chapter 45

793 73 39
                                    

medya: gidle/last dance

Eun Mi'nin ağladığını duyduğumda hemen yanına gitmiştim. İçeride çok sıkılmış olmalıydı. Annemin kucağından Eun Mi'yi alıp odaya doğru gittim. Omzuma yatırıp ufak bir ninni mırıldanmaya başladım ve sırtını okşadım.

Christopher'ın annesi, babası ve Hannah gelmişti. Fakat aynı zamanlamada annem ve babam da gelmişti. Bu yüzden son iki gündür evin içi çok sesliydi. Eun Mi de alışık olmadığı için daraldığında ağlayarak beni çağırıyordu.

Biraz daha sakinleştiğinde mutfağa girmiştim. Ocağa ısıtmak için süt koydum. Eun Mi hala omzumda yatıyordu. Hannah yanıma geldi. "İçeride daraldı çocuk. Dayanamayınca bastı feryadı."

Gülerek başımla onaylamıştım. Hannah ile İngilizce konuşuyorduk çünkü Korecesi çok iyi değildi. Ama annemler Korece konuşuyordu. Christopher'ın anne ve babası unutmadığı için onlar adına sorun değildi.

"Ağlamaya başlaması, yardım çağrısı oluyor. Ağladığında gelip ona bakacağımı biliyor." Hannah beni başıyla onayladı ve süte baktı. Jiwoo'nun getirdiği süt olduğu için çok bekletmeden biberona döktü ve sıcaklığına bakıp bana verdi. Eun Mi'yi kucağımda yatırdım ve kapının kenarında olan sandalyeye oturdum. Biberona yavaşça ona uzattığımda hemen emmeye başlamıştı. Gülümseyerek ve ara ara bekleyerek sonuna kadar bitirmesini izlemiştim.

"Çok özledim." Arkamdan belime sarılan kollarla, gelenin Christopher olduğunu fark etmem uzun sürmemişti. "Bende öyle."

Hannah başını çevirince Christopher dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve gülerek geri çekildim. İçeri geçmeden önce Eun Mi'nin altını da değiştirmiştim. Christopher üzerini değiştirip peşimden salona geldi. Eun Mi'yi kucağımda hafif hafif sallamaya başladım ve gözlerini kapattı. "Çoktan alışmışsınız birbirinize. Yardım etmemizi gerektiren bir şey kalmamış bile."

Christopher'ın annesi konuştuğunda gülümseyip başımı salladım. "Hamileliğimin son zamanlarından beri eve gelen bir noona vardı. O çok yardımcı oldu. Şimdi Eun Mi iki aylık oldu ve bana o kadar zorluk çıkarmıyor. Kendim halledebildiğim için artık noona da gelmiyor."

"Olsun oğlum, yine de yanında olsaydı. Tanrı korusun, bir şey olur falan." Annem endişeyle konuştuğunda ona döndüm ve ufak bir tebessüm bıraktım. "Gerek yok. Zaten haftada üç kez geliyordu. Ben halledebilirim."

Kafasını iki yana sallasada bir şey dememişti. Eun Mi bu konuşmalar arasında çoktan uyuyakalmıştı. Yine de hafifçe sırtını okşamaya devam ettim. Saat geç olmadan Christopher'ın anne ve babası burada hala duran evlerine gitmek için yanımızdan ayrıldılar. Annem ve Christopher'ın annesi oldukça iyi anlaşıyordu ve bizim için ülke seçmeye çalışıyorlardı.

Eun Mi'yi odaya götürüp beşiğine yavaşça yatırdım. Ardımdan gelen Hannah eldivenlerini taktı. "Cidden daha ufacık olmasına rağmen çok şirin ve çok güzel. Sana çektiği çok belli."

Gülümsemiş ve bir şey demeden Eun Mi'yi izlemeye devam etmiştim. Şimdilik beşiği bizim yanımızdaydı çünkü çok ufaktı. Her ne olursa olsun bir süre daha yanımızda kalacaktı.

O sırada yatağa oturdum ve sepetteki kıyafetleri katlamaya başladım. Christopher içeride en son babamla konuşuyordu. Annemde mutfakta olmalıydı. "Bazen size imreniyorum. Çok güzel bir birlikteliğiniz var ve bir kızınız da var. Bazen Evan ile bende böyle olabilir miyim diye düşünüyorum."

Yanıma oturduğunda ona doğru döndüm. "Neden olamayasınız? İkinizde birbirinizi çok seviyormuşsunuz gibi gözüküyor ve onun yanında mutlusun. Gördüğüm kadarıyla Evan da öyle."

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin