chapter 46

762 76 41
                                    

yine bebikli yazmaya calistigim bir bolume hos geldiniz

bitene kadar bebik var bol bol eun mi'yi kiskanalim bakalim

medya: ariana grande/34+35

Etrafı toplarken bacağımda hissettiğim ellerle arkamı dönmüştüm. Eun Mi bacağıma sarılmış bana bakıyordu. Gülerek eğilip onu kucağıma aldım. En son salonda oyuncaklarıyla oynuyordu ama sıkılmış olmalıydı. "Om-ma."

Bana seslenip camı göstermişti. Gülerek yanağını öpmüştüm. Son bir haftadır konuşmaya başlamış ve bize seslenmeye de alışmıştı. Evin içinde pıtır pıtır yürüyor ve beklemediğimiz anda beklemediğimiz bir yerden çıkıyordu. "Evet, bebeğim. Dışarı çıkacağız."

Gülerek ellerini çırptı. Yanağımı ona uzattığımda öpmeyi tam bilmediği için dudaklarını bastırıp ağzını denk getirip geri çekilmişti. Bazen bu çok sevimli hallerinden dolayı onu ısırmak istiyordum. Ama bazen küçük bir şeytan oluyordu ve evdeki her şeyi dağıtıp bana kriz geçirtiyordu.

Odasına girdik ve hava çok sıcak olduğu için çorap giydirmeden çıtçıtlı atletini giydirdim. Üzerine de mor bir elbise giydirdim. Uzamaya başlayan saçlarını düzeltmiştim. Benimle beraber geldi ve onun odasından çıkıp onu salondaki oyuncaklarının yanına bıraktım. Bende üzerimi değiştirdim ve beyaz bir tişört giyip açık mavi dar bir kot giymiştim. Kemerimi taktım ve tişörtün ön tarafındaki kısmını içeriye soktum.

(yn: bu look👌🏻 yani anladiniz umarm lutfen anlayin🥺)

Ardından telefonumu cebime attım ve Eun Mi'yi bıraktığım yerden aldım. Anahtarları alıp evden çıktım ve uzun zamandır gitmediğim üniversiteye yöneldim. Dondurduğum için gitmiyordum ama Eun Mi biraz daha büyüdüğünde senemi tamamlayacaktım.

Şimdilik Christopher'ın yanına gidiyordum. Ondan sonra birlikte Felix'in yanına gidecek ve ufak Jungwon'u görecektik. Felix de doğum yapmıştı ve bir oğlu olmuştu. 7 aylık kadar olmuştu.

Üniversiteden içeri girdiğimde beni tanıyanlar selam vermişti. Eun Mi şaşkınca etrafa bakarken konuştuğum insanlarda ona şaşkınca bakıyordu. Çoğu kişi bilmediği için sorgular bir şekilde bakmaları normaldi.

Kapının önünde Christopher'ı fark ettiğimde yanına ilerledim. Fakat fark ettiğim şey bir çocukla konuşuyor olduğu ve çocuğun ağzına düşecek gibi olduğuydu. Christopher geriye doğru bir adım atsa da, gülerken iki adım daha ona yaklaşmış ve elini omzuna koymuştu. Kaşlarım çatılırken hızla yanlarına ulaştım.

Christopher bana döndü ve bende gülümseyip yanına ulaştığımda bir elimi omzuna koyarak dudaklarını öptüm. Bir elini belime sarıp o da beni öpmüştü. "Bu ne güzel sürpriz sevgilim."

"Kızımız seni özledi ve bende biraz hava alsın diye getireyim dedim." Christopher Eun Mi'yi kucağına alıp öpmüştü ve Eun Mi kıkırdayarak babasına sarılmıştı. "Ap-pa."

Ayrı ayrı söylese de konuşuyor olması çok tatlıydı. Bende bozulmuş olan çocuğa döndüm. "Selam, seni daha önce gördüğümü hatırlamıyorum. Ben Seungmin, Chris'in eşiyim."

Elimi ona uzattığımda boğazını temizledi ve elini uzatıp gülümsemeye çalıştı. "Memnun oldum. Bende Yu-Han, yeni geldim. Chan'ın eşi ve bir kızı olduğunu bilmiyordum."

Gülümsedim ve elimi çekip kollarımı göğsümde birleştirdim. "İyi ya. Böylelikle öğrenmiş oldun. Bilirsin, insanın eşi böyle yakışıklı olunca, dikkatli olmak gerekiyor."

Başını salladı ve yanımızda daha fazla durmadan iyi günler diyip gitti. Arkasından göz devirdim ve Christopher'a baktım. Alt dudağını ısırarak beni izliyordu. "Ne yaptın sen öyle?"

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin