Güzel Taktik [Tamamlandı✔]

23.Bölüm: Veda

Şok olmaya hazır olun...

Fatih ve Mihrimah nasıl kayboldu?

Cevabı bu satırlarda...

23.Bölüm: Veda

Şükürler olsun ki zeki bir kızdım da anında mantıklı yalanlar söyleyebiliyordum.

Gerçi artık baya bir tecrübe sahibi de olmuştum.

Hiç istemediğim bir konuda bu kadar uzman olmak beni rahatsız ediyordu. Bir gün bir yerde fena halde patlayacağımı biliyordum.

Bunları neden söylediğime,  kendimi neden bu kadar övdüğüm konusuna gelecek olursak; Şirin'i, Uğur'la kalmam konusunda bu defa ben ikna etmiştim.

Peki bu nasıl olmuştu? Aynen söyle;

Mantık olarak en yakın arkadaşım, Fas'dan döndükten sonra beni yanında istemişti.

Onlarla kalmam için baya bir ısrar etmişti ama ben kabul etmemiştim tabi ki.

Birinci sebep olarak muhtemelen başımda bir bela olduğunu ve onları da tehlikeye atmak istemememi ortaya sürmüştüm.

Bunu Şirin hiç umursamamıştı. Hem beni çok sevdiğinden, hem de zamanında onunda başında bir bela varken benim onu yalnız bırakmayışımdan.

Haklıydı bu konuda haklı olmasına ama artık eskisi gibi değildik ki. Onun sorumlu olduğu iki tane dünya tatlısı çocuğu vardı. Böyle pervasızca hareket edemezdi.

İkinci olarak Fatih abinin kayıp olması vardı.

Başlarındaki bu bilinmezlik onları yoruyordu. Hem ruhen, hem de bedenen. Bir de ben onlara yük olmak istemiyordum.

Bu iki konuda da oldukça mantıklı olmama rağmen tabi ki yine de ikna edememiştim Şirin'i. Bu defa aklıma gelen yeni bir şeyi ileri sürmüştüm.

Uğur'un kuzeni olan Kumru'nun üniversite sınavına hazırlandığını ve benim ona özel matematik dersi verdiğimi söylemiştim.

Buna inanması olağandı çünkü ben üniversite okurken bile, bazı lise öğrencilerine ders vermiştim. O zamanlar kendi geçimimi sağlamak için yapmıştım bunu. Baya da iyi para kazanmıştım.

Orda bana çok iyi davrandıklarını hem benim onlara, hem de onların bana alıştığını da eklemeyi unutmamıştım.

Melek ile iyi anlaştığımızı ve Muhsin Baba sayesinde benim için en güvenli yerin orası olduğunu özellikle vurgulamıştım.

Bu son bahanemle de Şirin biraz yelkenleri suya indirmişti. En sonunda her gün telefonla konuşma ve sık sık buluşma şartıyla gitmeme izin vermişti.

Fatih abinin odasından çıkmadan konuştuğumuz son şey buydu. Ailesine durumu kendisinin açıklamasını istemiştim.

Bir tur daha ikna ve yalan söyleme çabasına katlanmak istemiyordum.

Aslına bakarsanız Uğur bana istersem bir süre Şirin'le kalabileceğimi söylemişti ama ben kabul etmemiştim. Bu geçici bir çözümdü. Benim artık kalıcı çözümlere ihtiyacım vardı.

"Artık onlara evlendiğimizi söylemeliyiz." demişti Uğur. Arabayı kullanıyordu, neredeyse eve gelmek üzereydik.

Şirinlerden çıktığımızdan beri ağzını bıçak açmamıştı. Birden böyle söyleyince şaşırmıştım.

"Ben de biliyorum ama şimdi olmaz." demiştim sıkıntıyla.

"Daha ne kadar bekleyebiliriz ki! Her an birinden, bir yerden duyabilirler ve ben artık yalan söylemek istemiyorum." bana mı öyle geliyordu yoksa sinirli miydi? Sesi gittikçe yükseliyordu.