11.Bölüm: Masum Değiliz

8.3K 442 79
                                    

11.Bölüm: Masum Değiliz

Doğru mu anlıyordum ben? Biri bana şuanda ne yaşadığımı anlatabilir miydi lütfen?

"Seni zorlayamam. Söylediğim gibi artık burada kalmak zorunda değilsin. Gerçi başından itibaren değildin."

"Neden ben? Beni tanımıyorsunuz bile, nasıl bu kadar çok güveniyorsunuz?" aklımı kurcalayan bazı şeyler vardı.

"Seni tanıyorum, Ece Öztürk. 28 yaşındasın. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde İşletme bölümü okudun. Şirin ile ikinci sınıftan beri arkadaşsın. İkiniz mezun olunca bir kafe açtınız. Bankadaki babanın sana bıraktığı para ile hayatını devam ettirmeye çalışıyorsun." başlarda söylediği her şeyi bilmesine şaşırmamıştım. Belli ki beni araştırmıştı. Bu bilgileri kolayca öğrenebilirdi ama babamdan bahsedince gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Çok zor bir çocukluk dönemi geçirmişsin. Anne ve babam sen on yaşındayken trafik kazasında hayatlarını kaybetmiş. O zamanlar bir süre yetiştirme yurdunda kalmışsın. Sonra babanın kuzeni gelip seni almış ve onlarla yaşamaya başlamışsın. Liseye başladıktan sonra da hep yurtlarda kalmışsın. Bu günlere de çok çalışıp, kendi emeğinle gelmişsin. Doğru değil mi?" demiş ve susmuştu.

"Siz.. siz bu kadar çok şeyi nereden biliyorsunuz?" boğazımda kelimeler düğümlendiği için konuşamamıştım.

"Sadece oğlum hakkında değil, ben çevremdeki herkes hakkındaki her şeyi bilirim." buna emindim artık. 

"Ayrıca köfte ve patates Uğur'un değil, senin en sevdiğim yemek. Görünce dayanamıyorsun." dediğinde gülümsemiştim.

"Yok artık! İlk okuldaki öğretmenimi de biliyorsunuzdur şimdi siz?" ortamın havasını değiştirmek için dalga geçer gibi söylemiştim bunu.

"Seher Korkmaz. Şuan emekli ve son üç yıldır Yalova da yaşıyor." ama o oldukça ciddi bir şekilde cevap vermişti.

"Hı?" işte asıl şimdi korkuyordum. Muhsin denilen bu adam şimdi gözüme daha bir başka görünüyordu. Birden değişmişti. Gücünün sınırlarını kim bilebilirdi?

Sadece tüm bunları söylemesi bile beni etkilemişken, birde bu kadar şeyi ezbere bilmesi beni daha da şaşırmıştı. Konuşurken kendinden emin ve oldukça güçlü duruyordu.

"Uğur'a gelince, ondan hoşlandığının da farkındayım." birden konu özel hayata dönünce yüzüm kızarmaya başlamıştı.

"Bunu da nereden çıkardınız?" hemen savunmaya geçmiştim.

"Bakışlarından anlamamak mümkün değil. Bizde zamanında yaşadık bunları." karşımdaki adamın gençliğini düşünmek o kadar da zor değildi. O kadar Uğur'a benziyordu ki.

"Peki o? Uğur benden hoşlanıyor mu sizce?" buna da bir fikri olduğuna emindim.

"Şimdi hoşlanmasa bile, bunu başarmak için oldukça zamanın olacak." istediğim cevap bu değildi.

"Nasıl?" 

"Sen Uğur'la evlen ve gelinim olarak bu evde yaşa. Ben oğlumu geri kazanmak için bir fırsat yakalamış olayım, sende onu kendine aşık etmek için!" demiş ve göz kırpmıştı.

Şimdi ben hangi birine şaşırsaydım. Kapıma gelen bu fırsata mı? Yoksa koskoca mafya babasının karşımda çöpçatanlık yapmasına mı?

"Diyelim ki teklifinizi kabul ettim. Ya ilerde bir gün Uğur gerçekleri öğrenirse, sizi de beni de hayatından sonsuza dek çıkarmaz mı?" bunun düşüncesi bile korkunçtu.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin