chapter 19

1.5K 129 127
                                    

medya favorim 3rd eye hastasiyim zaten🥵

medya: skz/3rd eye-side effects (2019 v heartbeat)

Sinema salonundan çıktığımızda Felix, Changbin hyungun uyuduğunu gördüğü için üzülmüştü ve ısrar ettiği için özür dilemek yerine surat asmaya başlamıştı. Bizde onların arasında olduğu için karışmamıştık.

Ardından Changbin hyung Felix'i bıraktığı için yanımızdan ayrıldılar. Bizde eve doğru yol almaya başladık. Elimi uzatıp elini tuttum ve ona baktım. Bakışları bende olduğu için göz göze gelmiştik.

"Diyorum ki, yarın bilet alıp annenlerin yanına mı gitsek? Hem uzun zamandır gitmiyorduk. Seni özlemişlerdir." Yolun ortasında durduğumuzda bakışlarım etrafta gezindi. Hala nasıl anlatacağımızı bilmiyordum ama eninde sonunda bir şekilde olacaktı. Bu yüzden tekrar ona baktım. "Olabilir. Yarın söylemesek bile başka bir zaman öğrenecek."

Başıyla onayladı ve ardından yürümeye devam ettik. Eve geldiğimizde yemek için bir şeyler hazırlamıştık. Yemekten sonra mutfağı toplamış ve salona geçmiştik. Christopher otobüs saatlerine bakarken bende annemi aramıştım. Fakat annem meşgule alıp ardından görüntülü aramıştı. Bu hareketi gülümsememi sağladı. Aramayı cevapladım ve telefonu daha iyi gözükeceğim bir şekilde tuttum. Christopher bana bakmış ve sonradan ne yaptığımı anlamıştı.

"Uzun zamandır aramıyordun Seung. En son aradığımda da, çok konuşamadık. Özledim seni."

Hafifçe gülümseyip anneme baktım. Hala aynı güzelliğini koruyordu. Çocukluğumdan beri annemin yaşlandığını söyleyemezdim. "Bende seni özledim anne. Bu yüzden aradım zaten."

Güldü ve başıyla onayladı. "Ne yapıyorsunuz? Chan nerede? Sınavı vardı bugün değil mi? Nasıl geçmiş sınavı? Derslerinize çalışıyorsunuzdur umarım."

Gülerek yan tarafıma baktım. Yanıma geldi ve kamera açısına girince el salladı. Annem telefondan ona öpücük gönderdi. "Teşekkür ederim, sınavım gayet güzel geçti. Sen nasılsın anne?"

Kalbimin burkulduğunu hissediyordum. Onlar bir anne-oğul kadar yakınlardı ve annem kendisine bu şekilde seslenmesini söylediği için uzun zamandır böyle konuşuyorlardı. Yarın söylediğimizde ne tepki vereceğini bilememek beni daha çok korkutuyordu.

"Çok özledim ikinizi de. İzin alabilsem yanınıza gelip sizinle kalacağım ama şu sıralar işler çok yoğun. Eve bile erken gelemiyorum."

"Normalde sürpriz olacaktı ama madem şu an konuşuyoruz, söyleyebiliriz."

Bana baktığı zaman düşüncelerimi kenara attım ve anneme baktım. "Ah, evet. Hazır tatildeyken yarın yanınıza gelmeyi düşünüyoruz."

"Siz ciddi misiniz? Tanrım, bu çok güzel bir haber. Çok mutlu oldum şu an. Yarın bir sürü hazırlık yapacağım sizin için."

Annem çok mutlu olmuştu ve gözleri dolmuştu. Christopher gülümseyip o kadar şeye gerek olmasa da annem inatla yapacağını söylüyordu. "Benim biricik oğullarım geliyor. Tabi ki yapacağım."

Ardından yarın orada olacağımız için fazla uzatmadan kapatmıştık. Dibimde olan Christopher'ın omzuna başımı koydum. "Canını sıkma. Annen çoktan beni oğlu olarak görüp kabullendi. Kolay alışamayacak evet ama bize düşündüğün kadar kızmayacak."

"Umarım öyle olur. Beni korkutan şey nasıl bir tepki vereceğini de tahmin edemiyor olmam." Ellerini yanaklarıma koyup kafamı kaldırdı. Burnumun ucunu öptü. "Bunu kafana takıp yarın da surat asma, tamam mı? Halledeceğiz güzelim, bana güven."

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin