin bittiyse ve Minho'nun altına yatmış olman tatmin ettiyse bitir bunu."

Çocuğun gözleri Jisung'tan çok Minho hyungta dolanıyordu. Sanki onun ilgisini çekmek istiyor gibiydi. "Seni tanımıyorum bile aptal. Saçma sapan konuşma ve defol git. Ben Minho'yu seviyorum ve onu bırakmayacağım."

Çocuk bir anda Jisung'un yakasına yapıştığında Minho hyung çocuğun yakalarından tutup kafa attı. Christopher gidip ortaya dalacak olan arkadaşını engelledi. "Minho, Jisung yalancı pisliğin teki. Benimle seni tavlamak adına iddiaya girdi. Şimdi kes sesini Jisung. Onu hakeden sen değilsin, benim."

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin