58. Bölüm: Ayrılık

3.7K 245 48
                                    

58. Bölüm: Ayrılık


..İki Ay Sonra..

Doğanın o mis kokusu açık olan mutfak penceresinden içeri doluyordu.

Kalabalık ve eğlenceli bir hafta bizi bekliyordu.

Yeni demlenen çayın yavaş yavaş dibe çöküşünü beklerken, arka bahçede ağaçların gölgesinde çimenlerin üzerine serilmiş örtüde oturan ve laptopu ile oyalanan kocamı izliyordum.

Ne kadar da karizmatik duruyordu öyle!

Hem yakışıklı, hem bilgili, hem de giyimiyle zevk sahibi bir adam imajı (burda biraz abartmış olabilirim.) ona çok yakışıyordu.

Tabi sadece benim yanımdayken! Böyle yalnızken iyi bir durumdu bu.

Ama eğer çevrede başka kızlar olsa var ya...   Neyse ki bu mümkün değildi. Şu an özel bir mülkün içerisindeydik. Şehirden uzakta, doğayla iç içe Muhsin Babanın gizli yerlerinden birindeydik.

Tüm aile üyeleri olarak bu haftayı burada geçirmeye ve kısa bir tatil yapmaya karar vermiştik. Daha doğrusu Muhsin Baba böyle bir öneri sunmuş ve herkes de kabul etmişti. Yani, hemen hemen herkes.

Kahvaltıdan sonra ise her biri başka yerlere dağılmıştı. Füsun abla ve Adil enişte meyve bahçelerine doğru bir yürüyüşe çıkmışlardı. Giray abi ise kız kardeşini ve kızını alıp, buraya çok yakın olan bir hayvan barınağına götürmüştü onları. Son zamanlarda bir hayvan arkadaşı olsun isteyen Çilek için bir köpek sahiplenmeyi düşünüyorlardı.

Sefer ve Melek ise göllerin oraya, balık tutamaya gitmişlerdi. Nerede oldukları belli olmayanlar ise sadece Muhsin Baba ve buraya gelmek konusunda en gönülsüz olan Uraz abiydi.

Uğur'la ben ise evde kalmayı tercih etmiştik. Öğleden sonra birer keyif çayı içmek iyi gelir diye düşünmüştük.

Tabi ki belli olacağı üzere demleme işi bana kalmıştı. Beyefendimiz ise yerine çoktan almıştı.

Kupaları koyduğum tepsiyi elime alıp mutfak kapısından bahçeye çıkmıştım. Yavaş adımlarla ona yaklaşıyordum. Her bir açısı yaklaştıkça daha da çekici bir hal alıyordu. Böyle karşısında durup saatlerce onu izleyebilirdim. Ki bazen ondan önce uyandığımda yapıyordum bunu.

Bazen hala bir rüyanın içerisinde sanıyordum kendimi. Yaşananları kendi hayal alemimde uydurmuşum gibi geliyordu. Sonra Uğur gözlerini açıyor ve alnıma sıcacık dudaklarını bastırıyordu, saçlarımı kokluyordu, beni kendine çekip sımsıkı sarılıyordu.

Ah! Düşüncesi bile yüzüme alev bastırıyordu.

Neyse, bu anıları kovup tam arkasına geldiğimde durmuştum. Okuduğu sayfada ne yazdığını görmeye çalışıyordum ama kelimeler çok küçük olduğu için bu biraz zor gibiydi.

Bende yavaşça yanına oturmuş ve tepsiyi yanıma koymuştum. Sanki benim geldiğimi fark etmemiş gibi hala dalgınca yazıya bakıyordu. Bu kadar dikkatli olmasını gerektirecek ne vardı?

"Bir sorun mu var?" demiştim. İster istemez biraz tedirgin olmuştum.

"Yok, yok hayır. Nerede kaldın? Özledim seni." ekranı kapatıp dizüstünü yanında koymuş, kolumdan tutup beni kendine çekmişti. Tabi ki buna kanmamıştım.

"Ne okuyordun?" diye sormuştum inatla.

"Önemli bir şey değil ya! Maillerime bakıyordum o kadar." beni kendine daha çok çekip tek koluyla sarılmıştı. Fazla üstelememek ve huzurumuzu bozmak istemediğim için konuyu kapatmıştım.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin