Güzel Taktik [Tamamlandı✔]

24.Bölüm: İtiraf Ediyorum

Uzun zamandır bölüm yayımlamadım farkındayım.

Bu yüzden upuzun bir bölümle geldim :)

Bu hikaye için yazdığım en uzun bölüm oldu bu. Neredeyse iki bölüme eşit.

Beklettiğim için özür dilerim. Umarım beğenirsiniz...

Keyifli okumalar...

24.Bölüm: İtiraf Ediyorum

"Sana bir haberim var. Ben, Uğur'la evlendim." işte bombayı patlatmıştım. Oh be! Rahatlamıştım.

Ok yaydan çıkmıştı bir kere. Bakalım şimdi neler olacaktı?

"Ne? Ne yaptım dedin?" sanki duymamış gibi bir tepki vermişti.

"Evlendim." şaşırması normaldi. Hatta baya yüksek bir tepki de verebilirdi. Şuan hiç sorun değildi benim için.

"Kiminle?" bağırıp çağırmasını, bana hesap sormasını beklerken, bu çok acayip bir soru olmuştu gerçekten.

"Uğur'la dedim ya." duymamıştı herhalde.

"Hangi Uğur'la?" Allah Allah ne diyordu bu?

"Hangi Uğur olacak Şirin. Biz kaç tane Uğur tanıyoruz? Kerem'in arkadaşı olan" bunu açıklamak zorunda kaldığıma inanamıyordum.

"Sen iyi misin?" demişti. Gözlerini kısarak yüzüme dikkatlice yaklaşmıştı.

"Asıl sen iyi misin?" demiştim bende. Bu tepkiler hiç normal değildi çünkü.

"Dur bakim! Ateşin falan mı var senin. Hasta mı oldun yoksa?" elini anlıma koymuştu. Bana mı öyle geliyordu, yoksa bu olanlarda bir gariplik mi vardı?

"Yok bir şeyim. İyiyim ben."

"O zaman içki içtin falan, sarhoşsun?" bu defa da saçlarımı, yüzümü falan koklamaya başlamıştı.

"Ne içmesi ya! Sen beni dinlemiyor musun? Ben, Uğur'la evlendim diyorum!" en sonunda bağırmıştım. Kendine gelmesi lazımdı artık.

"Gerçekten mi?" hiç de inanacakmış gibi sormamıştı.

"Gerçekten."

"Daha bir saat önce buradaydınız, ne ara evlendiniz?" şimdi düşüp bayılacaktım.

"Bugün değil herhalde."

"Ne zaman, o zaman?" ha şöyle! Mantıklı sorular sor.

"On üç gün falan oldu sanırım." oturup hesaplamak hiç aklıma gelmemişti ki. Her yeni bir gün ayrı olayla geçmişti.

"Benimle dalga geçmiyorsun değil mi?" yok arkadaş bu böyle olmayacaktı. Inandıramamıştım bir türlü.

Hayır o değil tam tersi bir durum olsa, öyle bir şey yok diye kendimi yırtsam yine de inanırdı.

"Geçmiyorum Şirin. Böyle bir konuda şaka yapılır mı hiç?"

"Sen gelsene bir. İçeri geçelim. Sende bana doğru düzgün anlat şunu. Soğuktan beynin dondu herhalde. Saçmalıyorsun." kabul etmiyordu bir türlü. Anlamak bu kadar zor olmamalıydı.

**

Eve kimseye görünmemeye çalışarak girmiştik. Uzun uğraşlar sonucu Şirin'le sonunda misafir odasına gelmeyi başarmıştık.

Neden geri geldiğimi kimseye açıklamak zorunda kalmak istememiştim. Bu gece için Şirin'e yeterince açıklama yapacağım belli olmuştu zaten. Bir de başkalarına gerek yoktu.