Bu bölüm önceden yoktu. Yeni yazdım haberiniz olsun. :)
56.Bölüm: Yarım Kalan Balayına Devam
Muhsin Baba'nın odasından çıktıktan sonra yapacak tek bir işimin kaldığını söylemiştim kendime. Bunun için de korkmama ya da kaçmama gerek kalmamıştı artık. Muhsin Baba'ya güveniyordum. Babamı topraklarına geri getirebilecek tek kişi oydu.
"Uğur!" demiştim salona geldiğinde. Tek başına şöminenin önünde beni bekliyordu.
"Ece. Ne oldu? Ne söyledi?" diye sormuştu merakla. Yanıma gelmişti.
"Düşüneceğini söyledi. Öyle hemen olabilecek bir şey değildi zaten, biliyordum." sesim biraz üzgün çıkmıştı. Uzanıp iki elimi de tutmuştu.
"Ama en azından artık bir umudumuz var. Her ne kadar yöntemlerini onaylamasam da!" ima ile yüzüme bakmıştı. Ben de gülümsemiştim.
"Evet, artık bir umudumuz var." dedikten sonra ona sarılmıştım. Ellerini belime dolamış, başımı göğsüne yaslamıştım. Hemen karşılık vermiş ve o da bana sarılmıştı. Kendimi huzurlu hissediyordum kollarında.
Bir süre öyle kalmıştık ikimizde.
Belki de ilk defa yalnız kalmıştık.
Bunca zamandır aramıza giren yalanlar yoktu artık. Vicdan azabından uzak durmalar, olasılıkları hesaplayıp yapılan davranışlar, sıkıntıyla geçen günler hiç biri yoktu. Hepsi geride kalmıştı. Sadece ikimizdik, sadece ikimiz.
"Öhö! Öhö!" ya da üçümüz.
Gelen Melek'di ve anında bizi ayırmayı başarmıştı.
"Pardon, bölüyorum ama bizimkiler gelmek üzereler. Yaptığınız işe odanızda devam etseniz sanırım daha iyi olacak." demişti.
Anında vücudumdaki tüm kan yanaklarıma hücum etmişti. O kadar utanmıştım ki ağzımı açıp tek bir kelime edemiyordum.
"Bence de." demişti Uğur. Bir adım uzaklaşmıştım ondan.
Ne söylediğinin farkında mıydı acaba? Ağzında çıkanı kulağı duymuş muydu? Tövbe tövbe.
"Hazırlan Ece gidiyoruz!" demişti sonra. Bana değil boşluğa bakıyordu.
"Nereye?" demiştik Melek'le ikimiz aynı anda.
"Yarım kalan balayına." bu defa bana dönmüştü.
"Ne?" demiştim şaşkınlıkla. Şu an bir deja vu yaşıyordum. Neden her sıkışma anında sonuç dönüp dolaşıp bu söze geliyordu anlamıyordum.
"Harika!" demişti Melek ellerini çırparak. Bu sırada da dışarıdan çakıl taşlarının sesleri gelmişti.
"Benim kocam da geldi işte. En iyisi ben onu karşılayayım." diye devam etmiş ve seke seke kapıya doğru yürümeye başlamıştı.
"Hadi, bizde bavullarımızı hazırlayalım. Ne kadar erken yola çıkarsak o kadar iyi." demişti Uğur.
"Uğur sen ciddi misin?" inanmakta zorluk çekiyordum gerçekten.
"Hem de hiç olmadığım kadar. Baksana bu evde rahat yok bize. İki dakika karımla beni yalnız bırakmadılar." dediğin anda belimden tutup sarılmıştı.
O kadar ani olmuştu ki nefesim kesilmişti. Tamam, belki bir dakika önce kendim de aynı şekilde ona sarılmış olabilirdim ama şu an bambaşka bir boyuttaydım. Kalbim yerinden çıkarcasına atıyordu.
"Ne yapıyorsun? Biri görecek." diye iki kolunu tutarak kurtulmaya çalışmıştım ama izin vermiyordu.
"Görmese şaşırırım zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Taktik [Tamamlandı✔]
RomanceBir tehdit, teklif'e dönüşürse ne olur? -- Hikayemi uyarlayan ya da çalan olursa önce vicdanına, sonra da adalete teslim ediyorum. İlk bölüm yayın tarihi: 12.02.2020 Final bölüm yayın tarihi: 12.04.2021 #Romantizm 18 (06.11.2020) #Romantizm 11 (09.1...