27.Bölüm: Saklı Adrese Yolculuk

5.1K 323 58
                                    

Çok beklettim değil mi?

Ama inanın elimde değil. Yazmak için kendimi ne kadar zorlasam da olmadı ne yazık ki.

Galiba bu sıcak havalar benim ilhamımı alıp götürdü.

Çok üzgünüm. Hikayeyi okumayı bırakanlar olmuştur muhtemelen. Sizleri suçlayamam. Hiç bir okuyucumu kaybetmek istemedim aslında.

Ben elimden geldiğince yeni bölüm yüklemeye devam edeceğim. Ne olur Ece'yi ve Uğur'u yalnız bırakmayın!

27.Bölüm: Saklı Adrese Yolculuk


"Çikolata." demişti ciddi bir şekilde.

Dalga mı geçiyordu acaba benimle dereken, Kumru araya girmişti;

"Evet Yengeciğim ben Kumru Tuncel ve ben annemin ve tüm ailemin bildigi üzere bir çikolata koliğim."

Kusura bakmayın ama anlamam bir iki saniye sürmüştü. Birden duyunca garip oluyordu insan.

"Nasıl yani?" demişti Şirin benden önce davranarak.

"Şöyle ki, bunu bir çay ya da kahve tiryakisi gibi düşünebilirsiniz. Çikolata yemeden duramıyorum. Beni çok mutlu ediyor. Hatta, tek mutlu eden şey bile olabilir. Hayat enerjim, ne bilim yaşamam sebebim gibi. Beni anlıyor musunuz? Çok başka!" anlatırken sanki bir hayal alemine dalmış gibiydi.

"İyi de bunda annenin kızacağı ne var ki? Hepimiz yeri gelince kavanoza bile kaşık atıp çikolata yemişizdir." özellikle örnek vermem gerekirse depresyondayken yapmayı en sevdiğim şeylerden biridir.

"Bu o kadar da basit değil!" sanki ona hakaret etmişim gibi bakmıştı bana.

"Kumru'nun çikolataların içindeki bir maddeye az da olsa alerjisi var. Fazla kaçırmadığında sorun yok ama eğer yeterli miktarda yerse boğazı kızarmaya başlıyor ve nefes almakta güçlük çekiyor. Bir kaç kez hastanelik bile olmuştu." diye açıklamaya çalışmıştı Melek. Şimdi işin aslı anlaşılmıştı.

"O zaman Füsun abla haklıymış Kumru. Seni düşünüyor sonuçta."

"Annem fazla abartıyor. Bu anlattıkları çocukken olan olaylar, şimdi sınırımı biliyorum ben. Nerede duracağımı biliyorum." bana pek de öyle gelmemişti.

Sadece bahsederken bile çikolata denildiğinde gözlerinin içi parlıyordu resmen.

"Tabi tabi!"

"Her neyse, şimdi kabul ediyor musunuz etmiyor musunuz? Giderim bak!" birden ayağa kalkmıştı.

"Tamam tamam otur. Biz şimdi gider marketten alır geliriz." hemen Şirin onu kolundan tutup geri çekmişti.

"Ne marketi?" demişti Kumru şaşkınca.

"Normal bir markeeet!" Şirin sanki yanlış bir şey söylemiş de neyi yanlış söylediğini anlamamış gibi bana bakmıştı.

"Öyle normal bir marketten alınan, herhangi bir çikolatayı istemiyorum ama ben. Size vereceğim adresten gidip alacaksınız." anlaşılan bu iş sandığımız kadar kolay olmayacaktı.

"Özel bir çikolata mı? Markette olmadığına göre." gerçi şaşırmamak lazımdı. Bu hayatta neyi kolay elde etmiştim ki ben bu kolay olsundu.

"Tabi ki öyle. Siparişe göre yurt dışından getiriyorlar. O kadar farklı ülkelerden farklı lezzetler denedim ama böylesi yok emin olabilirsiniz. Fransız bir çikolata üreticisi firma bu. Baya da pahalıdır." tam beklediğim gibi. Basit bir şey olmadığı belliydi zaten.

Güzel Taktik [Tamamlandı✔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin