just friends?

chapter 15

valla son zamanlarda oyle seyler yasiyorum ki sanki hayatimda k-drama cekiliyor aq kendimi yaprak dokumu fikret gibi hissediyorum

medya: bambam/pandora

•

Böyle saçma bir şeyi neden yaşıyordum, hiç bir fikrim yoktu. Hani her dizide ya da kitapta olur ya, kızı kaçırırlar oğlan kurtarır falan. Şu an tam anlamıyla bu saçma karmayı yaşıyordum.

Geri dönmesini ve onunla konuşmayı beklerken uzandığım şekilde uyuyakalmıştım. Uyandığımda ise yanımda uzandığını fark edip geri çekilmiştim. Saçımda olan eli yastığa düştü. "Bang Christopher, çok şanslı bir adam. Çok güzel bir zekası var ve bunu çok güzel kullanıyor. Aynı zamanda çok güzel bir sevgilisi var. Şimdi seni neden bu kadar çok sevdiğini daha iyi anlıyorum. Yıllardır aynı evde kalıyor olsaydık, bende sana çoktan aşık olurdum Seungmin."

Kaşlarımı çatarak ona bakarken gülümsemiş ve bakışlarını yüzümde gezdirmişti. Onu bekleyip konuşmasını devam ettirmesi için bölmemiştim. "Ve.. Sende şeytan tüyü var. Ama bu tüy sadece Chan'ın omzuna konuyor. Hayatına girdiğinden beri ona şans getiriyorsun."

Doğrulup düzgünce oturarak ona bakmaya devam ettim. Sırtüstü uzanıp tavana bakmaya başladı. "Hiç bir şey bilmiyorsun Seungmin. Sadece onu seviyorsun ve onu melek gibi biri olarak görüyorsun. Çok iyi biri olduğunu düşünüyorsun."

Kendi kendine güldüğünde sessizliğimi bozmuş ve ona cevap vermiştim. "Çünkü iyi biri. Senelerdir onunla birlikteyim ve tek bir kötü hareketine rastlamadım. Rastlasaydım onunla aynı evde yaşamaya devam etmezdim."

"Zaten sana karşı ters bir harekette bulunmazdı çünkü seni seviyordu. Uzun zamandan beri seni seviyor. Bunu biliyorum çünkü ortaokulda ilk kez benim yanıma gelip sana karşı hisleri olduğunu söylemişti. Emin değildi ama bal gibi senden hoşlanıyordu ve o zamandan beri gözü senden başka kimseyi görmüyordu. Tek sorun şu ki, o zamanlar benim de gözüm ondan başkasını görmüyordu. Bu yüzden seni çok kıskanıyordum. O kadar çok kıskanıyordum ki, bir masada oturmanıza bile katlanamıyordum. Onun gözüne girmek için her şeyi yaptım. Senden üstte olabilmek için, beni fark edip senden uzaklaşması için her şeyi yaptım. Fakat bunu fark etti. Dediğim gibi çok zeki biri ve onun gözünde senin yerini almaya çalıştığımı fark etti."

Derin bir nefes alıp verdi ve gülen yüzü soldu. Bunların hiç birinden haberim bile yoktu ve öylece dinliyordum. Her duyduğum kelime içimde şaşkınlık uyandırsa da, mimiklerimde ve hareketlerimde bir değişiklik olmasını engellemeye çalışıyordum.

"Bunları sana anlattığım için beni bir güzel benzetecek ama benim kaybedecek bir şeyim kalmadı. O artık benim olmadıktan sonra kalan hiç bir şey umrumda değil. Yaptığım şeyi fark ettiğini bana belli etmemiş ve istediğim gibi bana yaklaşmıştı. Ona olan aşkımdan o kadar aptaldım ki, seni bırakıp bana geldiğini sandım. Ona inandım ve beni kandırıp benimle oynamasına izin verdim. Sonra benimle birlikte oldu ve ben mutluluktan uçarken, onun tamamen benim olduğuna inanırken, beni oldukça kötü bir şekilde yüzüstü bıraktı. O zamanlar geçirdiğim travmayı kolay atlatamadım ve iki yıl sürdü. Çok fazla psikolojik destek aldım ve sonrasında tamamen değiştim."

Bakışları bana dönmüştü. Bende bakışlarımı camdan çekip ona çevirdim. Doğruyu söyleyip söylemediğini bilmiyordum. Üstelik bu geçmişte kalan bir şeydi ama düşündüğümde karnımda kıskançlıktan dolayı hafif bir sancı hissetmiştim.

"Tekrar bu okula gelip baktığımda ise, hiç bir şey değişmemişti. Siz yine birlikteydiniz, hatta aynı evde yaşıyordunuz. Her zaman ona ulaşmak için fırsat kolladım. Bu fırsat ayağıma geldiğinde sizin sevgili olduğunuzu öğrendim. Bu elbette ki daha çok işime geldi çünkü neden ortaya çıktığımı biliyordu. Korkmasını ve bana gelip yalvarmasını istiyorum. Sana bir şey yapacağımı düşünüp delirmesini istiyorum. Ben onun yüzünden kolay şeyler yaşamadım Seungmin. Ortaokul zamanlarımı berbat etti. Bende onun hayatını berbat edeceğim. Birini kaybetme korkusunu iliklerine kadar hissedecek ve o delirmişliği yaşayacak. Yaşayana kadar da benimle kalacaksın. Ev arkadaşlığı gibi düşünebilirsin. Merak etme sana zarar vermeyeceğim. Sadece onun tam tersini düşünmesini sağlayacağım." Doğrulmuş ve beni şaşkınlığın içinde bırakırken yanağımdan bir makas alıp ayağa kalkmıştı. Kapının yanına gidip bana döndü.