chapter 30

1K 93 19
                                    

surunerek dershaneye geliyorum✌🏻

arkadaslar nakil basvurusu yaptim dua edin tutsun nolur dil okumam lazim😭

medya: skz/silent cry

Sabah uyandığımızda bir şeyler atıştırmıştık. Biz evden çıkacakken Changbin hyung aradı. "Biz çıktık hastaneden. Eve de gitmiyor. Ders var mı dedi, evet dedim sonra tamam gidiyoruz, dedi. Gelin sizde Tanrı aşkına, dur Chan."

Minho hyung telefon hoparlördeyken gülmüştü. Ardından onayladı ve kapattı. Evden çıkıp bizde okula doğru ilerlemeye başladık. Geldiğimizde birileriyle konuştuklarını görmüştük. Yanlarına gittik ve bize döndüler. "Neyse sizi tutmayayım o zaman. Sonra konuşuruz Chan."

Çocuk giderken arkasından sert bakışlarımı yönlendirmiştim. Çünkü gitmeden önce elini Christopher'ın koluna koymuş ve aşağı doğru kaydırmıştı. Bu çocuğu bir kez daha görürsem hoş şeyler olmazdı. "Kimdi ki o çocuk?"

Felix benim yerime konuştuğunda Changbin hyung ona baktı. "Ha, alt sınıflardan bir çocuk. Yarışmalarda dans için yanına birini arıyormuş. Gelir gelmez de Chan'a söyledi."

"Sorun şu ki, kimseyi bilmiyorum. Yaparım yapmasına ama çocuğu tanımıyorum." Sinirle bir nefes verip yumruk yaptığım elimi sıktım. Jisung beni kendine doğru çevirdi. Sakinleşmem için bir şeyler söylemişti. O sırada Hyunjin de Hoshi'yle konuşarak yanımıza geldi. "Selamlar, nasılsınız?"

"Her zamanki gibi, sen?" O da başıyla onaylamış ve teşekkür etmişti. "Hyung, dur bir dakika. Sen başkasıyla dans edemezsin. Seungmin ile edeceksiniz."

"Seungmin ile mi?" Şaşkınca bana baktı. Hoshi de bize anlam vermeye çalışıyor gibiydi. "Evet. Bu yarışmada bir dala bir kez katılabiliyorsun, öyle değil mi Hyunjin?"

Hyunjin anlamamıştı ama başını salladı. Jisung'un bakışları altında başını sallamaması imkansızdı. Başıyla onayladı ve bana döndü. "Hangi şarkı?"

"Sunmi-Tail. Haberin yok bu şarkıdan. Videosunu izlersin." Gözlerine bakmadan konuşmuştum. Hoshi ile bakıştığımızda ne olduğunu sordu. Ona doğru eğildim. "Ufak bir kaza geçirdi ve hafıza kaybı yaşadı. Yani bu geçtiğimiz 1-1,5 seneye dair bir şey hatırlamıyor."

Şaşkınlıkla bana baktığında başımı salladım. "Hala hastanede olması gerekmez mi? Neden okula geldi?"

"İnadı ve direnci. Çok çabuk toparlandı ve durmak istemedi." Başını salladı. Bende geri çekildim. "Dersin başlamasına daha var. Hadi gel pratik yapalım."

Hyunjin'i onayladım. Minho hyung ile beraber içeri girip diğerlerinden ayrıldık. Pratik aldığımız odaya girdik. Ders saati olmadığı için boştu. Bizde rahatlıkla istediğimiz kadar çalıştık.

Sonra grubun geri kalanı geldi. Bu sefer Felix ile çalışmaya başladım. Kenarda Hyunjin Christopher'a videoyu gösteriyordu.

Felix sarıldığım çocuk olduğunda gülmüş ve beni de güldürmüştü. Sonra geri çekildi ve sandalye kısmını yaptık. Ardından devam ettik. İkinci kısımda Felix kahkaha atarken onu itip güldüm ve kendim devam ettim. Bitirince Minho hyung seslendi. "Gel buraya. Çok güzel yapıyorsun zaten. Kendini yormaman lazım."

Hafifçe başımı salladım. Gidip yanlarına oturdum. Jisung bana döndü. "Karnın acıktığında söyle. Gidip bir şeyler alırız. Ya da canın isterse."

"Daha var Jisung. Çok erkencisin." Minho hyung gülerek konuşunca Jisung ona dönüp ters ters baktı. "Ne yani, şimdi bir şey isteyemez mi? Bunun onunla ne alakası var?"

just friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin