53.Bölüm: Bitmeyen Gece

4.2K 262 19
                                    

53.Bölüm: Bitmeyen Gece

"Uğur!" demiştim. İkimizde birbirimize korkuyla bakıyorduk.

Gecenin bu saatinde gelen kişinin muhtemelen bir nedeni vardı ve bu neden iyi bir şeyin habercisi olamazdı.

Uğur kapıyı açmak için giderken, elimi kalbimin üzerine koymuştum.

"Allah'ım sen koru!" demiştim fısıltıyla. Yüreğim ağzıma gelmişti cidden. Neden bu kadar korkuyordum bilmiyorum ama içimdeki kötü bir his, gittikçe güçleniyordu.

Kapı bir kez daha gürültüyle çaldığında Uğur hızla açmıştı.

"Ah, Uğur! Ece. Çok özür dilerim. Bu saatte rahatsız ediyorum.." gelen Füsun ablaydı. Dehşete düşmüş, oldukça endişeli, mahcup ve ne yaptığını bilmez bir hali vardı.

"Önemli değil hala ne oldu? Ne bu hal?" diye sorarken Uğur, bende onların yanına gelmiştim.

"Aslında Uraz'ı aradım ama Giray'la ikisini Muhsin dışarı bir işe göndermiş. Bende kime söyleyeceğimi bilemedim. Gerçekten kusura bak.." telaştan elini ayağını nereye koyacağını bilemiyordu.

"Füsun abla sakin ol. Önce ne oldu? Onu bir söyle." diye onu biraz yatıştırmaya çalışmıştım.

"Hı, şey Çilek, Çilek çok hasta. Ateşi çıktı. Ne yaptıysam da düşüremedim. Uğur sen bir bak, ne olursun?" derken bir bana bir Uğur'a bakıyordu.

"Çilek mi hasta?" demiştim aklım gitmişti sanki.

"Nerede?" demişti Uğur hemen koridora fırlamıştı.

"Odasında." dediğinde, Uğur oraya doğru yönelmişti. Bizde peşinden takip etmiştik.

Çilek'in odasında girdiğimizde hepimiz aynı durumdaydık. Endişeli ve korkmuş. Adil enişte torununun başında şaşkın bir ifade ile bekliyordu.

Kalbim büyük bir gümbürtüyle çarpıyordu. O küçücük kızı yatağında uzanmış, gözleri kapalı, anlında boncuk boncuk terli gördüğümde elim ayağım boşalmış gibi hissetmiştim.

Bizim tatlı prensesimize ne olmuştu böyle?

"Ateş ölçer nerede?" Uğur anında yatağın yanına çökmüştü.

"Burada." demişti Adil enişte komodinden alıp uzatarak.

Uğur eline aldığı ateş ölçeri Çilek'in ağzına koyarken, yanında duran ilk yardım çantasına uzanmış ve stetoskopla muayene başlamıştı.

Füsun abla ile ben sanki düşecekmişiz gibi birbirimize tutunmuştuk. Ben ilk şoku atlattıktan sonra daha iyiydim ama onun titrediğini hissediyordum.

"Ne kadardır böyle? Başka bir belirti falan var mı?" diye sormuştu Uğur.

"Bilmiyorum, ne kadar oldu farkında değilim ama şey, birkaç gündür ishali vardı. Bugün ateşi çıktıktan sonra da iki defa kustu." demişti Füsun abla. Kendini suçluyordu. Konuşurken sanki yanımda küçülüyormuş gibiydi.

"Ateşi çok yüksek. Bu böyle olmayacak. Hazırlanın hastaneye gidiyoruz." diyerek ayağa kalkmıştı.

Başka bir şey söylememişti ve bu hepimizi daha fazla panik etmişti. Çünkü muhtemelen Çilek'in neyi olduğunu biliyordu. Ya da şüphelendiği bir şey vardı ama bize özellikle söylemiyordu.

**

Hep beraber hastaneye geldiğimizde acile kapısından Uğur'un kucağında girmişti Çilek. Bizi dışarıda bırakmıştı. Hemşireler de içeri girmemize izin vermemişti.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin