UYARI!!!
Az sonra okuyacağınız bölüme büyük emek harcadım ve nerdeyse iki bölüm uzunluğunda oldu. Bu yüzden bir karar aldım. Bakıyorum ki hikayenin bölümleri iki yüz, üç yüz okumalara falan ulaşıyor ama beğeni en fazla kırk, elli. Bu bildiğiniz hakka girmek bana göre. Bu yüzden, bu bölümün beğenileri en az yüz, yorumları da en az otuz olmadan uzunca bir süre bölüm paylaşmayı düşünmüyorum. Yazsam bile yapmayacağım bunu.
Bu arada unutmadan hikayenin artık en heyecanlı ve mutlu yerlerine geldik. Siz de bu mutluluğa bir an önce dahil olmak istiyorsanız. Lütfen artık beğenin ve yorumlarınızı bizimle paylaşın.
-
-
-
64.Bölüm: Eski Melek
"Ne olabilir mi?" sanki anlamamış gibi sormuştu. İlla açık açık söyletecekti.
"Acaba diyorum, hamile olabilir misin?" gözleri bu soru üzerine kocaman açılmıştı. Sanki dünyanın en olanaksız tespitini yapmışım gibi bana bakıyordu.
"Hamile mi? Ben mi?" diye şaşkınlıkla sormuştu.
"Neden olmasın? Tabi ki olur. Hem de çok güzel olur."
İçimi tarifi edilemez bir heyecan, mutluluk duygusu kaplamıştı. Kendimi durduramıyor sürekli gülümsüyordum.
Çoktan düşünmeye başlamıştım. Kız mı olacaktı acaba, erkek mi? Babasına mı daha çok benzeyecekti, annesine mi? Görünüş olarak bilmem ama huy olarak annesine çekerse işimiz var demekti. Kim bilir ne maceralara girişirdi.
Ben böyle yerimde duramazken Melek de hiçbir değişiklik yoktu. Hala olduğu yerden kıpırdamamış, öylece boşluğa bakıyordu. Dalıp gitmişti.
"Melek? Bir sorun mu var?" demiştim omzuna dokunarak. Belli ki kendini peki iyi hissetmiyordu.
"Hı! Yok. Ece, gerçekten olabilir mi sence? Cidden hamile olabilir miyim?" titreyen elini karnına götürmüştü.
Sanki gerçeklikten uzaklaşmış gibiydi. Kabullenemiyormuş ya da daha doğrusu inanamıyormuş gibi.
"Kesin bir şey söylemek için emin olmalıyız sanırım. Test yaptırmamız gerekir." anladığım kadarı ile Melek böyle bir şeye inanmadan önce kesin olarak emin olmak istiyordu. Sevinip de sonradan tam tersi bir sonuç çıkarsa çok üzülürdü. Bu yüzden benim gibi kendini kaptırmıyordu.
"Eczaneden alınan terslerden mi?"
"O da olur da kan tahlili yaptırmamız daha kesin bir sonuç verir. Bak ne diyeceğim, harika oldu. Bugün benim aylık kontrolüm vardı. Sende benimle hastaneye gel, test yaptıralım." hipertansiyon hastası olduğumu öğrendikten sonra rutinim olmuştu artık benim. İlk başlarda daha sıktı ama şu sıralar iyiye gittiğim için iki ayda bir gidiyordum.
"Tamam, tamam öyle yapalım." derken bir yandan dalgınca başını sallamıştı.
"Anlaştık o zaman. Kahvaltıdan sonra çıkarız." iyi ki erken randevu almıştım.
"Ece, kimse bilmesin olur mu? Doktora gidip emin olana kadar aramızda kalsın." demişti içtenlikle, elimi tutmuştu.
"Tabi ki. Sen merak etme. Eğer doğruya bile kimseye söylemem. Böyle bir haberi vermek senin hakkın çünkü."
"Teşekkür ederim."
"Karar verildiğine göre, ben artık kahvaltı hazırlamaya geri döneyim. Sen de git biraz dinlen. Ayaklarını şöyle bir uzat. Her şey hazır olunca ben sana haber veririm." diyerek onu kolundan tutup merdivenlere doğru sürüklemiştim. Bir an itiraz edecekmiş gibi olmuştu ama sonra hiçbir şey demeden odasına çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Taktik [Tamamlandı✔]
RomantizmBir tehdit, teklif'e dönüşürse ne olur? -- Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi: 12.02.2020 Final bölüm yayın tarihi: 12.04.2021 #Romantizm 18 (06.11.2020) #Romantizm 11 (09.1...