medya: taylor swift/lover
•
Gece o yorgunlukla ikimizde uyumuştuk ve sabah kalkıp birlikte duş almıştık. Çıktığımızda bornozun birini giyip oda servis için gelmiş olan çalışana kapıyı açmıştım. Geniş masanın üzerinde çeşit çeşit kahvaltı türünde şeyler vardı. Onları içeri aldım ve kahveleri koydum. Bir bardağı elime alıp cam kenarına ilerledim. Sabahın erken saatinde, hava aydınlıkken manzara daha güzeldi.
Christopher da yanıma gelip belime sarıldı. Boynuma minik öpücükler kondurdu. "Bugün ne yapmak istersin?"
"Bilmem, dün yeteri kadar gezdik sanırım. Ama eğer büyük bir park ya da orman varsa yürüyüşe çıkabiliriz. Sence de güzel olmaz mı?"
Hafifçe bir mırıltı bıraktı ve boynumdan ayrıldı. "O zaman Hannah ile de konuşayım. Bildiği güzel bir yer varsa gideriz."
Başımı sallayarak onayladım. İç çamaşırımı giydikten sonra en yakınımda olan Christopher'ın bir sweatini almıştım. Onu üzerime geçirdim ve bornozu bırakıp geri döndüğümde Christopher benimle uğraşmaya başlamıştı. "Hayır, dur."
Eli çok soğuktu ve bacaklarım açıkta olduğu için dokunmaya çalışıp beni kovalıyordu. En sonunda sweatin şapkasını yakalamıştı ve bende beklemediğim için dengemi kaybetmiştim. Yatağın üzerine düştüğümüzde elleri belime ulaştı ve soğuk ellerini hissettiğim zaman omuzlarını sıkıp ufak bir inleme bırakmıştım. Gözlerine baktım ve güldüğü için omzuna vurdum. "Ne yapıyorsun?"
"Üşüyen ellerimi güzel sevgilimin belinde ısıtıyorum." Yaklaşıp boynuma birkaç sulu öpücük kondurdu. Onu üzerimden ittim. "Sen yaramazlık istiyorsun. Ama söylemeliyim ki, bunlar beni etkilemiyor."
Hafifçe doğrulduğunda kaçmak için yan tarafa döndüm. Fakat kollarıyla beni sarmaladı ve arkamdan bana sarıldı. "Hayır, öyle bir niyetim yoktu. Hem nereye kaçıyorsun?"
Ona dönüp bakacakken kapı tıklandı. "Abi! Benim programlarım var ve hepsini sizin için erteledim! Uyanın artık!"
Kapının arkasından Hannah'ın sesini duyduğumuz zaman gülümsedim ve boşluğundan yararlanıp ayaklandım. "Hadi, kalk ve etrafı topla en azından."
Oflayarak ayaklandı ve bende gülerek bir eşofman giyip kapıya ilerledim. "Hoşgeldin Hannah. Abini uyandırmak biraz zor oldu."
Gelip bana sarıldı. "Tahmin edebiliyorum, uykucu. Ne? Nereden çıktın sen?"
Arkamı dönüp baktığımda Christopher'ı görmüştüm. "Benim arkamdan mı konuşuyorsunuz siz?"
Hannah arkama saklandı. Bende kapıyı kapattım ve ona döndüm. "Seungmin, şuna bir şöyle lütfen. Yanlış bir şey mi dedim ben?"
"Hayır, yanlış bir şey söylemedin." Gülerek Christopher'a doğru ilerledim. "Gün içerisinde Hannah'a dokunma lütfen, sevgilim."
Son kelimemi kulağına eğilip söylemiştim ve sıcak nefesimi bırakıp kulak memesinde hafifçe dişlerimi gezdirdim. Saniyelik olan bu olaydan sonra geri çekilip gülümseyerek içeri girdim. Dün dağıttımız eşyaları toplamıştı. "Ama, Seung böyle yapamazsın."
Mızmız çocuklar gibi peşimden geldi. Hannah da içeri girmişti. Masanın yanına oturup ona doğru dudaklarımı uzattım. "Neden yapamazmışım?"
Bana doğru eğilirken kendimi geriye çektim. "Siz gözümün önünde flörtleşecekseniz ben gideyim. Hiç rahatsız etmeyeyim."
Christopher, Hannah'ya döndü. "Yeteri kadar böldün zaten, geç otur şuraya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
just friends?
Fanfictionchanmin "Hyung, ben senin bebeğin değilim." "Sen benim bebeğimsin, Min-ah." • friends, but actually lovers. yayinlanmaya basladigi tarih: 11.05.2021 bitis: 29.09.2021 yazmayi unutmusum mpreg icerir hanimlar