just friends?

chapter 22

taslagimda kitap acilmiyor dunden beri cildiricam siz dun aksam atmisim gibi dusunun😩

medya:asher monroe/hush hush

❗medyayi kesinlikle dinleyin oylesine koymadim bu sarkiyi ve bittikce basa sarmanizi rica edecegim cunku bu sarkiyi dinleyerek yazdim ve benim icin chanmin'e uyan bir sarki✊🏻

🔞 uyari: bolum tamamiyla +18 icermektedir rahatsiz ve hassas olanlar en altta italik yazili olan kismi okuyabilirler

•

Evin önüne geldiğimizde teşekkür etmiştik. Felix bizimle beraber inecekken Changbin hyung onu durdurdu. "Ne oldu sevgilim? Seungmin'lere gitmiyor muyuz?"

"Hayır, yapmamız gereken önemli bir işimiz var. Sonra uğrarız." Felix dudak büzüp başını salladı. Christopher ile Changbin birbirine gülümserken ikisine bakmıştım. Aralarında bir şey dönmüştü ama ne olduğunu çözmüş değildim.

Onlar giderken bizde yukarı çıkmıştık. Salona doğru gidecekken bir kolu belime sarıldı ve boynumu öptü. "Bana bir sözünüz vardı sanki, Bay Kim. Arabadayken tamam demiştin."

/yn: arkdslr bildirim geldi diye ara verip bildirime baktim rana ile o kadar uwu gifler attik ki smut yazma istegim geri kacti cok uwuydum yazarken kb simdiden...

Kaçışımın olmadığını fark ettiğimde ufak bir hm'lama bırakmıştım. Öpücüklerini kondurmaya devam ederken başımı yana eğip ona daha çok alan açtım. Ufak ve masum öpücüklerin arasına dili karışmıştı ve ardından dişlerini hissetmiştim. Ufak bir sızlanma dudaklarımın arasından kaçarken gözlerim kapanmıştı.

Geri çekildiğinde gözlerimi açıp ona döndüm. Bir eli hemen yerini bulup belime yerleşmişti. Yaklaşıp onu öpmeye başladım. Anında bana karşılık verdi ve elleri bacaklarıma indi. Destek verip yardımcı olmasıyla bacaklarımı beline sarmıştım.

Benimle birlikte odaya girdi ve kapıyı kapatıp yatağa uzanmamı sağladı. Öpüşmemiz hızlanırken alt dudağımda dişlerini hissetmiştim. Bir inleme dudaklarımdan koparken eli kazağımın uçlarına ulaştı. Kısa bir süre ayrıldık ve kazağım vücudumdan uzaklaştı.

Cebinden düşen telefonunu aldı ve bir şarkı açıp komidine koydu. Duyduğum melodi ile gözlerine bakmıştım. Daha önce bu şarkıyı bana önermiş ve sözlerini sevdiğini söylemişti. Asher Monroe, Hush Hush. Gerçekten tam şu ana uygun melodisi ve sözleri vardı.

Gözlerine bakmayı bırakıp dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildim. "Güzel seçim."

Dudaklarımdan fısıltı gibi döküldüğünde gülümsemiş ve beklemeden dudakları boynuma ulaşmıştı. Eski izlerinin üzerine yenilerini eklemeye başlamıştı. Bir elim boynuna yerleşirken diğer elim saçlarının arasındaydı. Başımı geriye atıp ona daha çok alan açtım. Üzerindeki siyah gömleğinin düğmelerini çözmeye başlamıştım.

Dudakları omuzlarıma minik buseler kondurup göğsüme inmişti. O sırada gömleğini üzerinden çıkarıp attı. Çok geçmeden dişlerini göğüs uçlarımda hissetmiştim. Çoktan uyarılmıştım ve pantolonum dar gelmeye başlamıştı. Bacaklarım hala beline sarılı olduğu için kalçalarımın altında onu hissedebiliyordum. Benimle aynı durumdaydı.

Hafif bir hareketle alt vücudumu ona sürttüm. Dudakları göğsümden bir anlığına ayrıldı ve dudaklarından bir inleme çıktı. Yola çıktığımızdan beri bu anı beklediğini biliyordum çünkü bacaklarının arasında oturduğum için onu hissedebiliyordum.

Bir elim pantolonunun düğmesine ulaşıp açtı ve fermuarını da indirdim. Aynı şekilde o da benim pantolonumu çıkardı ve tekrar beni öpmeye başladı. Kalbimin ağzımda attığını hissediyor olmalıydı çünkü bir eli sol göğsüme çıkmıştı. İlk defa devamını getireceğimiz için ve nasıl hissedeceğimi bilmediğim için heyecanlıydım. Bir elimi tutup kendi göğsüne koydu. Benim kadar hızlı atan kalbini hissettiğimde daha çok mutlu olmuştum. Dudaklarımız ayrılınca gülümsedim.