Lütfen artık bölümler kısa, uzun olsun demeyin. Diğer bölüm uzun bölüm atmamam için gerekli şeyleri söylememe rağmen beklediğim desteği göremedim. Göremedikçe de uzun bölüm yazmayı düşünmüyorum.
**
35.Bölüm: DNA Testi
"Beni asıl üzen o değil biliyorsun?" demiştim üzgünce. Bana anlayışla bakmıştı.
"Ne hissettiğini ve kendini nasıl suçladığını biliyorum kuzum ama inan bana şimdi zamanı değil." uzanıp masanın üzerinden elimi tutmuştu ve destek olurcasına sıkmıştı.
Uğur bana kalbini ve geçmişini açtığında aramızdaki duvarların en büyüğü yıkılmış gibi hissetmiştim. Ruhunu kaplayan ve zamanla yaralar açan hikayesini ilk defa benimle paylaşması ona olan duygularımı katlamıştı.
"Sanki boğuluyormuşum gibi geliyor. Nefes alamıyormuşum gibi." Uğur'la her yakınlaşmamızda artık böyle hissediyordum. Dilimin ucuna gelenleri söyleyememek beni deli ediyordu.
"Biraz daha sabret. Bak bari şu test sonuçları çıksın. Belki yeni insanlar hayatına girince unutursun, seni bu kadar etkilemez." neden bahsettiğini anlayamamıştım ve inanamayarak yüzüne bakmıştım.
"Bunu bana sen mi söylüyorsun Şirin? Bütün dünya üstüme gelse, yüzlerce insanla tanışsam sanki onu unutabilirmişim gibi!" böyle düşünmesi kalbimi kırmıştı.
"Tamam, haklısın ama bir düşün. Bu zamana kadar koşulsuz şartsız senin yanında olan bu adam, gerçekleri öğrendiğinde belki de seni anlar. Uğur bana empati yeteneği çok yüksek biri gibi geldi." moralimi düzeltmeye çalışıyordu ama bu gidişle zor gibi görünüyordu.
"İki gün öncesine kadar benimde bu yönde umutlarım vardı. Hayatındaki en değer verdiği insanı kaybetmiş o Şirin. Kendini herkesten her şeyden soyutlamış ve uzaklaştırmış. Uzun zaman sonra hayatına aldığı ve güvendiği ilk kişi de ona yalan söylüyor." sanki kendimi suçlu hissedişim tanımadığım insanlar tarafından da anlaşılıyor ve beni kınıyorlarmış gibi gelmeye başlamıştı. Yolda yürürken, ya da kalabalık ortamlarda bulunurken herkes bana bakıyormuş hissine kapılmaya başlamıştım.
Bu yüzden Şirin'le kendi kafemiz de insanlardan en uzak olan köşeye sinmiş bir şekilde konuşuyorduk.
"Bu açıdan hiç düşünmemiştim." bana hak vermesi kendimi hiç iyi hissettirmemişti.
"Sadece kendim olsam neyse. Bu defa yine aynı şey olup, Uğur giderse Muhsin Baba oğlunu ebediyen kayıp etmiş olur. Geri dönüşü olmaz ve ben bu ağırlığı kaldıramam. Bu kadar büyük bir vebalin altına giremem." sanki kalbimi biri avuçlarının içine alıp sıkıyormuş gibiydi.
"Nasıl bir çıkmaz bu ya? Çok sinir bozucu. Peki Uğur'un planı neymiş, söylemedi mi?" diye sormuştu.
Şirin'e o gece Uğur'la olan konuşmamızdan bahsetmiştim. Tüm ayrıntılarına tabi ki girmemiştim ama onu ilgilendiren ve bana akıl vermesini istediğim konulara değinmiştim.
"Hayır söylemedi. Şimdilik bilmesem daha iyiymiş." bu da bir garipti. O akşam her şey güzel giderken, her sorduğum soruya cevap verirken, Uğur birden yanımdan kalkıp gitmişti.
İlk başta bu yaptığına, bana açıldığına pişman olduğunu düşünmüştüm ama sonradan anladığım kadarı ile bu tepkisinin asıl sebebi pişmanlık değildi. Başka bir şeydi ama henüz çözememiştim.
"Ne acaba ya? İnsan bu kadar anlatıp anlatıp en heyecanlı yerinde de kendini çekmez ki canım!" diye bir serzenişte bulunmuştu Şirin.
"En çokta bana dokunan neydi biliyor musun?" demiştim duyduğumdan beri içim içimi yiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Taktik [Tamamlandı✔]
Roman d'amourBir tehdit, teklif'e dönüşürse ne olur? -- Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi: 12.02.2020 Final bölüm yayın tarihi: 12.04.2021 #Romantizm 18 (06.11.2020) #Romantizm 11 (09.1...