chapter 13

1.7K 167 120
                                    

up all night cok guzel cok asigim bayiliyorum ustelik asssiiri sevimliler isirmak istiyorum hepsini🥺🥺🥰🥰🥳❤️🥳❤️💞💓💖💝💓💝💕💘💕💗💖💓💗💗💘💕💖💓💝

bir de finali yazdim ben ama aklimda olan birkac sey daha var bi-iki bolum daha uzar galiba ama sizi sikmak da istemiyorum ve lutfen bunu i harfi ile okumayin nolur turkce klavyem yok duzeltirken harfleri kopyala yapistir yaparken canim cikiyo

medya: skz(chan, seungmin, felix, changbin)/up all night

Olanlara anlam veremiyordum. Daha bu sabah araları çok iyiydi. Gözlerim kocaman açılırken Felix'in saçlarını okşamış ve sırtını ovalamıştım. Tanrım, aynı kişiden bahsettiğimize emin miydik? Changbin hyung böyle bir şeyi yapmazdı, en azından ben öyle düşünüyordum.

Felix şaka yapmayacak derecede ciddiydi ve gerçekten rol yapmıyordu. Bu kadar içli bir şekilde ağlarken şaka yaptım derse, onu gerçekten döverdim. "Lixie, bundan eminiz değil mi? Gerçekten sana böyle bir şeyi söyledi mi?"

Başını omzumdan kaldırıp hafifçe salladı. Yanaklarını sildim ve çillerini okşadım. Gözleri hemen kızarmıştı. "Evet. Beni bahçeye çağırdı ve çıktığımızda bana benden a-ayrılmak istediğini söyledi. Başta inanmak istemedim ve şaka yaptığını düşündüm. A-ama bana, seninle sadece y-yatmak için çıktım, dedi."

Tekrar gözlerinden yaş akarken ona yaklaşıp sarı saçlarını öptüm. Bana sıkıca sarıldığında ona hemen karşılık verip sarmalamıştım. Bunu onunla konuşmam gerekti. Felix ağlayarak içini dökmüş ve biraz daha sakinleşmişti. Elinden tutup onu kaldırdım ve kantine geldik. "Changbin hyung."

Bağırmasam bile ses tonum yeteri kadar net çıkmıştı. Felix benim çocukluk arkadaşımdı ve diğerlerinden daha yakındık birbirimize. Onun kalbinin kırılması ve canının yanması, ona bunu yapan insanın canına okumam için yeterli bir sebepti. Masadaki herkes bir bana bir Felix'e bakarken, Changbin hyung kaçamak bir şekilde Felix'e baktı. Sonra tekrar bana döndü. "Ne oldu Seungmin?"

Jeongin'in yanındaki boş sandalyeye Felix'i oturturken sinirle onun yanına adımladım. "Ya sen çok şerefsizdin ve akıllıca bunu sakladın ya da belli etmene rağmen biz çok aptal olduğumuz için bunu göremedik."

Yanına gidip bir elimi yakasına sarıp kaldırmış ve yüzüne bir yumruk geçirmiştim. Geriye doğru sendelerken Jeongin'in bağırışını duymuştum. "Ne oluyor Seungmin?"

Bakışlarını yerden kaldırmıyor ve bana karşılık vermiyordu. Sinirli bakışlarımın odağı sadece gözlerindeydi. Yanına gidip sinirle birkaç kez daha vurduğumda, hiç bir şey dememişti. "Sana güveniyordum. Felix de sana güveniyordu! Bu ne demek oluyor? Ne zaman bu kadar karaktersiz biri oldun?!"

Christopher gelip beni engellemiş ve kendine çekmişti. "Bitti ve gitti Seungmin. Uzatma. İstediğimi elde ettim ve bitti."

Duyduklarımla sinir tepeme sıçramıştı ve Christopher'ın kollarından kurtulup hızlıca onun yanına gitmiştim. Bir elimle boğazına sarıldığımda Felix'in hıçkırıklarını duymak kalbimi paramparça etmişti. Sinirle boğazını daha çok sıkarken onu duvara yapıştırmıştım. Yüzüne sıralı yumruklarımı gönderirken sırtımda bir el hissetmiştim.

Arkamı dönüp bakarken Felix elini, elimin üzerine getirdi. Yaşlı gözleriyle bana bakarken elimi tuttu ve çekti. "Daha fazlasına gerek yok. Canı acıyor, yapma."

Gülerek ona dönmüştüm. "Ciddi misin Felix? Sana gelip seni kullandığını söyleyen bir adam için mi diyorsun bunları? Emin ol daha fazlasını hakediyor. Kendini hiç mi umursamıyorsun?"

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin