chapter 17

1.7K 139 29
                                    

yine geldimm bayadir yoktum bu boslugu doldurayim✌🏻

medya: skz/go live

İçeriden bir gürültü duymuştum. Birileri tartışıyor gibiydi ama kim olduklarını bilmiyordum. Bir tek Jaehyun'un sesi net olarak geliyordu. Fakat sonra sesler kesilmişti. Muhtemelen adamlarından birine kızmıştı ya da bir sorun çıkmıştı.

Hala hareket edemediğim için camdan dışarı bakmaya devam ettim. Odanın kapısı açıldığında Jaehyun'un geldiğini bildiğim için bakma gereği duymadım. Yanıma gelip saçımı okşadı. Gözlerimi zorlukla ona çevirdiğimde kolumu tutmuştu. Cebinden bir iğne çıkartıp damarıma denk getirdi ve ilaç vücuduma yayıldı. "Veda vakti. Chan'a iyi bak."

Beni kucağına aldı ve odanın kapısına yöneldi. Hiç bir şey anlamamıştım. Fakat odadan dışarı çıkınca, bana daha önce dediğini yapmıştı. Beni onun kollarına teslim etmiş ve gülmüştü. Kollarımı kaldırıp sarılamıyordum bile. Bana sıkıca sarılırken dibimde olan boynunu öptüm. "Seni çok özledim."

"Bende seni çok özledim güzelim. Sen yanımda değilken delireceğimi hissettim." Saçlarıma bir öpücük kondurup bana baktı.

"Bu kadar çabuk gelmeni beklemiyordum. Ama yalan söylemeyeyim Changbin beni beklemediğim bir yerden vurdu. Kuzenime ulaşıp onu sıkıştırmış. O da korkağın teki olduğu için direk ötmüş. Tek bir hatam Seungmin'e daha erken veda etmeme sebep oldu. Üzücü bir durum."

"Kes sesini Jaehyun, bu kadar oyun yeter. Geçmişte yaşanıp biten şeyler için Seungmin'e istemediği şeyleri yaşatmaya hakkın yoktu."

Bakışlarım Jaehyun'a döndü. "Seungmin sana detaylı bir şekilde dört gün içinde neler yaptığımızı anlatır. Üstelik geçmişte yaşanıp bitti dediğin şeyin, beni ve benim hayatımı nasıl etkilediğini bilmiyorsun. Hayatımın içine sıçtın ve bunu da bir tek seni sevdiğim için yaptın. Sana körü körüne inanıp güvendiğim için yaptın."

"Kendini haklı çıkarmaya çalışma Jaehyun. Kötü şeyler yaşamış olabilirsin ama yaşadıklarının sebebi yaptıkların. Yaşadıklarının elbette bir sebebi olmalı. Bir insanı kışkırtmadan kötü şeyler yaşamazsın."

Changbin hyung yanımıza gelip beni almış ve dışarı çıkarmıştı. Gitmek istemesemde hala hareket edemiyordum ve bir şey yapamıyordum. Minho hyungun arabasına bindirmiş ve yanıma oturmuştu. "Seungmin, özür dilerim. Ben böyle bir hata yapmasaydım ne sen bunları yaşamak zorunda kalacaktın. Ne de Felix'i üzmüş olacaktım."

Muhtemelen odadan çıkmadan önce koluma yaptığı iğne, ilacın üzerimdeki etkisini kaldırmak içindi. Vücudum hafifçe titredi ve önce parmaklarımı oynattım. Ardından elimi ve kolumu kaldırıp Changbin hyungun elinin uzerine koydum. "Kendini suçlu hissetme hyung. Geçti ve bitti. Artık yanınızdayım."

"Jaehyun o kadar şey gönderdi Seungmin. Nasıl önemsiz bir şeymiş gibi bahsedebiliyorsun?"

Bakışlarımı ondan çektim ve ön taraftaki koltuğa bakmaya başladım. "Yaptıkları numaradan ibaretti. Bana dokunmadı. Sadece Christopher'ı çıldırtmak için dokunuyormuş gibi yaptı. Hepsini anlatacağım ama şu an değil. Minho hyung ile beraber gelmesini bekliyorum."

Başıyla onayladı. Birbirimize sarıldık ve saçlarımı okşadı. "Sana zarar vermemiş ve dokunmamış olması güzel."

Başımı salladım ve arabadan yavaşça çıktık. Dengemi sağlayamadığım için Changbin hyunga tutundum. Fark edip bana yardımcı oldu. Çok geçmeden karıncalanma hissi azalmıştı ve daha iyiydim. Minho hyung ile beraber çıkıp yanımıza geldi. Yanıma geldiğinde hemen kollarımı ona sardım. Belime sıkıca sarılıp burnunu saçlarıma yasladı. "Tanrım, bir gün daha senden uzakta kalsaydım kafayı sıyırırdım. Çok özledim seni güzelim. Güzel sevgilim. İyi ki yanımdasın."

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin